Gezi protestolarının beşinci yılı

İstanbul'un merkezindeki Taksim Meydanı'nda bulunan Gezi Parkı'ndaki ağaçlar hükümetin parkın içerisine inşa etmeyi planladığı proje nedeniyle sökülmek istendi. Polis buna karşı çıkan çevrecilerin eylemine sert müdahale etti.

Polisin beklenmedik sert müdahalesi kısa sürede kitlesel bir eyleme dönüştü. İstanbul'un dört bir yanından akın akın insan, Gezi Parkı'nı sahiplenmek için Taksim'de toplanmaya başladı.

Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın göstericilere yönelik üslubu ve parktaki projenin ne olursa olsun yapılacağına dair sözleri, bir çevre eylemi olarak başlayan hareketi üç gün içinde ülke çapında hükümet karşıtı gösterilere dönüştürdü.

Birçok bölgede göstericilerle karşı karşıya kalan polisin kalabalığı dağıtmak için kullandığı yöntemler büyük tepki topladı. İki aydan fazla süren gösterilerde 8 binden fazla kişi yaralandı. Biri polis en az 7 kişi hayatını kaybetti.

Hayatını kaybedenlerden biri üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'dı. Eskişehir'de katıldığı gösteriler sırasında polis ve eli sopalı bir grup tarafından darp edilen Ali İsmail Korkmaz başına aldığı darbeler sonucu ağır yaralandı. Bir süre hastanede yaşam mücadelesi veren genç 10 Temmuz 2013'te hayatını kaybetti.

Ülke çapına yayılan protesto hareketi sadece Bayburt ve Bingöl hariç 79 şehirde gösterilere neden oldu. İçişleri Bakanlığının verilerine göre 2 buçuk milyondan fazla kişi eylemlerde yer aldı.

Bugün artık yıkılmış olan Atatürk Kültür Merkezi'nin göstericiler tarafından işgal edilmesi Gezi Parkı eylemlerinin en sembolik görüntülerinden birini oluşturdu.

Gezi hareketinin kalbini Gezi Parkı'nda kurulan kamp oluşturuyordu. Yüzlerce kişi korumak istedikleri parkta kurdukları çadırlarda geceleyerek polisin burayı boşaltmasını engellemek için çabaladı.

Neredeyse ülkenin tek gündemi olan Gezi Parkı her türlü zorluğa ve polis şiddeti tehlikesine rağmen bir cazibe merkezi haline geldi ve böylesi mutlu anlara tanıklık etti.

Pek çok kişi Gezi hareketinin nedenini sadece ağaçları koruma çabası değil, iktidarın giderek artan baskısına karşı gösterilen bir öfke patlaması olarak değerlendiriyor. Bu öfkeden en büyük payı Erdoğan aldı.

Gezi Parkı, eylemcilerin iki haftadan fazla süren işgalinin ardından polisin sert müdahalesiyle boşaltıldı. Yüzlerce kişi gözaltına alındı çok sayıda kişi tutuklandı.

Bugün Gezi hareketi AKP iktidarını en çok sarsan olaylardan biri olarak değerlendiriliyor. Bir daha böyle bir hareketin yaşanmaması için hükümet polisiye tedbirleri artırdı, güvenlik güçlerine ve yargı organlarına yeni yetkiler veren adli düzenlemelere gitti. Her şeyin başlangıcı olan Topçu Kışlası projesi ise halen davalık. Gezi Parkı'na ne olacağı mahkemenin vereceği kararla sonuca bağlanacak.