Berlinale'nin kadın yönetmenleri
8 Şubat 2016„24 Hafta“ („24 Wochen“), Altın Ayı için yarışacak kadın yönetmenlerden Anne Zohra Berrached'in imzasını taşıyor. Berrached, ilk filmi „İki Anne“ ile 2013 yılında düzenlenen 63. Berlinale'den „Alman sinema perspektifi ödülü“ ile döndü.
Alman yönetmenin ikinci filmi „24 Hafta“da Julia Jentsch 6 aylık hamile bir kabare sanatçısını canlandırıyor. Bebeğin down sendromuyla dünyaya geleceğini öğrenmesi, genç kadın ve eşini dramatik bir tercihle yüz yüze bırakıyor.
Fransız kadın yönetmen Mia Hansen-Løve'nin imzasını taşıyan „L’avenir“ filminde ise Paris'teki bir üniversitede felsefe dersleri veren Nathalie'nin hikayesi anlatılıyor. İki çocuklu, evli Nathalie'nin hayatı kocasının kendisini terk edeceğini açıklamasıyla değişiverir.
Mia Hansen-Løve'nin yazıp yönettiği filmde başrolleri Isabelle Huppert, André Marcon, ve Roman Kolinka paylaşıyor.
Uluslararası Berlin Film Festivali'nde bu yıl büyük ödül için yarışacak 18 film arasında Almanya, Fransa, İran, ABD, Tunus, Danimarka ve İngiltere'den yapımlar var.
Yarışma dışındaki 'ağır toplar'
ABD'li yönetmen kardeşler Joel ve Ethan Coen'in son filmi „Hail, Caesar!“ festivalin açılış filmi olarak ilan edildi. Filmde başrolleri George Clooney, Josh Brolin, Ralph Fiennes ve Scarlett Johansson paylaşıyor.
ABD'li yönetmen Spike Lee'nin «Chi-Raq» filmi de yarışma dışında gösterime girecek. Filmde Wesley Snipes, Jennifer Hudson, John Cusack ve Samuel L. Jackson oynuyor. Yarışma dışında gösterilecek bir başka film İngiliz yönetmen Michael Grandage'ın imzasını taşıyan «Genius». Başrolleri Colin Firth, Jude Law ve Nicole Kidman paylaşıyor.
Fransız sinemasının tanınmış siması Gérard Depardieu yarışma dışında gösterilen «Dans les bois» ve «Saint Amour» filmlerinde oynuyor. Doris Dörrie'nin yeni filmi „Fukuşima'dan selamlar“ («Grüße aus Fukushima») ve Michael Moore'un belgesel filmi «Where To Invade Next» de yarışma dışında gösterilecek.
Geçen yıl ödüller kimlere verildi?
Altın Ayı ödülü geçen yıl İranlı yönetmen Cafer Panahi'nin "Taxi" filmine verildi. Yarışma bölümünün en iyi ikinci filmine verilen Jüri Büyük Ödülü ise Şili’ye gitti. Yönetmen Pablo Larraín „El Club” ile bir Gümüş Ayı kazandı.
Sinema tarihçisi Alfred Bauer’in adına konan ve sinema sanatına yeni perspektifler sunan bir yapıma verilen ödülü, Jayro Bustamante imzalı “Ixcanul” (Guatemala) aldı. En iyi yönetmen ödülünü Rumen Radu Jude ile Polonyalı Malgorzata Szumowska paylaştı.
En iyi oyuncu ödülleri „45 Years“ filmindeki performanslarıyla İngiliz sinemasının ustaları Charlotte Rampling ve Tom Courtenay’a verildi. Şili'den Patricio Guzmán, “El botón de nácar” ile en iyi senaryoya verilen Gümüş Ayı'yı kazandı. “Olağanüstü sanatsal performans"a verilen Gümüş Ayı ödülü Sturla Brandth Grøvlen (“Victoria”) ile Evgeniy Privin ve Sergey Mikhalchuk (“Pod electricheskimi oblakami”) arasında paylaştırıldı.
Kısa metrajlı filmlerde Altın Ayı ödülü Güney Koreli yönetmen Na Young-kil’in “Hosanna” adlı filmine verildi. Gümüş Ayı da “Bad at Dancing” adlı ABD yapımı ile Joanna Arnow'a layık görüldü.
Berlin’de Türk sineması
Türk sineması Berlin Film Festivali’ndeki en önemli çıkışını 1964 yılında yaptı. Yönetmenliğini Metin Erksan’ın yaptığı ”Susuz Yaz” 1964 yılında Berlin’den Altın Ayı ile döndü. Başrollerinde Hülya Koçyiğit, Ulvi Doğan ve Erol Taş’ın oynadığı film, Türk sinemasının adını uluslararası alanda duyurmayı başaran ilk eser oldu. Türkiye’nin adının Berlin Film Festivali’nde bir kez daha duyulması için aradan kırk yıl geçmesi gerekti. 2004 yılında Altın Ayı’nın sahibi ”Duvara Karşı” filmi ile Hamburg’da yaşayan Türk kökenli yönetmen Fatih Akın oldu. 2010 yılında düzenlenen 60. Berlinale’nın en büyük ödülü „Bal“ filmiyle Semih Kaplanoğlu'nun oldu.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpa/NH/BÖ