ABD-Türkiye vize krizinde çelişkili açıklamalar
6 Kasım 2017ABD ile Türkiye arasında yaşanan vize krizinde ABD ve Türk tarafından gelen açıklamalar kafaları karıştırdı. ABD Büyükelçiliği'nin Twitter hesabından yaptığı açıklamada yerel çalışanlarına ilişkin başka soruşturma bulunmadığına dair Türk tarafından güvence alınması neticesinde vize hizmetlerine kısıtlı olarak yeniden başlandığı bildirildi.
ABD'nin açıklamasında ayrıca "Türk hükümetinden yerel çalışanlarımızın kendi resmi görevlerini yerine getirirken gözaltına alınmayacakları veya tutuklanmayacaklarına ilişkin güvence de alınmıştır" denildi. ABD Büyükelçiliği bu ön güvenceler temelinde Türkiye'de kısıtlı vize hizmetlerinin yeniden başlamasına izin verildiğini açıkladı. Açıklamada Türk hükümetinin bundan sonra herhangi bir yerel çalışana yönelik bir gözaltı ya da soruşturma olması durumunda önceden Amerikan hükümetine bilgi vermeyi taahhüt ettiği aktarıldı.
Türkiye Büyükelçiliği: Güvence verilmedi
Bu gelişmenin ardından Türk tarafı da benzer bir adım attı. Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği‘ne ait resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada Türkiye'nin de vize işlemlerinin yeniden başlamasına sınırlı ölçüde izin verdiği bildirildi.
Ancak Washington Büyükelçiliği‘ne ait Twitter hesabından daha sonra yapılan açıklamada, her ülkedeki diplomatik "temsilciliklerde kısıtlı şekilde yeniden vize başvurularının alınmaya başlanması olumlu bir gelişmedir" denilse de Türk hükümetinin herhangi bir güvence vermediği belirtildi. Açıklamada Türkiye'nin hukuk devleti olduğu ve hükümetin yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili olarak herhangi bir güvence vermesinin söz konusu olmadığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'de hiçbir temsilcilik görevlisi kendi resmi görevinin icrası sebebiyle adli soruşturmaya tabi tutulmamıştır. ABD tarafından istihdam edilen sözkonusu personel de keza resmi görevi çerçevesinde değil, hakkında çok ciddi suçlamalar olduğu için adli sürece tabi tutulmuştur. Bundan sonraki süreçte de Türkiye'de konsolosluk görevleri dışına çıkarak suç işleyen kişlerle ilgili yargı süreci başlatılması bağımsız yargının gereğidir."
18 Ekim'de Ankara'da Türk ve ABD'li yetkililerin katıldığı toplantıda, adli konularda ve konsolosluk işbirliği ile ilgili karşılıklı daha iyi bilgilendirme yapılması konusunda mutabık kalındığının belirtildiği açıklamada ayrıca ABD'de Türk vatandaşları ile ilgili süren davalara atıfta bulunuldu ve buna dair Türk tarafının "çok ciddi endişeleri" bulunmaktadır denildi.
ABD, Türkiye'deki konsolosluk çalışanı Metin Topuz'un tutuklanmasının ardından 8 Ekim'de Türkiye'den yapılan vize başvurularını süresiz olarak askıya almıştı. Türkiye de bu karara aynı şekilde karşılık vererek ABD'ye yönelik vize işlemlerinin askıya alındığını duyurmuştu.
Başbakan Binali Yıldırım'ın ABD ziyareti
Açıklamalar Başbakan Binali Yıldırım'ın Salı günü başlayacak ABD ziyareti öncesine denk geldi. Başbakan Yıldırım'ın 7-10 Kasım tarihleri arasında yapacağı ABD ziyaretinde uzun süredir iki ülke ilişkilerinde gerginlik yaratan konuların gündeme gelmesi bekleniyor.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Fethullah Gülen'in iade meselesi, ABD'nin PYD'ye yaptığı silah yardımı, Türkiye'de tutuklu bulunan Amerikan vatandaşı rahip, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın korumalarının Washington'da karıştığı kavga, ABD'de devam eden Rıza Sarraf davasıyla bağlantılı olarak eski bakan Zafer Çağlayan hakkında çıkarılan tutuklama kararı, tarihinin en gergin dönemini yaşayan iki ülke ilişkilerindeki temel sorunları oluşturuyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Reuters/SSB/BD