Gezi davası: 657 sayfa iddianame, 6 satırlık onama

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili açılan davada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği mahkumiyet kararlarını onadı.

İş insanı Osman Kavala'nın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçlamasıyla 18'er yıl hapis cezasına çarptırıldığı karar, sanık avukatları tarafından istinafa taşındı.

İstinaf başvurusunu değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, avukatların başvurusunu esastan reddetti. Sanık avukatlarının başvurusunun reddedildiğini avukatlar hükümete yakın Sabah gazetesinden öğrendi. İstinaf mahkemesinin onama kararı, sanık avukatları tarafından Yargıtay'a taşınacak.

Deliller yeniden kıymetlendirildi

657 sayfalık iddianamenin hazırlanmasının ardından açılan davada, soruşturmanın Gülen yapılanmasına mensup polisler ve savcılar tarafından yürütülmesine yönelik tartışmalara değinilmiş ve "delillerin yeniden kıymetlendirildiği" ifade edilmişti. 25 Nisan'da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği mahkumiyetin 616 sayfalık gerekçeli kararları, 13 Haziran'da sanıklara ve avukatlarına tebliğ edilmişti.

İstinaf: Karar hukuka aykırı değil

Yapılan istinaf başvurusunun üzerine dosyayı karara bağlayan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, sanık avukatlarının itirazlarını 6 satırlık bir gerekçeyle reddetti. İstinaf mahkemesinin ret kararında şu ifadeler yer aldı:

"Mahkemenin sanıklar hakkında verdiği mahkumiyet kararlarında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunan sanıklar müdafiilerinin ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmemiş olmakla, CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine..."

Avukat İşler: Hukuken yorumlamak mümkün değil

İstinaf mahkemesinin onama kararını DW Türkçe'ye değerlendiren davanın avukatlarından Evren İşler, "Verilen kararın hukukla ilgisi yok. O yüzden bu kararı hukuken yorumlamak da mümkün değil" ifadelerini kullandı.

Davanın geçmişi

Gezi Parkı eylemleri nedeniyle açılan ve kamuoyunda Gezi Davası olarak bilinen davada, 18 Şubat 2020'de tüm sanıklar beraat etmişti. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin beraat kararıyla birlikte, davanın tek tutuklusu olan Osman Kavala, hapisten çıkmasının beklendiği sırada başka bir soruşturma gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı.

Savcılığın beraat kararına itirazının ardından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 22 Ocak 2021'de yerel mahkemenin beraat kararını bozmuştu. İstinaf mahkemesinin bozma kararından sonra yeniden başlayan yargılama, bu yıl 25 Nisan'da sonuçlanmıştı. Cezaevinde olan Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet, diğer 7 sanığa da 18 yıl hapis cezası veren mahkeme, tutuksuz sanıkların kararla birlikte tutuklanmasına hükmetmişti.