Adil Seçim Platformu’nun görülmeyen başarısı
1 Temmuz 2018Türkiye'de muhalif seçmenin işi zor. Bir taraftan sandığa attığı oyun türlü dalavereyle gasp edilebileceğini düşünüyor, diğer taraftan seçim günü koşa koşa sandıklara gidiyor, sonra sabaha kadar "oyuma ne oldu” diye seçim kurulları önünde bekleşiyor ya da güvenebileceği bir iki haber kaynağına bakarak sabahlıyor. Hile hurda arttıkça, "Bu maçı alıcaz” kararlılığıyla ve umuduyla sandığa koşuyor. 24 Haziran'da bu umudu en çok besleyen etkenlerden biri de Adil Seçim Platformu'ydu, ama seçim kaybedilince bir anda günah keçisi haline getirildi. Islak imzalı tutanaklardan gelen sonuçları söz verdiği gibi yayınlayamadığı için yerden yere vuruldu. Sahadaki başarısı neredeyse hiç konuşulmadı.
Adil Seçim Platformu neyi başardı?
Seçim gecesi vaat ettiği bilgi akışını sağlayamasa da, Adil Seçim Platformu bu seçimde çok önemli bir başarı sağladı. Muhalefet siyasette ortaya koyamadığı güç birliğini sandık güvenliği için burada yaptı. Sadece CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi değil, yaklaşık 9 milyon seçmenin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu'da örgütü olan HDP de bu güç birliğinin içinde yer aldı. Tüm partiler daha önceki seçimlere yönelik hile saptamalarını, görevli bulundurdukları ve eksik oldukları sandık kurullarını birbiriyle paylaştı. Bir partinin görevlisinin bulunmadığı sandık kuruluna, hangi partiden olduğuna bakılmaksızın gönüllüler atandı. Bazı sandıklarda bu partilerden sadece birinin görevlisinin olduğunu bilmek bile, diğer partilerin içini rahatlattı. Platformda yer alan sivil toplum girişimlerinin aklı, desteği ve becerisiyle sandık kurullarındaki eksiklikler kısa sürede ve büyük ölçüde giderildi.
Bu sayede Türkiye genelindeki 972 ilçede 181 bin 869 sandığın yüzde 99,6'sında, 415 bin sandık kurulu üyesi ve 215 bin müşahit görevlendirildi. Bu sandıklarda seçmenin yüzde 99,9'u kayıtlıydı. Bu sandıklardan gelen ıslak imzalı tutanaklar tek veri tabanında toplandı. Platformdan Tayfun İşbilen'in verdiği bilgiye göre, bu veriler ışığında YSK kayıtlarında 10 binin üzerinde sandık sonucu düzeltildi. Sonuçlarına itiraz edilmesi gereken sandıklar tespit edildi. İşbilen, "2014'de sonuçlar çok tahrif edilmişti. Bu kez saha hakimiyetimizden dolayı çok ciddi hileyle karşılaşmadık” diyor.
Konuştuğum parti temsilcileri de, gönüllüler de seçim günü yapılan vahim ihlaller dışında, ortaya çıkan rakamların YSK verileriyle anlamlı farklılıklar göstermediğini söylüyor. Güneydoğu'daki toplu oy kullandırmalar ve blok oylar yer yer milletvekili sayısını değiştirebilecek nitelikte, ama bunlar da sonucu değiştirecek bir fark yaratmıyor.
Ne var ki, "bu maçı alacağına" inanan seçmen kaybettiğine inanamıyor. Tevatüre tutunmak, bazı seçmene, görüneni kabul etmekten daha kolay geliyor.
"AA'dan hizmet almadık, YSK verisi vermedik!”
Adil Seçim Platformu'nun seçim gecesi veri toplayamadığı ve ıslak imzalı tutanak sonuçları yerine Anadolu Ajansı (AA) ya da YSK'nın verilerini verdiği iddiası da belli çevrelerde bu yüzden tuttu. Eski CHP milletvekili Erdal Aksünger bu iddiayı bir bilgiymiş gibi gündeme getirince, hükümet yanlısı medya da hemen üzerine atladı.
Ben, seçim gecesi boyunca yaptığım veri karşılaştırmasına dayanarak bu iddianın gerçeği yansıtmadığını düşünenlerdenim. Adil Seçim'den Tayfun İşbilen de, "Bu asılsız bir iddia” diyor ve açıklıyor: "Bir kere AA verilerini kullanmamız imkansız. AA bu hizmeti paralı veriyor. YSK ise sisteme girdiği sonuçları belli bir saatten sonra tüm partilerle anında paylaşıyor. Seçim gecesi elimizdeki verileri bunlarla karşılaştırdık. Ama bu işler YSK'da daha geç başlıyor ve geriden geliyor. Yani biz YSK'dan da veri yansıtmadık. Zaten bu platformu bunu yapmamak için kurmuştuk.”
Pekiyi Adil Seçim herkesin bilgisayar başında beklediği sayfasını neden bu kadar geç açtı? İşbilen şöyle açıklıyor: "Bütünü yansıtan sonuçlar elimizde olmadan bunu yapamazdık” diyor. "Saat 20.00 gibi elimizde CHP, SP ve İyi Parti'den veriler vardı. Ancak HDP'den uzunca süre veri alamadık. Siber saldırıya uğradılar. Sistemlerinin çalışmadı. Verileri o haliyle koysak, HDP gerçeği yansıtmayan şekilde barajın altında görünecekti. Bu nedenle sistemi hemen açmadık ve daha çok veri gelmesini bekledik. Oranlar ancak saat 21.00 - 21.30'da makul seviyeye geldi.”
O saatlerde adilsecim.net sayfasındaki sayılan oy oranlarında yüzde 30'lardan yüzde 50'lere ve 70'lere sıçramalar dikkatinizi çekmiş olabilir. İşbilen bu durumun da "online” çekilemeyen verilerin sonradan blok halinde sisteme girilmesinden kaynaklandığını söylüyor. Mesela HDP ıslak imzalı tutanak sonuçlarını iki kez gönderemeyince, Excel formatında yollamış ve o rakamlar toplu halde sisteme girilmiş.
İşbilen, bu seçimde dört siyasi partinin bir arada bir simülasyon yapmamasının eksiklik olduğunu söylüyor. "Pratikteki sorunları farkettik. Şimdi bir sonraki seçime hazırlanmalı” diyor.
Gönüllülerin gücü
Adil Seçim Platformu'na emek veren gönüllüler de bu deneyimden ders çıkarılarak devam edilmesini istiyorlar. Bu seçimin kahramanları onlar. Partilerden bağımsız, gönüllülerin oluşturduğu Sensiz Olmaz, on binlerce sandık kurulu görevlisini teker teker arayarak seçim günü işbaşında olacakları teyit etti. Ulaşılamayanların yerine yenilerini buldu.
Mehmet Ali Çelebi'nin milletvekili adayı olmadan, CHP Parti Meclisi üyesiyken sivil toplum girişimi olarak kurduğu Sandık Gücü, 3 ay içinde 30 binin üzerinde gönüllü sandık kurulu üyesi ve müşahit buldu, onlara eğitim verdi. Referandumunda en büyük şaibenin olduğu Urfa'ya Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanından gelen 200'den fazla gönüllüyle gitti. Bu gönüllülerden bazıları Suruç'ta elini kolunu sallayarak dolaşan silahlı haydutlar tarafından darp ve tehdit edildiler. Bazılarının başı yarıldı, kaşı patladı, ama hastanede pansuman yaptırıp yine sandık başına koştular. Seçimi haydutlara bırakmadılar.
Baroların Her Okula Bir Avukat kampanyası da sonuç verdi. Avukatlardan da tehdit edilen ama yılmayanlar vardı. Mesela avukat Deniz Güneş dışarıda eli silahlı adamlar beklerken Urfa Suruç'taki bir okulda, güvenli bir odada, ihlal tutanağını hazırlıyordu. O gün orada görevli olmasaydı, Suruç'ta 1044 nolu sandığın başkanının halkın kullandığı 100 oyu yaktığını, bunun yerine blok kullanılan 100 oyu sandığa attığını, HDP sandık kurulu üyesi Fikret Gökmen'in buna itiraz ettiği için darp edildiğini duyuramayacaktı.
Örnekler o kadar çok ki. Yazmaya sayfalar, okumaya saatler yetmez. Sahadaki gönüllülerin azmiyle hilelerin önüne bu şekilde geçilebildiğini bilin, yeter.
HDP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yurdusev Özsökmenler, "Seçmenle bilgi paylaşımı düşünüldüğü gibi yürümese de, oluşturulan sistem sayesinde YSK verilerini elimize geçen tüm ıslak imzalı tutanak sonuçlarıyla karşılaştırabildik. İtirazlarımızı yaptık” diyor. Sandıklarda tekil olaylar dışında hile yapılamadığını söyleyen Özsökmenler, "Bütün bunların veri paylaşımında yaşanan sorundan daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bu güçbirliğinin yarattığı toplumsal duyarlılık ve sinerjiyi atlayıp herşeyi teknik bir meseleye indirgemek yanlış. Önümüzde yerel seçim var. Başarısız olduğumuz noktayı saptayıp başarıya çevirebilirsek bunu mükemmel bir deneyime dönüştürebiliriz” diyor.
Çelebi'nin çabası sürecek
Mehmet Ali Çelebi de, sandık güvenliği için kurulan bu ittifakın destek kaybetmeden, güven tazeleyerek yola devam etmesinden yana. "Seçim gecesi yaşanan teknik aksaklıklar tespit edilmeli. Kim sorumluysa görevini devretmeli" diyor. Çelebi de, "AA ve YSK verileri aktarıldı” iddiasının doğru olmadığını söylüyor. Artık milletvekili, ama Sandık Gücü'yle beraber canla başla çalıştığı bu platformun iyileşmesi için emek vermeye devam edecek.
Sonuç: Adil Seçim Platformu'nun başarısının gölgelenmemesi için hızla kapsamlı bir rapor hazırlaması gerek. Düzeltilen sonuçların paylaşılması, ayrıca teknik yetersizlik ve hazırlıksızlıkla ilgili "alınan dersler, alınacak önlemler” listesi oluşturulması güven tazeleyici bir adım olacaktır. Platformun, seçmeni ikna ve motive etmek için, topladığı tüm sandık sonuçlarını da yeniden erişime açmasında fayda var.
Yerel seçim kapıdayken bu güçbirliğinin kıymetini bilmek gerekiyor. Bu başarıyı büyütmek ve mükemmeli yakalamak ancak böyle mümkün olacak.
Banu Güven
© Deutsche Welle Türkçe