Almanya'da darbe karşıtı miting tartışması

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) adlı oluşumun öncülüğünde pazar günü Almanya'nın Köln kentinde "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi" sloganı ile bir protesto gösterisi düzenlenecek. Gösteriye yaklaşık 30 bin kişinin katılması bekleniyor. Ancak UETD'nin öncülük ettiği gösteriye Köln Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) de destek verecek. Köln ADD Başkanı Ahmet Narince de derneğin Facebook sayfası üzerinden mitinge katılım çağrısı yaptı.

Ancak gösteriye öncülük eden UETD'nin AKP'nin Almanya'daki uzantısı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın destekçisi olarak görülmesi tartışmalara neden oluyor. Köln'de bu nedenle Erdoğan karşıtı gösteriler de yapılacak.

Karşıt gösterilerden birini Alman siyasi partilerinin gençlik kolları düzenleyecek. Bir diğeri de aşırı sağcı Pro NRW partisinin çağrısı ile gerçekleşecek. Almanya'daki Kürtler ise karşıt gösteri düzenlemekten vazgeçti. Kürt gruplar gösterilere şiddet karışmasından endişe ettikleri için iptal kararı aldıklarını belirtti. Polis, Pro NRW'nin gösterisine yaklaşık 400 kişinin katılacağının bildirildiği, ancak "Selefilere Karşı Holiganlar" adlı aşırı sağcı grubun katılması durumunda bu sayınını bine ulaşabileceği bilgisini verdi. Partilerin gençlik kollarının düzenleyeceği gösteriye de yaklaşık bin 500 kişinin katılması bekleniyor.

2 binden fazla polis görev yapacak

Köln'de pazar günü yaklaşık 2 binden fazla polisin görevlendirilmesi planlanıyor. Bu polisler arasında Türkçe konuşan memurların da bulunması dikkate alınacak. Köln polisi ayrıca sosyal medyadan da Türkçe olarak bilgilendirme mesajları paylaşacak. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti İçişleri Bakanı Ralf Jaeger, "eylemlerin şiddet çağrısı yapılarak istismar edilmesi durumunda Kuzey Ren Vestfalya polisinin sert önlemler alacağı" uyarısında bulundu.

15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra Erdoğan'a eleştirel bakanların tehdit edildiğine ve mallarına zarar verildiğine dikkat çeken Jaeger, bu tür eylemlerin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Jaeger, "Bu nedenle gösterilerde anayasaya uygun davranılıp davranılmadığına dikkat edeceğiz" dedi. Köln polisi de internet sayfasından yaptığı açıklamada "Demokrasimizde herkesin silahsız ve barışçıl bir şekilde toplanmaya hakkı vardır" ifadelerine yer verdi.

Köln Emniyet Müdürü Jürgen Mathies de polisin yaptığı hazırlırklarla ilgili ayrıntılı bir açıklama yaptı. Darbe karşıtı gösteriye 20 bin ila 30 bin kişinin katılmasını beklediklerini belirten Mathies, organizatörlerin gösteride Türk hükümetinden bazı isimlerin de konuşma yapmasını planladıklarını ifade etti. Ancak gösteri alanına video bağlantısı için ekran konulması talebini reddettiklerini kaydeden Mathies, gösteride konuşma yapacak kişilerin isim listesini de istediklerini dile getirdi.

"Amacımız darbe girişimini protesto etmek"

UETD Genel Sekreteri Bülent Bilgi de gösterinin Erdoğan'la ilgili olmadığını, darbe girişimini protesto etmek istediklerini söyledi. Almanya'da yaşayan çok sayıda Türk göçmenin darbe girişimi nedeniyle kızgınlık duyduğunu ifade eden Bilgi, 264 kişinin öldüğü bir darbe girişiminin söz konusu olduğunu ve bunun hemen bir kenara itilemeyeceğini kaydetti.

Alman Şark Enstitüsü'nün Türkiye uzmanı Ludwig Schulz da Almanya'daki çok sayıda Türk'ün darbeyi önlenmesini, Türk toplumunun ve demokrasisinin başarısı olarak gördüğü değerlendirmesini yaptı.

"Türk iç politikası Almanya'ya taşınmasın"

Alman politikacıların endişesi ise Türkiye'deki iç politik anlaşmazlıkların Almanya'ya taşınması. Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer, "Türk iç politikasının Almanya'da yeri yok" diyerek Türk iç politikasına angaje olmak isteyenlerin Almanya'yı terk edebileceklerini söyledi.

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hannelore Kraft da Türkiye'deki iç politik çatışmaların Kuzey Ren Vestfalya'ya taşınmaması uyarısında bulundu. Kraft, herkesin gösteri düzenlemeye hakkı olduğunu ifade ederek göstericilerden barışçıl kalmalarını istedi.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) milletvekili Wolfgang Bosbach da Köln'de Erdoğan'a destek için düzenlenecek gösteri nedeniyle kaygılı olduğunu belirtti. WDR Radyosu'na konuşan Bosbach, "Türkiye'yi bir demokrasiden otoriter bir rejime döndüren bir hükümdarı desteklemek amacıyla ülkemizde yaşayan binlerce kişinin mobilize edilmesinden dolayı üzüntü duyuyorum" dedi.

Bosbach, Erdoğan'ın demokrasiyi fiilen ortadan kaldırmaya çalıştığını belirterek insan hakları, düşünce özgürlüğü ve basın özgürlüğünün kısıtlandığını söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa/Reuters/HS/GA